Uzmanlar, ülkenin hızla kaosa sürüklenebileceğini söylüyor
İsrail, 13 Haziran’dan beri bombaladığı İran’da rejimi değiştirme isteğini gizlemiyor. Ancak İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in öldürülmesi durumunda ülkenin büyük bir iç karışıklığa sürüklenme ihtimali bölgede endişe yaratıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıların ardından 16 Haziran’da düzenlediği ilk basın toplantısında Hamaney’e suikast ihtimaline işaret ederek “Ne gerekiyorsa yaparız” demişti.
Dünya basınındaki haberlerde, 86 yaşındaki Hamaney’in öldürülmesi halinde yerine geçebilecek kişilere dair analizler yayımlanırken, uzmanlar ülkenin kaosa sürüklenebileceği uyarısında bulunuyor.
Mücteba Hamaney
Hamaney’in öldürülmesi durumunda yerine geçebilecek isimler arasında, dini liderin en büyük ikinci oğlu Mücteba yer alıyor. 1980-1988’deki Irak-İran Savaşı’na katılan Mücteba’nın, gönüllü milis teşkilatı Besic’in de başında olduğu düşünülüyor. Örgütün resmi komutanıysa Gulam Rıza Süleymani.
Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, Mücteba’nın karar alma süreçlerinde önemli rol oynadığını söylüyor. 55 yaşındaki Mücteba’nın Devrim Muhafızları Ordusu’yla güçlü ilişkilere sahip olduğu da belirtiliyor.
Ancak geçtiğimiz günlerde New York Times’e bilgi veren İranlı kaynaklar Hamaney2in potansiyel halefleri arasında Mücteba Hamaney!in olmadığı bilgini paylaştılar.
Rıza Pehlevi
İran’da rejimin çökmesi durumunda ülkenin başına geçebilecek kişiler arasında devrik İran Şahı’nın oğlu Rıza Pehlevi de yer alıyor.
1979’daki İslam Devrimi’nin ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalan Rıza Pehlevi, İsrail saldırılarının ardından yaptığı açıklamalarda sık sık “Rejim değişikliğine hazırız” mesajı verdi. 64 yaşındaki İranlı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gibi, rejime karşı ayaklanma çağrısı yapıyor. ABD’de yaşayan Pehlevi, Tahran-Tel Aviv ilişkilerinin yeniden tesis edilmesini de istiyor.
Diğer yandan AFP’nin analizinde, Pehlevi’nin İran’da ya da uluslararası kamuoyunda gereken desteği bulamayabileceğine dikkat çekiliyor. Özellikle İsrail’in saldırılarını kınamamasının bunda önemli rol oynadığı belirtiliyor. Telegraph’ın haberinde de Pehlevi’nin sadece “monarşi destekçisi bir azınlık” tarafından yeni lider olarak görüldüğü yazılıyor.
Halkın Mücahitleri Örgütü
Hem İslam Devrimi’ne hem de Batı destekli monarşik yönetime karşı çıkan Halkın Mücahitleri Örgütü (HMÖ), Irak ve İran tarafından terör örgütü olarak tanınıyor. İngiltere, Avrupa Birliği, ABD, Kanada ve Japonya ise farklı tarihlerde HMÖ’yü terör örgütü listesinden çıkarmıştı.
HMÖ lideri Meryem Recavi, çarşamba günü Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, Hamaney rejiminin devrilmesi ve yerine halkın belirleyeceği bir yönetimin getirilmesi gerektiğini savundu:
Bu savaş ve krizin çözümü, İran halkının bu rejimi devirmesi ve rejim değişikliği yapmasıdır.
Ancak AFP, İran’daki muhalif grupların, Arnavutluk’ta sürgünde faaliyet gösteren HMÖ yönetimine güvenmediğini aktarıyor. Özellikle Irak-İran savaşında bazı HMÖ militanlarının Saddam Hüseyin’i desteklediği hatırlatılıyor.
Devrim Muhafızları güç boşluğunu doldurabilir
Analistler, Hamaney’in öldürülmesi halinde oluşacak güç boşluğunun Devrim Muhafızları bünyesindeki muhafazakar kanat tarafından doldurulabileceğine dikkat çekiyor.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Carnegie Endowment’tan Nicole Grajewski, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:
Rejim düşerse, liberal ve demokratik bir hükümetin kurulması umudu var. Ancak Devrim Muhafızları gibi diğer güçlü oluşumların yönetimi devralma ihtimali epey yüksek.
Washington merkezli Quincy Enstitüsü’nden Trita Parsi, Devrim Muhafızları kadrosundan kişilerin başa geçmesi durumunda ABD ve İsrail’le diplomatik süreç yürütme ihtimalinin kapanabileceğine dikkat çekiyor.
Etnisite ve mezhep temelli çatışmalar patlak verebilir
İran’da rejimin çökmesi durumunda ortaya çıkabilecek senaryolardan biri de etnisite ve mezhep temelli çatışmalar.
İran’da Kürtler, Araplar, Beluciler ve Azerilerden oluşan güçlü azınlık toplumları var. Uzmanlar, bazı ayrılıkçı grupların silahlanmasıyla ya da çeşitli örgütlerin silahlı faaliyetlerini artırmasıyla ülkenin hızla kaosa sürüklenebileceği uyarısında bulunuyor.
İran’ın Afganistan ve Pakistan sınırındaki Sistan ve Belucistan Eyaleti’nde faaliyet gösteren Ceyş el-Adl örgütü, İsrail’in saldırılarını destekleyen mesajlar yayımlamıştı.
Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) ve Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) da Tahran yönetimine karşı saldırılara destek vermişti.
İran rejiminin düşme ihtimali hakkında konuşan Parsi, “İsrailliler ve belki de ABD bu ayrılıkçı etnik gruplara destek verecektir” diyor. Analist, böyle bir senaryoda ülkenin uzun bir iç savaşa sürüklenebileceğine işaret ediyor.