Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağını açıklamasının ardından BM Güvenlik Konseyi acil bir toplantı düzenledi.
Toplantıda söz alan Filistin temsilcisi Riyad Mansur, Trump’ın kararının ABD’nin bölgede barış çabalarındaki liderlik rolünü baltaladığını ve ortadan kaldırdığını söyledi.
Mansur, “Tek bir taraf barış sürecini tekeline alamaz, özellikle de işgal gücü İsrail’den yana taraflı olan” ifadesini kullandı.
Filistin temsilcisi, BM Güvenlik Konseyi’ni ABD’nin \'sorumsuzca\' kararına tepki göstermeye ve Kudüs’ün statüsüyle ilgili olarak, bunun İsrail-Filistin arasında iki devletli çözüme yönelik barış müzakerelerinde karara bağlanması gerektiği şeklindeki pozisyonunu yeniden teyit etmeye çağırdı.
Konsey’in, bu statünün tüm ihallerini reddetmesi gerektiğini belirten Mansur, Güvenlik Konseyi’nin ayrıca, “dini hassasiyetlerin daha fazla alevlendirilmesini” önleyici adım atmasına ihtiyaç olduğunu savundu.
Trump Kudüs\'ü İsrail\'in Başkenti Olarak Tanıdı
Mansur, bu tür hareketlerin, aşırılık yanlılarınca daha fazla suistimal edilebilecek hiç bitmeyen bir dini savaş ile bölge ve ötesinde radikalizmin, şiddetin ve gerilimlerin beslenmesi riskini doğurduğu uyarısında bulundu.
ABD’nin müttefikleri de eleştirdi
BM Güvenlik Konseyi’nde İngiltere, Fransa, İsveç, İtalya ve Japonya gibi Amerika’nın geleneksel müttefikleri de Trump’ın Kudüs kararını eleştirdi.
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft, kararın “barışa yardımcı olmadığını” söyledi.
İsveç’in BM Daimi Temsilcisi Olof Skoog da, ABD’nin attığı adımın, uluslararası yasalara ve Güvenlik Konseyi kararlarına ters düştüğünü belirterek, Kudüs’ün statüsünün İsrail-Filistin doğrudan müzakerelerinde kararlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi Francois Delattre de, ABD’nin kararından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kararın iki devletli çözüme ulaşılması çabalarına olası etkileri ve şiddetin tırmanması potansiyeli riskine dikkat çekti.
Delattre, ABD’nin, Trump’ın kararının tüm barış çabalarının temellendirildiği yasal zeminle nasıl bağdaştığını izah etmesi gerektiğini söyledi.
İtalya’nın BM Daimi Temsilcisi Sebastiano Cardi de, Kudüs’ün statüsünün müzakere edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bölgede huzursuzluk ve gerilim riski konusunda ciddi endişesini dile getirdi.
Japonya’nın BM Daimi Temsilcisi Koro Bessho da, hükümetinin tüm tek taraflı adımlara karşı olduğunu belirterek, bölgede gerilimlerin artmasından ve şiddetin daha büyük krizlere dönüşmesinden kaygı duyduğunu belirtti.
“Barış umutlarını ileriye taşıyacak”
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley ise, Trump’ın, Kudüs kararının soru işaretleri ve kaygılara neden olacağını bildiğini ancak İsrail ve Filistinliler arasında barış umutlarını ileriye götürmek için bu kararı aldığını söyledi.
BM Güvenlik Konseyi’nin acil oturumunda konuşan Haley, ABD’nin barışa hiç olmadığı kadar kendisini aradığını kaydederek, “Bu hedefe daha önce hiç olmadığı kadar daha yakın olduğumuza inanıyoruz” dedi.
Trump yönetiminin yeni bir barış planı üzerinde çalıştığı ifade edilirken, Haley bu konuda detay vermedi.
Haley, geçmişte İsrail-Filistin anlaşmalarının Beyaz Saray’da imzalandığına dikkati çekti ve yeni bir anlaşma olursa bunun da muhtemelen orada imzalanacağını çünkü ABD’nin iki taraf nezdinde de güvenilirliğinin bulunduğunu söyledi.
Haley tüm ülkelere, gelecek günlerde açıklamaları ve eylemlerindeki tonu düşürmeleri çağrısında bulunarak, Trump’ın açıklamasını şiddet için bahane olarak kullananların barış için uygun ortaklar olmadıklarını göstermiş olacaklarını kaydetti.
\'2 Devletli Çözüme B Planımız Yok\'
BM Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov, BMGK toplantısında yaptığı açıklamada, çatışmanın çözülmemesinin Ortadoğu genelinde dini radikalizmin girdabına takılıp kalma riski taşıdığı uyarısında bulunarak, İsrail-Filistin barışını ilerletmek için acilen uluslararası çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Mladenov, Trump\'ın kararının ardından şiddetin tırmanabileceğini ve barış hedefini uzaklaştıracak tek taraflı eylemler zincirinin ciddi risk taşıdığını söyledi.
Bölgedeki çatışmalara ve yeni intifada çağrısına dikkati çeken Mladenov, Genel Sekreter Antonio Guterres\'in İsrail-Filistin ihtilafının doğrudan müzakerelerle çözülmesi gerektiği ve \"iki devletli çözüme B planı bulunmadığı\" sözlerini yineledi.