İran Hürmüz Boğazı'nı neden kapatmadı?

İran, İsrail'in saldırılarına karşılık verdi ama bu sırada Hürmüz Boğazı açık kaldı. Tahran neden gerilimi tırmandırmadı? Çin ve komşu ülkeler bu denklemde nasıl bir rol oynuyor?

26.06.2025, Per - 17:30

İran Hürmüz Boğazı'nı neden kapatmadı?
Haberi Paylaş

Dünyanın bir süreliğine nefesini tutmasının ardından İsrail-ABD-İran üçgenindeki gerilimin şimdilik daha fazla tırmanmayacağı görülüyor. İran, ABD'ye doğrudan karşılık vermeyi göze alamayınca dolaylı bir yola başvurdu ve Katar'daki bir ABD üssünü hedef aldı. Piyasalarda bu yumuşama işareti olarak algılandı.

Uluslararası varlık yönetim şirketi SPI Asset Management piyasa analisti Stephen Innes, Reuters'a verdiği demeçte, Tahran'ın misillemesinin "manşetlere yetecek kadar güçlü ama petrol piyasasını sarsmayacak kadar hafif" olduğu değerlendirmesini yaptı. Nitekim Pazartesi akşamı itibarıyla petrol fiyatı düşüşe geçti.

Oysa İran'ın elinde güçlü bir koz vardı: Hürmüz Boğazı'nı kapatmak. Bu adım küresel ekonomiye ciddi zarar verebilirdi. Ancak bu gerçekten bir koz muydu, yoksa aslında İran için bir tür ters tepme riski mi taşıyordu?

Petrol ihracatı İran için neden bu kadar önemli?

ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne (EIA) göre, İran ekonomisi Ortadoğu'daki birçok ülkeye kıyasla daha çeşitlenmiş bir yapıya sahip. Ancak ülkenin sanayisi ağırlıklı olarak iç pazar için üretim yapıyor.

Bu nedenle ham petrol ve petrol ürünlerinin ihracatı, hükümet için kritik bir gelir kaynağı. Bu ürünler, toplam ihracatın yüzde 17'sinden fazlasını oluşturuyor. İkinci sıradaki doğal gazın oranı ise yaklaşık yüzde 12. İran, 2023 itibarıyla OPEC içinde en büyük dördüncü ham petrol üreticisi konumundaydı. 2022 yılında ise dünyada "kuru doğal gaz" (hızla sıvılaşabilen hidrojen gibi gazlar içermeyen) üretiminde üçüncü sıradaydı.

İran yaptırımlara rağmen petrol satıyor

İran, uzun yıllardır yaptırımlara tabi olsa da bu, rejimin petrol ihraç etmesini engellemedi. Bu durumdan en çok fayda sağlayan ülke ise Çin oldu. 2023 yılında, İran petrolünün yaklaşık yüzde 90'ı Çin Halk Cumhuriyeti'ne ihraç edildi.

Maliye Bakanı Cevad Ovci'nin Mart 2023'te Financial Times'a aktardığına göre, yalnızca 2023 yılında İran, 35 milyar doların üzerinde petrol ihracatı gerçekleştirdi. Dünya Bankası verilerine göre, petrol sektörü 2023'ün Nisan-Aralık döneminde İran'ın gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 8'inden fazlasını oluşturdu. Veri analiz şirketi Vortexa'ya göre, bu miktar 2024 yılında daha da arttı.

Çin, İran için kilit ticaret ortağı

Tüm bunlar, Hürmüz Boğazı'nı kapatmanın öncelikle İran'a da zarar vereceğini gösteriyor. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması halinde petrol gelirleri doğrudan etkilenecekti. İkincisi ise bu adım ucuz İran petrolünden faydalanan Çin'i de rahatsız edecekti.

Londra merkezli Iran International televizyonuna göre İran, petrolünü dünya piyasasındaki fiyatın yüzde 20 altında satıyor. Zira alıcı taraf, ABD'nin yaptırımlarına maruz kalma riskini de üstlenmiş oluyor. Iran International "Çinli rafineriler, İran'ın yasa dışı petrol sevkiyatlarının başlıca alıcıları konumunda. Bu sevkiyatlar, aracı firmalar tarafından diğer ülkelerin petrolüyle karıştırılıyor ve Çin'e, Singapur veya başka ülkeler kaynak gösterilerek ithal ediliyor" ifadelerine yer verdi.

Norveç merkezli bağımsız enerji araştırma şirketi Rystad Energy'ye göre, Çin günde yaklaşık 11 milyon varil ham petrol ithal ediyor. Bunun yaklaşık yüzde 10'u İran'dan geliyor.

Boğaz'ın kapatılması İran'ın komşularını da etkilerdi

Hürmüz Boğazı'nın kapatılması, İran'ın komşularıyla da gerginliğe neden olabilirdi. Kuveyt, Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri de petrol sevkiyatlarını Hürmüz Boğazı'ndan gerçekleştiriyor. Körfez uzmanı ve ekonomist Justin Alexander, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Hürmüz Boğazı'nın kapatılması halinde Tahran, bölgedeki ülkelerle elinde kalan son ittifakları da baltalamış olurdu."

Ayrıca İran'ın, bu tür bir ablukayı ne kadar sürdürebileceği de tartışmalı. Alman kamu haber sitesi Tagesschau'ya konuşan analiz şirketi Kpler'den Hümayun Felekşahi, ABD ve Avrupa'nın çok hızlı ve sert bir askerî karşılık verebileceği öngörüsünü dile getirdi. Felekşahi'ye göre İran, Hürmüz Boğazı'nı en fazla bir-iki günlüğüne kapatabilirdi.

Yaptırımlar ve enflasyon açmazı

İran'daki ekonomik durumun daha da kötüleşmesi, halk arasında hoşnutsuzluğa yol açabilir. ABD'deki Virginia Tech Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olan Cevad Salehi-İsfahani DW'ye verdiği demeçte, "Ülkedeki yaşam standardı, yaptırımlar nedeniyle son 20 yıl öncesinin seviyesine geriledi" dedi.

Yaptırımlar yalnızca petrol sektörünü değil, İran'ın uluslararası ödeme sistemleriyle bağlantısını da etkiliyor. Bu durum, ülkede enflasyonu da körükledi. Enflasyon oranı 2025 Mayıs'ında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 38,7'e ulaşarak keskin bir artış gösterdi. Yaptırımlar ve İran parasının değer kaybı, ülkede hayat pahalılığının hızla artmasına neden oluyor.(DW)

 

 

Bu haber toplam: 1715 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:21:46:59
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x