İsrail ile savaşın ardından... İran bölgesel yayılmacılığı sonlandırıyor mu?

İran-İsrail savaşı, Tahran'ın bölgesel nüfuz stratejisini ciddi şekilde sarstı. Bazı uzmanlar, İran’ın Arap dünyasıyla yakınlaşarak bölgesel yayılmacı politikasını yumuşattığını savunurken, diğerleri bu geri çekilmenin taktiksel ve geçici olduğunu düşünüyor. İran, özellikle Batı’nın yaptırımları karşısında Arap ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmeyi ve Doğu’ya (Çin, Rusya) yönelmeyi tercih ediyor. Ancak İran'ın bölgesel hedeflerinden tamamen vazgeçmesi beklenmiyor; stratejik yeniden konumlanma süreci yaşanıyor.

02.07.2025, Çar - 09:59

İsrail ile savaşın ardından... İran bölgesel yayılmacılığı sonlandırıyor mu?
Haberi Paylaş

İran-İsrail savaşı, İran’ın bölgesel projesini derinden sarsan stratejik bir deprem niteliğinde oldu. Bu süreçte, İran’a bağlı silahlı gruplara da bölge genelinde ağır darbeler indirildi. Bu durum, Tahran’ın uzun süredir benimsediği ve anayasasında devrimi ihraç etme ilkesiyle tanımlanan bölgesel stratejinin geleceğini sorgulattı. Bu soruları daha karmaşık hale getiren unsurlar arasında İran-Arap ilişkilerinde son dönemde yaşanan yakınlaşma ve bazı Arap ülkelerinin İran’a yönelik ABD-İsrail saldırılarına karşı sergilediği dayanışma yer alıyor.

Raseef22 haber ajansı, İran dosyasıyla ilgilenen uzmanlara "Mollaların Projesi"nin geleceği ve İran’ın bölgedeki rolü hakkında değerlendirmelerini aktardı. Bu değerlendirmeler, özellikle Washington’un İran’ın nükleer programına ciddi darbeler indirdiğini söylediği son Tahran-Tel Aviv çatışması ışığında ele alındı.

Araplara Yönelik "Açılım Politikası"

İranlı siyasi analist Salih Kazvini, İran dış politikasının Arap ve İslam ülkeleriyle yakınlaşmaya açık olduğunu ve bu yaklaşımın yeni olmadığını, onlarca yıldır uygulandığını söylüyor. Kazvini’ye göre, bu politika İran İslam Cumhuriyeti’nin 1979’daki kuruluşundan beri temel ilkelerden biri.

Kazvini, merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi döneminde Arap ülkeleriyle ilişkileri geliştirme çabalarının yoğunlaştığını belirtiyor. Örneğin Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin kısa süre önce yaptığı açıklamada, İran-Mısır ilişkilerinin resmî diplomatik ilişki olmamasına rağmen bazı diplomatik ilişkilere sahip ülkelerden bile daha iyi olduğunu ifade ettiğini hatırlatıyor.

Kazvini, son savaşta bazı Arap ülkelerinin İran lehine gösterdiği dayanışmanın, Tahran tarafından büyük ciddiyetle değerlendirildiğini ve İran’ın bu dostane tutumları dikkate alarak bölge ülkeleriyle daha güçlü ilişkiler kurmak isteyeceğini söylüyor.

Arap Ülkeleri İran’a Daha Yakın Alternatif mi?

Kazvini’ye göre İran, geçmişte de yaptırımlar ve saldırılarla karşı karşıya kaldı; ancak Arap ülkelerinden bu düzeyde destek ilk kez geldi. Bu destek, İran için Batı yerine Arap ve İslam dünyasıyla daha fazla yakınlaşmanın daha faydalı olduğuna dair bir kanaat oluşturdu.

Kazvini, İran içerisinde yaygın bir çevrenin Arap ülkeleriyle ilişkilerin, Batı ile ilişkilerin alternatifi olabileceğini düşündüğünü belirtiyor. Bu bağlamda İran, Şanghay İşbirliği Örgütü, Avrasya Grubu ve BRICS gibi doğu merkezli organizasyonlara katılarak alternatif bir blok oluşturma yoluna gitti.

Koşulların Zorladığı Stratejik Konumlanma

Mısırlı araştırmacı Dr. Şeyma el-Mursi, İran uzmanı ve Arap Forumu’nun İran Politikalarını İzleme ve Çeviri Birimi Başkanı olarak farklı bir görüş sunuyor. El-Mursi, İran’ın bölgesel hedeflerinden tamamen vazgeçmeyeceğini, ancak yeni tehditler ve fırsatlar doğrultusunda stratejik pozisyonunu yeniden ayarladığını söylüyor.

El-Mursi’ye göre, İsrail’in İran sınırlarına yakın Arap ülkelerinde (BAE, Bahreyn) etkisini artırması, İran için doğrudan bir tehdit oluşturuyor. Bu da Tahran’ı özellikle Körfez ülkelerine (Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt) karşı daha yumuşak bir tutum benimsemeye itti.

Dönüm Noktası: Suudi-İran Yakınlaşması

Mart 2023’te Çin arabuluculuğunda gerçekleşen Suudi Arabistan-İran normalleşmesi, önemli bir dönüm noktası oldu. Ancak bu yakınlaşma, ABD ve İsrail tarafından memnuniyetle karşılanmadı. