Gazete, toplantının Türkiye’nin bir süre önce Azerbaycan’ın Kafkasya’da Ermenilerle savaşması yönündeki çabasının, Ankara, Moskova ve Tahran’ın tıpkı Suriye ve Libya’da yaptığı gibi nüfuz alanlarına paylaşmak suretiyle bu bölgede işbirliği yapmasıyla sona ereceğini gösterdiğini de ileri sürüyor.
Trump yönetiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın çalışmasından destek alan Ankara’nın, son birkaç yılda Rusya ve İran'la daha yakın ilişki kurmaya başladığını da aktaran gazete, “Bu durum mantıksız görünüyor, çünkü Washington Türkiye ile çalışmak istedi ve bundan dolayı da Suriye'de ona daha büyük bir rol verdi. Ancak Ankara’nın amacı, Trump yönetiminden aldığı açık çeki Türkiye’yi NATO’dan uzaklaştırarak Moskova ve Tahran yörüngesine çekmek için kullanmak ve böylece de Ortadoğu'yu bölgelere ayırarak ABD ve AB'yi buralardan çıkarmaktı” diye yazıyor.
Türkiye’nin Washington'daki İran karşıtı şahinlerle bölgesel medyaya anlattığı iki farklı hikayesini satmak için hükümet yanlısı bir medya makinesine ve lobiye sahi olduğunun da altını çizen gazete, “Sözgelimi Türkiye, İsrail'le uzlaşma istediğine ve Ankara'da kırmızı halıyla karşıladığı Hamas'ı kenara itebileceğine dair bir medya söylemi yayıyor. Gerçekte ise hem Türkiye ve hem de İran Hamas'ı destekliyor ve Zarif’in Ankara ziyareti Türkiye-İran ittifakının simgesidir” iddiasında bulunuyor.
Hepsi de hükümet yanlısı olan Türk ve İran medyasının, Türkiye-İran ilişkilerinin yeni dönemini müjdelediğini de yazan gazete, Ankara’nın Washington'u İran Anlaşması'na geri dönmeye zorladığını da öne sürüyor.
Gazete, Türkiye’nin, Trump yönetimine İran ve Rusya'ya karşı bir siper olduğunu söylediğini, ancak her zaman gizlice İran Anlaşmasını destekleyerek Trump yönetiminin Tahran konusundaki sert konuşmasına karşı çıktığına da iddia ediyor.
Gazetenin haberinde, “Zarif Cuma günü Ankara'da yaptığı açıklamada, hem İran hem de Türkiye'nin bölgede istikrarın ancak “sinerji” ile sağlanacağına dair ortak bir duruşa sahip olduğunu söyledi” şeklinde ifadelere de yer veriliyor.
Ziyaretin ardından Zarif twitter üzerinden paylaştığı mesajında, “Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile 'yapıcı, dostane ve verimli' görüşmelerde bulunduğunu” açıkladı.
Türkiye ve Rusya’nın, Türkiye'nin Azerbaycan'ı Eylül ayında geri alması için teşvik ettiği Ermeni işgali altındaki Karabağ'da da bir koordinasyon merkezi açacağına işaret eden gazete, bu durumun Rusya ve Türkiye'nin artık Suriye, Libya ve Azerbaycan'da yakın bir şekilde çalışacaklarını gösterdiğini de iddia ediyor.
Haberde ABD ve İtalya Suudi Arabistan'a silah satışlarını yavaşlatırken, Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemini satın aldığını ve önemli anlaşmalarda Moskova ve Tahran'a yaklaştığını da aktarıyor. Türk medyasının Bakü'ye ve ardından da Rusya’ya mal taşıyacak yeni bir demiryolu hattı olan “Demir İpek Yolu”na övgüde bulunduğunu yazan gazete, Türkiye’nin ayrıca Çin'e demiryolu ile mal gönderdiğini de belirtiyor.
“Zarif ile yapılan görüşmeler ve demiryolu bağlantıları hakkındaki raporlar çok daha büyük bir ittifak sisteminin yükselmekte olduğunu göstermektedir” ifadelerini de kullanan gazete, bu sistemin Türkiye, Rusya, Çin ve İran'ın birlikte çalışmasına dayandığını belirtiyor.
Gazeteye göre Türkiye ve Rusya Libya, Suriye ve Kafkasya'yı bölüşürken, İran ve Türkiye de birçok dosya üzerinde daha fazla uyum içinde çalışmaya başlayacak.
ABD’nin, Rusya ve Türkiye'yi silah ambargosunu ihlal etmekle suçladığı Libya'ya dış müdahalesine karşı çıktığını da yazan gazete, “ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Perşembe günü Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in kabine başkanı Bjoern Seibert ile telefonda görüştü. ABD ve Avrupa arasındaki transatlantik ittifakıno konuşurken, Çin ve Türkiye de dahil olmak üzere, karşılıklı endişe yaratan konularda birlikte çalışmayı kabul ettiler” şeklindeki ifadelere de yer veriyor.
Gazete haberin sonunda ise, “Bu, ABD yönetiminden bazılarının Türkiye'nin Çin-Rusya otoriter devletler ağının parçası olduğunu anladığını gösteriyor. Ancak, yeni ABD yönetimi de İran'la daha fazla ilişki kurmak istiyor” ifadelerini kullanıyor.