Zahidan kentindeki cuma hutbesindeki vaazında son dönemde yaşanan olaylara değinen Beluç din adamı Mevlevi Abdulhamid, halkın büyük çoğunluğunun İran’dan hoştun olmadığını belirterek, “Bunun doğru olmadığını savunuyorsanız, gelin dünyanın gözlemciliğinde referandum yapılsın. Sonucu ne olursa olsun kabul edelim” dedi.
Mevlevi Abdulhamid, “50 günü aşkın süredir gösteri düzenleyen bu halka öldürme, tutuklama ve şiddetle geri adım attıramazsınız” ifadesini kullandı.
“Kanlı cuma” vurgusu yapan Abdulhamid, “Sadece son birkaç saat içinde İran genelinde öldürülen kişi kadar (bölgemizde) insanlarımız öldürüldü” diye konuştu.
Kadınlara yönelik hak ihlallerine de değinen Beluç din adamı, “Kadınlar neden başörtülerini yakıyor? Özünde başörtüsü İran ve İslam kültürünün bir parçasıdır. Bu kadınları kim kızdırdı? Bu kadınlar nasıl bir zulüm ve baskı gördü ki bu şekilde başörtülerini yakıyorlar? Halkı zorla cennete götürmek istiyorsunuz ama şunu bilin ki ne Şiiler ne de Sünniler zorla cennete gitmez. Halkın taleplerini yerine getirin. Başlıca yol budur” dedi.
Sindirme döneminin geride kaldığını vurgulayan Abdulhamid, “Beluç halkı hem kendi milli ve dini hakları hem İran halklarının tamamı için taleplerini yinelemiştir. Düşünce özgürlüğü ve siyaset özgürlüğüne inanıyoruz. İran’ın sorunları ekonomik değildir. Daha önemlisi siyasi özürlük ve düşünce özgürlüğüdür” ifadelerini kullandı.
Mevlevi Abdulhamid, yaklaşık bir ay önce cuma hutbesi sonrası İran güvenlik güçleri tarafından bir genç kıza tecavüz edilmesi olayını kınamak için halka toplanma çağrısı yapmıştı. İran güçlerinin hedef gözeterek göstericilere ateş açması sonucu 100’e yakın kişi ölmüş, onlarca kişi de yaralanmıştı.
