Washington Post'un "Obama'nın üzerinde aylarca çalıştığı Rakka planına göz atan Trump ekibi, tetiği çekmemeye karar verdi" başlıklı haberi, Obama ve Trump yönetimlerinin güvenlik konularına ilişkin görüş farklılıklarını bir kez daha ortaya koydu.
Haberde, Obama yönetiminin Türkiye konusundaki kararsızlığı ve iki yönetimin, Türkiye'yle ilişkiler ve güvenlik sorununa yaklaşım farklılığı konusunda ilginç ipuçları var. Türkiye konusundaki soru işaretleri, üzerinde aylarca çalışıldığı belirtilen Rakka planının bütününe sirayet etmişe benziyor. Trump yönetiminin güvenlik konusuna yaklaşımı ise, Obama yönetiminin hazırladığı Rakka planının rafa kaldırılmasını ve IŞİD'in 'yok edilmesi' planının baştan değerlendirilmesini beraberinde getiriyor.
Plan üzerinde aylarca çalıştığı belirtilen Obama'nın güvenlik ekibi, her ne kadar mükemmel bir çözüm olmasa da, Rakka operasyonu için Kürt grupları silahlandırmak gerektiğine ikna olmuştu. Tek sorun, uzun tartışma döneminin ardından 'tetiği çekmek' için kısa bir zamanın kalmasıydı. Trump'a devredilen planlar ise yeni yönetim tarafından eksik, riskli ve fazla maliyetli bulundu. Kürt grupları silahlandırma fikri rafa kalkmış değil fakat Trump ekibinin Suriye yönetimiyle işbirliği yapmaya karar vermesi de ihtimal dahilinde. Habere göre, planlardan hangisinin uygulanacağı belirsiz olsa da, Trump yönetiminin IŞİD'e yönelik hızlı ve sert bir müdahaleyi gözeteceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Obama ekibinde Türkiye tartışması
Obama yönetimi için, Rakka'nın ele geçirilmesi için hazırlanan planlarda YPG'nin varlığına dair en önemli sorun örgütü ‘Bir numaralı tehdit' olarak gören Türkiye'ydi.
YPG'ye daha fazla askeri destek içeren Rakka planı, 2016 sonbaharında Obama'nın ulusal güvenlik ekibi içinde tartışma yarattı. Bazı kurmaylar Türkiye-ABD ilişkilerinin zarar görmesinden endişe ediyordu.
Obama'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'a görüşünü sorduğunda "Hala Türkiye'nin Rakka için güç gönderip göndermeyeceğini değerlendiriyorum" yanıtını aldı. Ankara'nın YPG'nin dışlanmasına karşılık, Rakka operasyonunu ABD ile birlikte yürütme teklifine karşın, bazı isimler, Türkiye'nin vadettiği desteği veremeyeceğini düşünüyordu.
2016 sonunda Dunford da Türkiye'nin Rakka operasyonuna gereken gücü yollayamayacağına ikna oldu ve Carter ile birlikte YPG'nin içinde yer aldığı koalisyona tanksavar silahlar, zırhlı araçlar ve mayın temizleme araçları verilmesi konusunda Obama'ya yazılı taleplerini sundu.
Rakka planı Trump'a devredildi
17 Ocak günü, yani başkanlık devrinden sadece üç gün önce, Obama güvenlik danışmanlarını Trump ekibine yönlendirerek, Kürtleri silahlandırma planınını ve konuya itiraz etmesi muhtemel olan Erdoğan'ı ikna etmek için kullanılabilecek argümanları içeren bir belge sundu. Bunun nedeni, Türkiye yönetiminin Kürt grupları 'bir numaralı tehdit' olarak görmesiydi.
Trump fazla maliyetli buldu
Ancak Trump ekibi planı uygulamak yerine, planı fazla maliyetli ve riskli bularak bir kenara attı. Obama ekibinin sunduğu belgeyi inceleyen Trump ekibi, sunulan belgelerin büyük eksiklere sahip olduğunu değerlendirdi. Birincisi, plan YPG'lilerin eğitimi konusunda kaç ABD askerinin gerektiğini ve eğitimin nerede verileceğini belirtmiyordu. İkincisi Türkiye'nin tepkisinin nasıl yatıştırılacağı konusunda önlemler yoktu. Üçüncüsü Rusya ile koordinasyon konusu pas geçilmişti.
WP'ye göre Rakka operasyonu üzerindeki tartışma, iki yönetimin güvenlik konularına bakışındaki farklılığı gözler önüne seriyor. Ulusal güvenlik konularında iki liderin tercihleri, kimi zaman tam ters yönlere işaret edebiliyor.
Obama yönetimi askeri operasyonlar ve istihbarat konularında en küçük detaylara kadar düşünmeyi tercih ederken, Trump sezgilerine güvenerek IŞİD'i "tamamen yok edecek" hızlı ve sert bir mücadeleyi tercih ettiğini açıkça ortaya koymuş oldu. Güvenlik ekibiyle yapılan toplantılarda, "terörizmle mücadelede gerekeni yapması" için, "deli köpek" lakaplı Savunma Bakanı James Mattis'in elini serbest bıraktığının sinyalini verdi. Gazetenin haberine göre Trump Mattis'e, kendisine birden çok seçenek getirmesini ve asker sayısı ve sivil kayıplar gibi konuları görmezden gelmesini söyledi.
WP'ye göre Trump, Rakka konusuna Rusya ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile işbirliği yapılmasına karar verebilir. Ya da Obama gibi YPG'ye silah akışının önünü açabilir. Bu konuda Trump'ın '30 gün içinde IŞİD'i mahvedecek bir plan' hazırlamaları için emir verdiği Savunma Bakanı James Mattis ve Dunford'un ne yapacağı merak ediliyor. Dunford, YPG'ye silah yardımını desteklerken, Mattis'in pozisyonu bilinmiyor.
Yeni yönetimin üst düzey yetkililerinden bir isim, Trump'ın "tam bir iş adamı" olduğunu söyledi: "Trump 'Bu tür kararları alsınlar diye gerçekten iyi insanları işe alıyorum' diye düşünüyor."