2016 yılına kadar "İlerleme Raporu" olarak adlandırılan, sonradan aday ülkelerle ilgili "Ülke Raporu" olarak anılan belgenin Türkiye bölümünde Türkiye'nin "göç, terörle mücadele, ekonomi, ticaret, enerji ve ulaşım" gibi ortak çıkar alanlarında kilit rol oynayan bir partner olduğuna işaret edildi, Türkiye ile diyalog ve işbirliğinin 2021 yılında arttığı kaydedildi.
Türkiye ile Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de sıcak çatışmanın eşiğine geldiği 2020 yılı sonrasında gerilimin düşürülmesi yönünde varılan mutabakata işaret edilen raporda bu yıl Mart ayında gerçekleştirilen AB liderler zirvesinde alınan karara da atıfta bulunuldu. Türkiye'ye yaptırımların da görüşüldüğü zirvenin sonuç bildirgesinde Türkiye "yeni provokasyonlar ya da uluslararası hukuka aykırı tek taraflı eylemlerde bulunmaktan kaçınmaya" çağrılmış, "Bu tür eylemler karşısında AB'nin kendi çıkarlarını ve üyelerinin çıkarlarını savunmak, bölgesel istikrarı korumak için elindeki araç ve seçenekleri kullanmaktaki kararlılığını bir kez daha teyit ediyoruz" ifadesine yer verilmişti.
AB Komisyonu'nun 2021 Türkiye raporunda ayrıca Ankara'dan "Kıbrıs sorununda BM kararları çerçevesinde adil, kapsamlı ve uygulanabilir bir çözüm için aktif destek beklendiği" dile getirildi.
"Türkiye endişeleri gideremedi"
AB'nin hukuk devleti, temel haklar ve yargı bağımsızlığındaki kötüleşmeye yönelik ciddi endişelerinin Türkiye tarafından inandırıcı bir şekilde giderilemediğine işaret edilen raporda, hukukun üstünlüğü ve temel hakların AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı.
Türkiye'de demokratik kurumların işleyişinde "ciddi" eksiklikler bulunduğu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yapısal eksikliklerinin sürdüğü, meclisin hükümeti denetleyecek gerekli araçlara sahip olmadığı, Anayasal yapının yasama, yürütme ve yargı arasında güçlü ve etkin bir kuvvetler ayrılığı sağlamadan gücü Cumhurbaşkanlığında merkezileştirdiği gibi eleştiriler de raporda yer aldı.