‘Dünya genelinde devleti olmayan en büyük etnik topluluk olduğuna’ dikkat çeken Rohrabacher, ‘Irak sınırlarının dokunulmaz olmadığını ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz ve Fransız diplomatların kapalı kapılar ardında çizdiği bu sınırlara sonsuza dek bağlı kalınmak zorunda olmadığını’ ifade ediyor.
“Kürt halkı şükranlarımızı hakediyor”
Dana Rohrabacher Kürdistan ziyaretinde gözlemlediklerini ise şöyle dile getiriyor:
“2014 yılının sonlarında Noel tatilinde başkanlık ettiğim Kongre heyetiyle ziyarette bölgedeki IŞİD’in neden olduğu insani krize ilk elden tanık oldum ve Kürt halkının olağanüstü şefkatini gözlemledim. Neredeyse bir gecede, Kürt Bölgesel Yönetimi'nin nüfusu, Ninova Ovası ve Irak'ın kuzey şehirlerinden gelen umutsuz mültecilerin akını nedeniyle 2 milyon artarak 6 milyona yükseldi. O zamanlar söyledim, şimdi yine söylüyorum; Kürt halkı şükranlarımızı hakediyor.”
“Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve özellikle Neçirvan Barzani, birçoğu Hristiyan olan, umutsuz ve yerinden edilmiş 2 milyon kişiye sığınma hakkı verdikleri için cesaretleri ve cömertliklerinden ötürü takdir edilmeli ve alkışlanmalıdır.”
Kürdistan’ın, kaynakları ve altyapısının sınırlı olmasına rağmen bu cömertliği gösterdiğine dikkat çeken Rohrabacher, bu insani davranışın bize Müslüman, Ezidi ve Hristiyanların bir arada barış içinde yaşayabileceklerini ve dini hoşgörüsüzlüğün ortak düşmanına karşı birlikte direnebileceklerini gösterdiğini söylüyor.
Farklı dini inançlara sahip insanların nasıl birleştiğinin bir örneği olan Kürdistan’a bakarak daha iyi bir dünya yaratabileceğimizi ifade eden Rohrabacher sözlerine şöyle devam ediyor:
“Evet, Türkmenler, Ezidiler ve Hristiyanlar gibi azınlıklar için bir vatan, petrol gelirlerinin paylaşımı ve limanlara ulaşım altyapısının kullanımı gibi çözülmesi gereken pek çok sorun var. Bununla birlikte, eğer bölgede bağımsız bir demokrasi gerçekleşirse, komşu ülkelerin ABD ile daha az işbirliği içinde olacağını düşünmek için bir sebep yok. Aksine, bu o ülkelere ‘ABD’nin ortaklarına itibar ettiği ve saygı saygı duyduğu’ mesajını verir.
Kürt hükümeti ve halkının, Orta Doğu’yu işgal eden ve ABD ve diğer ülkeleri tehlikeye atan IŞİD’a karşı kanlı savaşta gösterdikleri cesaretleri ve cömertlikleriyle desteklerini kazandığını ifade eden Rohrabacher, sözlerine şöyle son veriyor:
“Biz uzun zamandır Kürt halkını, Irak'ın boyunduruğu altındaki bir eyalet olarak değil, bağımsız bir ulus olarak görüyoruz.”