Yetkili, isminin açıklanmaması koşuluyla, "İran ya bir anlaşma imzalayacak ya da rejiminin istikrarını tehlikeye atacak saldırılarla karşı karşıya kalacak" dedi.
Yetkili, "İran müzakereler sırasında ABD'yi aldattı ve uranyum zenginleştirmeye devam ederken zaman kazanmaya çalıştı," diye ekledi. "İran müzakerelere samimi niyetlerle girseydi, İsrail saldırmazdı."
Yorumlar, İsrail'in bölgedeki İran'ın silahlı müttefiklerine yönelik askeri saldırılarına yoğunlaşıp İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı topyekün savaş sinyali vermemesinin ardından Tahran'a karşı tavrının sertleştiğini yansıtıyor gibi görünüyor.
Kaynak, "İran'a yönelik strateji, Lübnan'da kullanılan stratejiye benzeyecek; tehdidin gerçekleşmesine izin verilmemeli" dedi.
Yetkiliye göre, son saldırılar İran'ın askeri aygıtını altüst etti. "İranlılar şu anda şokta, askeri liderlikleri neredeyse yok," iddiasında bulundu. "Ve daha fazla sürpriz henüz gelmedi."
Çatışmanın yoğunluğuna rağmen kaynak, İsrail'in eylemlerinin İran halkına değil, İran yönetimine yönelik olduğunu ileri sürdü.
"İsrail İran halkını değil, İran rejimini hedef alıyor," dedi. "Gururlu tarihiyle İran ulusu, bütçeyi küresel terörizme harcayan değil, elektrik ve su sağlayan bir liderliği hak ediyor."