ABD Başkanı Donald Trump, özellikle Ukrayna savaşına yönelik açıklamalarıyla ülkesinin dış politikasında radikal değişikliklere gidiyor.
ABD’nin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda (BMGK) yapılan oylamalarda Rusya’yla aynı tarafta yer almasının yankıları sürüyor.
24 Şubat’ta düzenlenen oturumda ABD ve Rusya, Ukrayna’daki savaşa son verilmesini talep eden tasarıya dair ret oyu kullandı. Joe Biden yönetimi altında Washington, BMGK oturumlarında Ukrayna savaşıyla ilgili tasarılarda Rusya’nın karşısında yer almıştı.
Trump ise son dönemde Kiev’e götürdüğü nadir mineralleri satın alma teklifi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le telefonda konuşmasıyla, Washington’ı alışık olmadığı bir rotaya soktu.
New York Times’ın analizinde, ABD’nin oylamada Rusya’yı destekleyerek Kuzey Kore, Belarus ve Sudan gibi ülkelerin safına katıldığı yazılıyor. Karşı pozisyon aldığı ülkeler arasındaysa Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Kanada, İtalya ve Japonya var.
Analizde, Trump’ın “Amerika’nın dünyadaki yerini radikal şekilde yeniden belirlediğine” dikkat çekilerek şu değerlendirmeler yapılıyor:
II. Dünya Savaşı ve öncesinden beri Amerika'nın en iyi dostları olan ülkelere karşı ABD'yi dünyanın baş haydut devletleri kampında konumlandırıyor.
ABD’nin, Rusya’ya yakınlaşması gibi bir durumda Avrupa’nın yanı sıra Japonya ve Güney Kore’nin de başka ittifaklar oluşturmak zorunda kalabileceği belirtiliyor. Ayrıca Trump’ın hamlelerinin, “Rusya’yı son üç yılda Washington ve Batı’nın inşa ettiği tecrit odasından çıkardığı” ifade ediliyor.
Haberde, Trump’ın izlediği son politikalara Cumhuriyetçiler arasından itirazlar geldiği de belirtiliyor. Cumhuriyetçi Senatör John Curtis, BMGK oylamasının ardından sosyal medyada yaptığı açıklamada, durumun endişe verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:
Bunlar bizim dostlarımız değil. Bu duruş, Amerika'nın özgürlük ve demokrasi ideallerinden ciddi bir uzaklaşma anlamına geliyor. Hepimiz savaşın sona ermesini istiyoruz fakat bu, Ukrayna'nın egemenliğini ve güvenliğini sağlayacak ve Putin'i daha fazla toprak hırsına kapılmaktan caydıracak koşullarda gerçekleşmelidir.
