Hükümetin, ülkede yaşanan işçi sorunları ve OHAL kaynaklı grev ertelemelerinin uluslararası toplantılarda gündeme gelmesini önlemek için Türkiye’yi temsilen Türk-İş yerine Memur-Sen’e görev vermesine Uluslararası Çalışma Örgütü’nden (ILO) yanıt geldi. Memur-Sen’in gerçek ve bağımsız bir sendika olmadığı suçlamalarını ‘not eden’ ILO, Türkiye’den gelecek temsilcinin ‘hükümet dayatmasıyla tek taraflı belirlenemeyeceği’ uyarısında bulundu.
Bugüne kadar ILO toplantılarına Türkiye’deki işçileri temsilen Türk-İş başkanları katılıyordu. Türk-İş, en fazla üyeye sahip olması nedeniyle bu yetkisini kullanırken diğer sendikaların da onayı alınıyordu. Ancak, hükümete yakın Memur-Sen’in üye sayısını hızla artırması ve Türkiye’de en fazla üyeye sahip sendika konfederasyonu haline gelmesi bütün dengeleri değiştirdi. Çalışma Bakanlığı, üye sayısında Memur-Sen’in Türk-İş’i geçtiğini gerekçe gösterip bu yıl ILO’ya Türkiye’deki işçileri temsilen Memur-Sen Başkanını gönderme kararı aldı.
ILO kuralları gereği seçilecek temsilcinin diğer konfederasyonlar tarafından da onaylanması gerekiyordu. Çalışma Bakanlığı, Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın’ın temsilen ILO’ya katılmasını 15 Mayıs’taki istişare toplantısında gündeme getirdi, ancak kararı sadece Hak-İş desteklerken Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen kabul etmedi. Bakanlık bu itiraza rağmen Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ı ILO’ya gönderdi. Bunun üzerine Türk-İş öncülüğündeki 4 büyük konfederasyon Yalçın’ın memur olması nedeniyle işçileri, Memur-Sen’in de hükümete yakın olması nedeniyle çalışma hayatını temsil edemeyeceğini ILO’ya bildirip ILO’nun yetki tespit komitesine resmen başvurdu. Başvuruyu inceleyen komisyon, Türkiye raporunu önceki gün (Cuma) tamamladı. Komite raporunda, ILO’ya katılacak delegelerin hükümetlerce tek taraflı dayatılamayacağı belirtilirken Memur-Sen’in gerçek ve bağımsız bir sendika olmadığı suçlamalarını da not ettiğini Türkiye’ye bildirdi.
Türk medyasında yer alan raporda kritik uyarı ve tespitler şu şekilde;
Komite bu yılki konferans oturumuna aday gösterilen işçi delegesinin en fazla temsil niteliğine haz örgütlerle anlaşmadan Hükümet tarafından tek taraflı olarak atandığını gözlemlemiştir. Komite, işçi delegesinin Hükümet tarafından sunulan rotasyon sistemi temeline dayanarak atandığını not etmektedir. Komite bu tür bir sistemin tek taraflı olarak Hükümetlerce dayatılamayacağını bildirir.
Komite, Memur-Sen’in, hızla artan üye sayısı, hükümet politikalarına verdiği destek, sendika hak ihlalleri ve kamu sektöründeki kitlesel işten çıkarmalara sessiz kalması dikkate alınarak gerçek ve bağımsız bir işçi örgütü olmadığı yönündeki suçlamaları da not etmektedir. Komite, Türkiye’deki sendikaların genel durumu ve KHK’ların sendikaların işlevleri üzerindeki etkilerine vakıf olmakla birlikte, bu tür bir suçlamayı tasdik eden bir bilgi temin edilmediğini göz önünde tutmaktadır.”
Komite, bundan sonraki ILO toplantılarına temsil niteliğine sahip bir heyet oluşturmak için hükümetin taraflar arasında uzlaşma sağlamaya çalışacağını not etmektedir. İşçi delegasyonunun bağımsızlığı ve temsil niteliğine istinaden ileride yapılacak itirazların inandırıcı kanıtlar ile desteklenmesi halinde Komite, daimi tüzük dahilinde mevcut seçenekleri ciddi biçimde değerlendirecektir.