AB-İngiltere Anlaşmalarının Ortak Noktası: Rusya

Brexit'ten bu yana beş yıl sonra düzenlenen ilk AB-İngiltere zirvesi, İngiltere'yi AB'ye daha da yakınlaştırdı ancak AB'nin gümrük birliğine veya ortak pazara yeniden katılım gibi bilinen Brexit kırmızı çizgilerini aşmadı.

30.05.2025, Cum - 12:03

AB-İngiltere Anlaşmalarının Ortak Noktası: Rusya
Haberi Paylaş

Brexit'ten bu yana beş yıl sonra düzenlenen ilk AB-İngiltere zirvesi, İngiltere'yi AB'ye daha da yakınlaştırdı ancak AB'nin gümrük birliğine veya ortak pazara yeniden katılım gibi bilinen Brexit kırmızı çizgilerini aşmadı.

19 Mayıs'ta Londra'da gerçekleşen toplantı, Brexit'in önde gelen savunucularından Nigel Farage ve popülist Reform UK partisinin İngiltere'deki bazı kamuoyu yoklamalarında ilk sırada yer almasıyla gerçekleşti.

Sonunda iki taraf İngiliz başkentinde üç belge üzerinde anlaşmaya vardı:  "ortak anlayış", ortak açıklama ve Güvenlik ve Savunma Ortaklığı (SDP).

Toplantı öncesinde diplomatlar ve medyanın en çok ilgi gösterdiği konular arasında AB gemilerinin İngiliz balıkçılık sularına erişimi ve İngiltere'den gelen tarım ürünlerinin bloğun iç pazarına girmesi gibi hassas konular yer alırken, yeni ortaklığın öne çıkan yönlerinden biri de dış politikada daha yakın bir uyum sağlanması.

Mutabakat sağlanan belgelerde ortak tehdit olarak Rusya'nın altı açıkça çiziliyor.

Güvenlik ve Savunma Ortaklığı, "Avrupa Birliği (AB) ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı'nın (BK), Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sebepsiz ve haksız saldırganlık savaşının da gösterdiği gibi, Avrupa'da ve daha geniş çevresinde istikrarsız ve giderek daha zorlu bir güvenlik ortamıyla karşı karşıya olduğunu" belirtmektedir.

Rusya, Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırlarını ve Avrupa'daki güvenlik düzenini tek taraflı olarak, zorla değiştirmeye çalışıyor."

SDP, esas olarak Londra ile Brüksel arasında daha fazla diplomatik işbirliğinin sağlanması, örneğin İngiliz dışişleri bakanı ve diğer diplomatların çeşitli AB toplantılarına ve çalışma gruplarına daha fazla katılması gibi konuların altını çiziyor.

Ancak belgenin imzalanması, İngiliz silah şirketlerinin AB'nin yeni 150 milyar avroluk yeniden silahlanma fonuna katılımının önünü açıyor.

Londra'da imzalanan ortak bildiride, hem Ukrayna'ya destek hem de Kremlin'e karşı nasıl bir tutum sergileneceği konusunda gelecekte atılabilecek olası adımlar daha net bir şekilde ortaya konuyor.

Her ne kadar açıkça belirtilmese de, Birleşik Krallık ve AB, yeni ABD yönetiminin Moskova'ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi ve Ukrayna'nın barışa ulaşmak için Rus işgali altındaki topraklardan vazgeçmesi gerektiği gibi konuları gündeme getirmesine karşı çıkıyor gibi görünüyor.

Belgede, "Rusya'ya daha fazla yaptırım uygulayarak ve yaptırımların etkisiz hale getirilmesini önleyecek tedbirler alarak, sektörel tedbirler alarak ve petrol fiyatlarına tavan koyarak ve Rusya'nın egemen varlıklarının, Rusya Ukrayna'ya karşı saldırganlık savaşını durdurana ve bu savaşın yol açtığı zararı tazmin edene kadar hareketsiz kalmasını sağlayarak baskıyı sürdürmeye hazırız" denildi.

Avrupa Birliği dışişleri bakanları 20 Mayıs'ta Rusya'ya karşı bir dizi yaptırım konusunda anlaştılar ve blok, Moskova'nın Kiev ile ateşkes veya barış görüşmelerinde yapıcı bir şekilde etkileşime girmemesi durumunda daha fazla önlem almayı düşünüyor. Bu önlemler Birleşik Krallık ile de koordineli olacak.

Metinde ayrıca Rusya'nın işgal altındaki toprakları ilhak etmesinin tanınmadığı da açıkça belirtiliyor: "Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırları içinde bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışı sağlamak için yakın bir şekilde çalışıyoruz."

Batılı devletler tarafından geçen hafta kurulan yeni savaş mahkemesinden çekilme kararına tepki olarak ortak bildiride, "Rusya'nın saldırganlık savaşıyla bağlantılı olarak işlenen savaş suçları ve diğer ciddi suçlar için tam hesap verebilirliğin sağlanması konusunda kararlıyız. Buna Ukrayna'ya karşı Saldırı Suçları için Özel Mahkeme kurulması da dahildir" vurgusu yapıldı.

Ukrayna dışında, metinde diğer dış politika alanlarına ilişkin ayrıntılar yer almıyor; ancak Moldova'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine destek ifade ediliyor ve "Bosna-Hersek'in güvenliğini, toprak bütünlüğünü ve anayasal düzenini korumak ve Belgrad ile Priştine arasında AB tarafından kolaylaştırılan diyaloğu ilerletmek için koordineli çabalar yoluyla" taahhütte bulunuluyor.

 

Bu haber toplam: 746 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:16:25:20
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x