İsmail Beşikci Vakfı Diyarbakır Temsilciliği’nin Yeni Ofisinin Açılışı

29.04.2025, Sal - 09:38

İsmail Beşikci Vakfı Diyarbakır Temsilciliği’nin Yeni Ofisinin Açılışı
Haberi Paylaş

İsmail Beşikci Vakfı Diyarbakır Temsilciliği’nin Yeni Ofisinin açılışı 26 Nisan 2025’de gerçekleşti. Bu açılışta, İsmail Beşikci, İBV Başkanı İbrahim Gürbüz ve Diyarbakır Temsilcisi Nezir Cibo, kısa konuşmalar yaptılar. Sunucu Sabahattin Yıldız’dı.

İsmail Besikci Vakfı, Diyarbakır Temsilciliği’nin Yeni Ofisinin açılışı yoğun bir katılımla gerçekleşti.

İstanbul’dan, İbrahim Gürbüz, Gülten Madenli ve Nihat Gültekin olarak gelmiştik. Diyarbakır’da Celal Temel, Necla Temel   Zelal Kıran da bize katıldı. Halit Yalçın, hastalığından dolayı bu toplantıya katılamadı.

Toplantıya, İBV Diyarbakır Yönetim Kurulu Üyeleri Öztekin Çaçan, Şerefhan Yetiz , Abdürrahim Yalçın katıldılar. Eski yöneticilerden Ahmet Kanı, Said Veroj katılanlar arasındaydı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Aziz Yağan, araştırmacı yazar Malmîsanij bu toplantıya katıldılar. Dr. Gencettin Öner, Faîq Teyran, Menaf Avcı, Fuad Önen,   katılımcılar arasındaydı. Ankara’dan  İbrahim Küreken de  bu toplantıya katıldı.

Necip Yeşil, Nebahat Yeşil, Botan Gürbüz, Dilan Gürbüz bu etkinliğe katılanlar arasındaydı.

Paris’den gönderilen ve Thomas, David ve Elif,  Ji bo Masîresê Piçuk,  yazan çelenk, çok dikkate değer bir çelenkti.

Konuşmalardan sonra, Vakfın faaliyetlerini dile getiren bir belgesel gösterildi. İsmail Beşikci Vakfı Diyarbakır Temsilciliği’ne, ‘İbrahim Gürbüz Sanat - Kültür Merkezi’ adı verildi.

                                                                              ***

Benim konuşmam, katılımcıları selamlamadan sonra kısaca şöyleydi:

Bu kısa konuşmada iki konudan, bilgi üretmenin en sağlıklı yolundan ve Vakfımızın çalışmalarından  söz etmek istiyorum.

Bilgi üretmenin en sağlıklı yolu Bilim Yöntemidir. Bu konuda kısaca şunları belirtmek gerekir, kanısındayım. Cumhuriyet’le birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal akademiye bir talimat vermiştir: Her türlü konuda düşünebilirsiniz,  araştırma, inceleme yapabilirsiniz, her konuyu öğrencilere öğretebilirsiniz, İki konu hariç.  Kürdler. …. Kürdler kimdir, nerede yaşıyorlar, tarihsel geçmişleri nedir, akademi bu konularla hiç ilgilenmeyecek. İkinci konu Ermeniler. Ermeniler kimdir, nerede yaşıyorlar, Ermenilerin başına ne iş gelmiştir? Akademi bu konularla da hiç ilgilenmeyecek. Bu konuda yazılı bir belgeye sahip değilim. Ama akdemini yüz yılı aşkın geçmişinden bunu anlamak mümkündür.

Akademinin adı o zaman Darulfünun’du. ‘Fenler Evi, Bilimler Evi’ 1933’de bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda akademiden üniversiteye geçiş gerçekleştirildi. Hatırlayalım: Bu dönemde Naziler, Almanya’da üniversitelere, üniversite hocalarına, özellikle Yahudi hocalara baskılar yapmaya başladılar. Bu baskılardan sonra, binlerce profesör Almanya’yı terk ederek dünyanın dört bir tarafına sağıldılar. 70 kadar hoca da Türkiye’ ye geldi. Türkiye’de bu profesörlerle üniversitenin yeniden kurulduğu söylendi. Bu konuda şunu söylemek gerekir: Bu profesörlerin malumatı geniş olabilir. Ama bu profesörlerle üniversitenin yeniden kurulduğu anlayışı doğru değil. Bu profesörler şunu hiçbir zaman söylemediler.  ‘Bilimi üretmek için gerekli koşul aynı zamanda yeterli koşul ifade özgürlüğüdür. Bir toplumda ifade özgürlüğü sınırlaysa orada bilimi üretmek mümkün değildir. İfade özgürlüğünü geliştirmek için mücadeleyi sürdürmek gerekir. ‘ Türkiye’de ifade özgürlüğü her zaman sınırlı olmuştur. 1982 Anayasası’nın 25. Maddesi, Herkesin  düşünce özgürlüğüne sahip olduğunu söyler. 26. ve 27. Maddelerde bu özgürlüğün nasıl sınırlandığını anlatır.

