ABD\'li analist Charles Lister, güncel olaylar dergisi Politico için yazdığı bir yazıda ABD\'nin Suriye\'deki mevcut varlığını “hayati ve sürdürülebilir” olarak nitelendirdi.
Lister, Mart ayı başlarında bir ABD askeri heyetiyle birlikte Rojava\'yı ziyaret etti.
ABD\'nin Rojava ve Suriye\'de birleştirici bir olduğunu vurgulayan ABD\'li analist, Rojava Kürdistan\'ı ve Suriye\'de yaklaşık 900 ABD askerinin havadan gözetleme, Demokratik Suriye Güçleri\'ni (DSG), sivil yardım tedarikini, aşiret angajmanını ve DSG birliklerinin tıbbi tahliyelerini koordine ederek görevlerde yer aldığını söyledi.
En az 10 bin IŞİD\'li ve 50 binden fazla kadın ve çocuğun, Rojava\'da DSG kontrolündeki 26 hapishanede ve iki kampta bulunduğunu kaydeden analist Lister, \" bu tehlikeli bir durum çünkü \"hapishaneden kaçışlar IŞİD\'in DNA\'sının bir parçası.\" ifadelerini kullandı.
Analizin devamında, IŞİD, Ocak 2022\'de Haseke kentindeki Guweyran hapishanesine büyük bir saldırı başlattı ve 261 DSG savaşçısı da dahil olmak üzere yaklaşık 500 kişi öldü. IŞİD bağlantılı yaklaşık 52 bin 500 kişiyi barındıran Hol Kampı yönetimi, yaklaşmakta olan bir saldırı konusunda defalarca uyarıda bulunduğu vurgulandı.
Politico haberine göre, kampa yönelik \"çok sayıda\" büyük IŞİD saldırısı yalnızca son aylarda engellendiği kaydediliyor.
\"Sorunun bir kısmı, yabancı uyrukluların kamplardan ve cezaevlerinden ülkelerine geri gönderilmelerinin geride kalmasıdır\" diyen analist Lister, mevcut hızda herkesi eve döndürmenin bir 30 yıl daha alacağını vurguluyor.
Yazıda, yalnızca Hol Kampı\'nda en az 26.000 vatandaşı bulunan Irak, ülkelerine geri dönüşleri hızlandırdığı; ancak aynı yolda devam ederse, herkesi geri göndermek altı yıl daha sürer. Kalan yaklaşık 18.500 Suriyeliden çoğu, Suriye hükümeti kontrolündeki bölgelerden geliyor ve bu da geri dönüşleri neredeyse imkansız hale getiriyor. Ek olarak, üçüncü ülke vatandaşlarının sadece yüzde 1\'i ülkelerine geri gönderildiği belirtiliyor.
Lister ayrıca ABD\'nin Rojava ve Suriye\'deki varlığının IŞİD karşıtı bir misyon olarak bulunmasına rağmen İran\'ı kontrol altına almak için de çok önemli olduğunu vurguluyor.
Lister, \"CENTCOM\'un açıkça belirttiği gibi, IŞİD\'e karşı koymak ve yeniden dirilmesini önlemek, ABD\'nin Orta Doğu\'daki en hayati ikinci önceliğidir, ancak ilki, düşman İran\'ın oluşturduğu tehditlerle \"yüzleşmektir,\" diye ekliyor. Analist bu görüşünü, İran destekli grupların 23 ve 24 Mart\'ta Suriye\'deki ABD üslerine düzenlediği saldırılara dayandırıyor.
Yazının sonunda, İran\'a yakın grupların bu tür saldırılarına rağmen bazı ABD\'li milletvekilleri Amerikan birliklerinin Suriye\'den çekilmesi çağrısında bulunduğu; diğer taraftan uzmanların, \"ABD birlikleri ne zaman ayrılırsa ayrılsın, kıyamet kopacak\" uyarısı yaptığı kaydediliyor.
ABD\'nin Suriye\'deki çabalarını azaltmanın değil, artırmanın artık çok önemli olduğunu savunan Analist Lister; aksi takdirde, \"yıkıcı bir IŞİD dirilişi sadece an meselesidir.\" diyor.
