Olayın üstünden üç gün geçmesine ve Tahran’ın bu konuda açıklama yapmasına rağmen Irak’tan gelen yorumlar ve eleştiriler bitmedi. Pek çok kişi Iraklı yetkilileri, ülkenin itibarını korumak ve bazı ülkelerin egemen ülkeler arasında gözetilen siyasi ve diplomatik görgü kuralları ve davranış sınırlarına riayet etmelerini sağlamak için yeterince çaba göstermedikleri konusunda eleştirdiler.
Iraklılar şu ya da bu ülkenin Iraklı yetkililere karşı saygısız bir davranışı olarak gördükleri durumlar karşısında aşırı hassas davranıyorlar. Daha önce de İran’ı ve başka ülkeleri ziyaret eden Iraklı yetkililer, uygunsuz bir diplomatik “tavır ve karşılama” olarak nitelendirilen durumları kabul ettikleri için sert eleştirilere maruz kalmışlardı.
İran'a yakınlığı ile bilinen müttefik bazı grupları, isimleri ve güçleri bile kızdırdı. Asaib Ehli Hak Hareketi’ne bağlı Sadıkun bloğundan milletvekili Naim el-Ubudi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Tahran’dan olan biteni açıklaması ve “böyle bir şeyin bir daha tekrarlanmayacağı sözünü” vermesini istedi.
Arap asıllı Iraklıların çoğu Kürdistan Bölgesi’nin yaklaşık 30 yıldır federal devletten yarı bağımsız bir statüye sahip olduğunu bilse de Irak'a bağlı olduğu, parlamentoda ve federal hükümette temsilcileri ve bakanları bulunduğu ve mali payını Irak devlet bütçesinden aldığı müddetçe, ülke dışında Kürdistan Bölgesi’ne bağımsız bir bölge ya da devlet olarak muamele edilmesine karşı çıkıyor.
Şarku'l Avsat'a konuşan Irak Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynağa göre bakanlık, “katılan Irak heyetlerinin bakanlık düzeyinde değil de başkanlık düzeyinde olması” sebebiyle konu hakkında yorum yapmazken, İran Dışişleri Bakanlığı olayın sadece bir “protokol hatası” olduğunu belirtti. Bakanlık dün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Tahran Mehrabad Havaalanı’nda Perşembe günü Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani’nin karşılanma töreni esnasında Irak Cumhuriyeti’nin bayrağı yerine Kürdistan’nin bayrağı kullanılarak bir protokol hatası yapılmıştır. Ancak en önemlisi şu ki, Kürdistan Başkanı ile İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi bir araya getiren resmi görüşmede sadece Irak bayrağı konuldu, ki doğru olan da budur. İran, Irak'ın toprak birliğini koruduğunu daima vurgulamıştır. Egemenliğine saygı duymuştur. Bu uğurda çok değerli canlar verilmiştir. Bu konuda hiç kimse İran'ın sadık komşusuna daha fazlasını teklif edemez. Yalancılar ve gürültücüler hayal kırıklığına uğradı.”
Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şemri konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Tahran, belli nedenlerden dolayı Irak bayrağı yerine bilerek Kürdistan’in bayrağını koydu. İran'ın bir devleti ve kurumları var. Protokol hatası yapması pek mümkün değil. Kürdistan Başkanı'nın karşılanması sırasında Irak bayrağını koymayı umursamamasının kasıtlı olduğunu ve arkasında belirli amaçlar olduğunu düşünüyorum” dedi.
Şemri “İran, ABD ile iyi bir ilişkisi olan Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) yağ çekmek istedi. Aynı şekilde son zamanlarda Ahvaz bölgesindeki gibi protestoların patlak vermesinden korkarak İranlı Kürtlere yağ çekmek istedi. Bu yeni İran Cumhurbaşkanı’nın başlattığı yeni bir politika çerçevesinde geliyor olabilir. Kasıtlı olarak Kürdistan bayrağının konulması Bağdat'taki federal hükümet için büyük bir utanç. Bu, Irak'ın egemenliğini ihlal etmek ve saygı duymamaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Es-Sabah gazetesinin Eski Genel Yayın Yönetmeni Felah el-Mişal Facebook’ta yaptığı paylaşımlar ile Irak devletine ve yetkililerine ağır eleştirilerde bulundu. İran'da yaşanan olaydan yetkilileri sorumlu tutan ve birçok kişinin yaptığı yorum ve eleştirilere yorum yazan Mişal, “Aklını çalıştır. Gerçekler ilişkilerin ayrıntısında gizli. İran, düşman olmasına rağmen başka bir ülkenin onuruna saygı duyuyor. Başka ülkeler kendisiyle uyum içindedir, kendi konumuna saygı duyarlar ve rollerini küçümsemezler. İran başka ülkelerin varoluş içeriklerine göre iç ritmini tutturur. Eğer zelil bir itaatkarsanız sadece saygınlığınızı kaybetmekle kalmaz ayaklar altında ezilirsiniz. İran’ın tutumuna ve Irak bayrağını görmezden gelmesine bozulan ve bunu eleştiren herkesin anlaması gereken gerçek şu ki, uluslararası ilişkiler, çıkarlar tarafından yönetilir. Burada sözde ilkelere yer yoktur” ifadelerini kullandı.