Eski Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, \"Der Tagesspiegel\" gazetesi için \"Afrin sonrası Türkiye ve Batı - Efrin, ABD\'ye bir mesajdır\" başlığıyla bir makale yazdı.
“Efrin’e yapılan askeri müdahale, ABD’ye açık bir mesajdır”
“Suriye’deki savaş sonrası düzen, Türkiye’nin onayı olmadan gerçekleşmemeli ve herhangi bir şekilde Kürt kontrolü altında oluşturulacak bir yapılanma Türkiye tarafından kabul edilemez.” ifadesini kullanan Gabriel; YPG’nin, ABD’de olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de ‘terör’ örgütü olarak yasaklanmadığını ancak Türkiye’nin ve çok sayıda uluslararası gözlemcinin, PKK ile YPG arasında yapılan bu ayrımın suni olarak yaratıldığı görüşünü paylaştığına dikkati çekti.
ABD’nin, IŞİD’e karşı mücadelede YPG’yi silahlandırıp Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt yapılaşmasına izin vererek Türkiye’yi kışkırttığını söyleyen Gabriel, “Türkiye’nin bu durumu kabullenmesi mümkün olmadı” dedi.
Gabriel, Türkiye’nin, Batı’ya bağımlı olmak istemediğini, bu nedenle ABD ile olası bir krizin jeopolitik sonuçlarından da korkmadığını ifade etti.
Bundan da Moskova ve Şam yönetimlerinin kârlı çıkacağını savunan Gabriel, “Bu nedenle bizim çıkarımız, Türkiye’yi jeopolitik açıdan dahil etmeyi sürdürmek olacaktır.” ifadesine yer verdi.
Gabriel, bu nedenle Türkiye ile tüm iş birliği imkanlarını mobilize etmeleri ve kazanabileceği çok şey olduğu duygusunu vermeleri gerektiğini vurgulayarak Suriye’deki askeri harekatın sona erdirilmesinden sonra Türkiye ile bir NATO üyesi olarak daha sıkı bir silahlanma iş birliği de yapılabileceğini belirtti.
Gabriel, “Türkiye’nin izleyeceği özel bir yol; Batı’dan, Avrupa ve NATO’dan uzaklaşması bizim açımızdan ve Türkiye’de yaşayan vatandaşlar açısından çok daha büyük bir risk olur.” ifadesini kullandı.