Örneğin 1948’de, Ankara’da, Dil- Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde, Behice Boran (1910-1987) Pertev Naili Boratav (1907-1998) Niyazi Berkes (1908-1988) Mediha Berkes (Esenel)  (1914-2005)gibi hocaların görevlerine son verildi. Bu hocalar solcu olarak değerlendiriliyordu. 1941 -1944 arasında yayın yapan Yurt ve Dünya, 1944-1945 arasında yayın yapan Adımlar bu hocaların yazılarını yayımladıkları dergilerdi.

4 Aralık 1945. Bu tarih üniversiteler tarihinde, Türk demokrasi tarihinde  önemli bir tarihtir. Bu tarihte dönemin hükümeti tarafında kışkırtıla gençlik Tan Matbaası’na saldırdı. Matbaa makinalarını tahrip etti. Tan Matbaası 1937-1945 arasında çalışmıştı. Tan Matbaası Sabiha Sertel (1895-1968), Zekeriya Sertel (1890-1980) tarafından yönetiliyordu. Aziz Nesin’in, bu günü anlatan mizahi yazısı şöyle: Ey Türk gençliği, birinci vazifen Tan Matbaası’na saldırmak, matbaa makinalarını tahrip etmektir. Muhtaç olduğun, baltalar, balyozlar, kazmalar,  kürekler, taşlar, deynekler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin depolarında mevcuttur.

Süleyman Demirel, Turgut Özal gibi yöneticilere bu operasyon zaman zaman soruluyordu. Şöyle diyorlardı: ‘Bu eyleme ben de katıldım. Ama balta, kazma, taşa falan kullanmadım’

1948’de üniversiteden tasfiye edilen hocaların üçüncü bir dergisi de Görüşler Dergisi’ydi. Görüşler Dergisi Tan Matbaası’nda basılıyordu. Matbaanın tahribi sırasında Görüşler Dergisi de tahrip edildi. Görüşler Dergisi’nde  Behice Boran, Pertev Naili Boratav, Niyazi Berkes, Mediha Berkes, Muzaffer Şerif Başoğlu (1906-1988) gibi hocalar yanında Adnan Cemgil (1909-2001), Nazife Cemgil (1912 -2003) gibi yazarların yazıları yer alıyordu.

Üniversiteden uzaklaştırıldıktan sonra Pertev Naili Boratav Fransa’ya, Niyazi Berkes Kanada’ya yerleşti. Muzaffer Şerif Başoğlu, daha önceden Amerika Birleşik Devletlerine yerleşmişti. Behice Boran Türkiye’de kaldı. 14 Temmuz 1950’de Barışseverler Cemiyeti’nin kuruluşunda yer aldı. 25 Temmuz 1950’de, Kore’ye asker gönderilmesi kararını protesto ettiği için hakkında dava açıldı ve cezaevine konuldu.

Kürdler, Ermeniler gibi konularda, yüz yılı aşkın inkar, red konusunda,  Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, 2000 yılların başlarında, Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde bazı olumlu gelişmeler oldu. Cumhurbaşkanlığı-Hükümet Sistemi’ndeyse, geriye gidişin söz konusu olduğu söylenebilir.

                                                                    ***

İsmail Besikci Vakfı, kurulduğu günden beri, Kürd Dili, Kürd Tarihi, Kürd toplum yapısı hakkında önemli çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar sürdürülmektedir. Bu konularda ciddi projeler de hazırlamaktadır. Bu projeler de zamanla yaşama geçirilecektir. Kürd Tarihi Dergisi’nin yayınını sürdürmek önemlidir.

                                                                  ***

Bu açılışta bizimle birlikte olan, bize güç veren bütün arkadaşlara, ismini anamadığım bütün dostlara selamlar, sevgiler… Sağolun, varolun …

 

 

 

Bu haber toplam: 2610 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:14:19:26
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x