Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 22 Aralık 2029’de verdiği kararla, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını istedi.
Ancak Demirtaş o günden bugüne hala tutuklu bulunuyor. Yargı’nın AİHM kararını yerine getirmemesinde siyasi iktidarın etkisi olduğu biliniyor. Hatta Erdoğan AİHM’in kararını tanımadığını belirtmiş Selahattin Demirtaş’ı da ‘terörist’ olmakla suçlamıştı.
Ankara’nın AİHM kararını tanımaması beraberinde yeni bir tartışmayı getirdi. En çok merak edilen, bu konuda Avrupa Konseyi’nin Türkiye aleyhinde nasıl bir karar alacağı.
Bu konuda Almanya hükümetin sessizliği de dikkat çekiciydi. Alman hükümeti suskunluğunu bir soru önergesiyle bozdu.
Alman Sol Parti (Die Linke) milletvekili Helin Evrim Sommer Alman hükümetine yönelttiği soru önergesinde Avrupa Konseyi başkanlığı çerçevesinde, Türkiye’de tutuklu bulunan eski HDP-Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik AİHM kararının uygulanması için hangi somut önlemleri destekleyeceğini sordu.
Yanıt Almanya Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Miguel Berger’den geldi. Berger, AİHM kararına değindi ve Selahattin Demirtaş’ın Avrupa İnsan hakları sözleşmesine aykırı bir şekilde, siyasi sebeplerden dolayı tutuklu bulunduğunu yineledi.
Miguel Berger Alman hükümeti adına verdiği cevapta, Türkiye'yi Demirtaş’ı derhal serbest bırakmaya çağırdı ve Ankara’nın AİHM kararlarını uygulamasını sağlamak için Avrupa Konseyi organlarında çalışmaya devam edeceğini belirtti.
Ahval’e Berlin’in çağrısını değerlendiren Sommer şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu güne kadar, Almanya kendi çıkarları uğruna Türkiye'nin hak ihlallerini görmezden gelmiş, olası yaptırımlar önünde de adeta engel olmuştur. Almanya Türkiye'yi koruyucu tavrından vazgeçerek başta silah satışı olmak üzere ekonomik, siyasi yaptırımlar uygulayabilir. Hatta AB ülkelerini bu konuda etkileyebilir. Gümrük birliği ve ticareti kolaylaştırma faaliyetlerini durdurabilir. Geçmişte Trump'ın bir tweetinin bile Türkiye'yi ne hale soktuğunu görmüştük."
"Erdoğan’ın AİHM kararını yerine getirmeyip, Demirtaş’ı bıraktırmaması ne gibi sonuçlara neden olur? Avrupa Konseyi bu konuda nasıl bir adım atmalı, ne yapmalı?” sorusuna Sol Partili vekil şu yanıtı verdi:
“Burada - başta Almanya olmak üzere - Avrupa devletlerinin konuya yaklaşımı belirleyici olacaktır. AİHS'ne göre Türkiye'nin bu kararı uygulaması zorunludur. AİHM kararlarının uygulanıșı Avrupa hükümetleri tarafından denetlenir. Ne varki bu kararlar çoğu zaman bu devletlerin ekonomik ve siyasi çıkarlarına kurban edilmiştir. Eğer demokrasi, insan hakları, hukukunun üstünlüğü gibi değerler günlük çıkarlara feda edilmezse Ankara Hükümeti bir dizi yaptırımla karşı karşıya kalabilir. Örneğin: Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu çoğunluk kararıyla AİHM'ne șikayet edilebilir. AKPM denetimine tabi tutulabilir. 12 Eylül sonrasında olduğu gibi AKBK'ndan dıșlanabilir, üyeliği askıya alınabilir vs. Bu AB ilişkilerinin de askıya alınacağı anlamına gelir ki, Türkiye bunun getireceği ekonomik ve siyasi yükün altında kalkamaz."
Peki AİHM kararına rağmen Demirtaş’ın serbest bırakılmamasını nedeni nedir?
Alman Sol Parti (Die Linke) milletvekili Helin Evrim Sommer bu soruya, “Bu, doğrudan Türkiye'deki rejimin karekteri ile ilgili bir durum. AİHM Kararları, doğrudan insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, demokratik yöntemlere vurgu yapan kararlar. Tüm otoriter rejimlerin bu değerlerle savaş içinde olduğunu, kendi geleceklerini bunların yokedilmesinde gördüklerini biliyoruz. Kendi tek adam iktidarını fașist, paramiliter, mafyatik odaklara dayalı hale getiren Ankara'daki Sultan'ın, mecbur kalmadıkça bu kararlara saygı göstermesini ve uygulamasını beklemek biraz fazla saflık olur. Ne yazık ki, yine başta Almanya olmak üzere, Avrupa hükümetleri ve demokratik güçler șimdiye kadar Türk Devleti üzerinde caydırıcı bir baskı olușturamamıș veya olușturmamıșlar. Buda Türk devletini cesaretlendiren bir sonuca yolaçmıștır” sözleriyle yanıt verdi.
Demirtaş’ın siyasi bir rehine olduğunu ve serbest bırakılmasının hukuki normlardan ziyade Erdoğan'ın sözüne bağlı olduğuna dikkat çeken Sommer, şöyle devam etti:
"Ancak Türkiye hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı göstermediği sürece, Erdoğan rejimine karşı gümrük birliğini modernleştirme veya ticareti kolaylaştırma şeklinde taviz verilmemelidir. Buna Demirtaş'ın ve Türkiye'deki tüm siyasi tutukluların derhal serbest bırakılması dahildir.
AİHM kararları aynı zamanda tüm Avrupa değerlerinin üzerinde durduğu ahlaki ve vicdani temeldir de. Dolayısıyla bu konudaki her zaaf bu temeller üzerine bina edilen yapının çökme tehlikesinide doğurur. Hâliyle bu kararların uygulanması konusundaki ısrar özünde Avrupa değerleri ve güvenliği içinde zorunludur. Bu tüm Avrupa ülkelerinin ve dönem başkanı olma sıfatıyla en çokta Almanya'nın dikkat etmesi gereken bir husustur."
Sol Partili vekil Sommer Almanya Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Miguel Berger’in açıklamalarını şöyle değerlendirdi:
"AİHM Demirtaş'ın siyasi nedenlerle tutuklandığına ve derhal serbest bırakılmasına hükmetti. Türk Devleti'nin buna cevabı - daha öncekilerde olduğu gibi - kararı tanımama, temelsiz gerekçelerle yeni davalar açarak daha ağır cezalar talep etmek biçiminde oldu. Akabinde alay edercesine yeni reformlar yapılacağı belirtildi.
Hem uluslararası sözleşmeleri imzalayıp hem de AİHM kararlarını tanımamak en hafif tabirle tüm Avrupa ile alay etmektir. Bu küçük düşürülme kabul edilemez. Alman hükümetinin Demirtaş'ın siyasi nedenlerle tutukluluğunu kabullenmesi ve Türk hükümetinden derhal serbest bırakılmasını talep etmesi memnuniyet vericidir; fakat yetersizdir. Bu tür açıklamaların somut önlemlerle desteklenmediği sürece sonuçsuz kaldığı bilinmektedir. Bu nedenle Federal hükümetin amasız ve fakatsız ve beklemeksizin somut bazı uygulamaları devreye koyması zorunludur."