Debka'da yer alan haberde Moskova ile İsrail'in İran'ın Irak ve Suriye'de nüfusunu artırmasından duyulan rahatsızlık açık bir şekilde dile getirilirken, Kurdistan Bölgesi'ne büyük yatırımlar yapan Moskova'nın bu durum karşısında son derece hassas davrandığı vurgulandı.
Dün, Kremlin Basın ofisinden yapılan açıklamada, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Suriye krizinin çözümü, İran nükleer programındaki son gelişmeler ve Kurdistan Bölgesi’nin Referandum sonuçlarını konuştukları dile getirildi.
DEBKAfile kaynakları ise Netanyahu’nun telefon görüşmesinin, Rus Savunma Bakanı Gen Sergey Shoigu’nun İsrail hükümeti ve askeri yöneticileriyle gerçekleştirdiği ve İsrail’in telefon görüşmesinde ele alınan konular ile ilgili sorularına cevap vermeme eğilimi gösterdiği iki günlük ziyaretin hemen ardından geldiğine dikkat çektiler.
Rus general, İsrail’e gerçekleştirdiği ziyaretin Şam ve Tahran’da hoş karşılanmadığını çabucak kavradı. Her iki başkent de bu durumu bozmak için harekete geçtiler. Evvela Lübnan üzerindeki bir İsrail uçağına SA-5 füzesi fırlatıldı ve ardından Iran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bagheri Suriyeli meslektaşı General Ali Abdullah Ayoub ile görüşmek üzere Şam’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.
Bu hamleler Rus bakanı İsrail’in Suriye’deki hedeflere saldırmaması konusunda uyarmak ve Tel Aviv’deki görüşmelerde İran ve Suriye’nin çıkarlarının savunulmasını ve İsrail’in baskı kurmasının önüne geçmeyi hedefledi.
Rus bakan, bu tuzağa düşmemek için İsrailli ev sahiplerine ziyaretinin sadece İsrail’deki meslektaşları ile tanışmak olduğunu ve politik bir gündemin bulunmadığını söyledi. Kendisine yöneltilen İsrail’in soruları karşısında ise zarif bir şekilde muhatabın Kremlin olduğunu dile getirdi.
General Shoigu İsrail’den ayrılır ayrılmaz Netanyahu telefona sarılarak Kremlin’i aradı ve güçlerimiz Kurdistan Bölgesi’ndeki duruma odaklandı diyen Başkan Vladimir Putin ile görüştü.
Her ne kadar Kremlin açıklamasında “Irak Kurdistan’ındaki referandum”a atıfta bulunulsa da, iki liderin görüşmesinin ana teması İran’ın Kerkük’teki zaferi ve onun Kürdistan üzerindeki etkileri idi.
Her ikisi de sadece ABD’nin değil, aynı zamanda Rusya ve İsrail’in de, Devrim Muhafızları komutanı General Kasım Süleymani tarafından komuta edilen İran yanlısı Şii milislerin Kürt Peşmergeleri panik içinde Kerkük’ten çekilmek zorunda bırakması nedeniyle stratejik bir aksama yaşadıklarının farkında idiler.
Beklenmedik sonuç alarm vericidir: İran, Irak’ın stratejik bir bölgesine yerleşmek suretiyle, Irak-Suriye sınırındaki askeri kontrolünü güçlendirdi.
İsrail gibi Moskova da İran’ın Irak ve Suriye’deki nüfusunu artırmasından hoşnut değil. Özellikle Rusya, KBY ile petrol ve gaz üzerine büyük ticari yatırımlar yaptıktan sonra Kurdistan’ın kaybetmesinden dolayı hassas davranıyor.
DEBKAfile'nin özel askeri kaynakları Çarşamba günü, Kurdistan çatışmasıyla ilişkili olup olmadığı kesinleşmeyen bir başka gelişme bildirdiler.
Salı günü Suriye’deki Rus komutası, IŞİD’in elinde bulunan doğu şehri Mayadin’i ele geçiren Hizbullah öncülüğündeki güçlere, Suriye-Irak sınırına doğru ilerleyişlerini durdurmaları çağrısında bulundu.
Bu talimatın İsrail’in isteğiyle mi yoksa daha önceki Hizbullah ilerleyişinden rahatsız olan İsrail’in tehdidinden mi kaynaklandığı konusunda bir bilgi bulunmamakla birlikte, Putin’in Erbil üzerindeki baskıyı hafifletmeyi hedeflediği konusunda kuşku duyulmuyor.
Son aylarda Washington’un bu kirizin tartışılması konusunda isteksiz davrandığını gören İsrail bu nedenle yönünü yeniden Moskova’ya çevirdi.
