ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, ABD'li gazeteci Tucker Carlson'ın internet üzerinden yayımladığı programa konuk olarak dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Witkoff, "Ayrıntılar hakkında konuşma özgürlüğüm yok," dedi. "Ancak açıkça, biliyorsunuz, arka kanallar, birden fazla ülke ve birden fazla kanal aracılığıyla, geri döndüler." İfadelerini kullandı.
Axios’un geçtiğimiz günlerde yayımlanan haberinden yer alan bilgilere göre, Trump'ın Ali Hamaney'e kıdemli bir Emirlik diplomatı aracılığıyla ilettiği mektupta, yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için iki aylık bir süre yer alıyordu ve İran'ın nükleer programını genişletmesi durumunda sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulunuluyordu. Kaynaklar mektubun tonunu "sert" olarak tanımladı.
Ancak Witkoff röportajı sırasında mesajı farklı bir şekilde sundu. "Mesaj kabaca şöyle diyor: 'Ben bir barış başkanıyım. İstediğim şey bu. Bunu askeri olarak yapmak zorunda değiliz. Konuşmak zorundayız."
Trump'ın ayrıca sorunun "diplomatik olarak çözülme olasılığına sahip olduğuna inandığını" ve "İran'la pürüzleri giderme fırsatının açık olduğunu kabul ettiğini" söyledi.
Witkoff, Trump'ın İran ile güven inşa etmek istediğini ve savaştan kaçınmayı tercih edeceğini sözlerine ekledi. "O, savaşa girmek istemeyen bir başkan, askeri gücünü savaşı durdurmak için kullanacak." Dedi.
ABD'li gazeteci Carlson, hafta başında İran'a yapılacak bir askeri saldırının "kesinlikle" daha geniş bir çatışmaya ve "binlerce Amerikalının ölümüne" yol açacağı uyarısında bulunmuştu. İran medyası hem onun açıklamalarını hem de Witkoff'un röportajını öne çıkararak, bunları Washington'daki tonun değiştiğinin olası işaretleri olarak gösterdi.
Yine de İran'ın resmi duruşu meydan okuyucu olmaya devam ediyor. Hamaney baskı altında doğrudan görüşmeleri reddetti ve Cuma günü yaptığı bir konuşmada bunun yerine caydırıcılığa odaklandı . "İran halkına karşı kötülük yapan herkes sert bir tokatla cezalandırılacak" dedi.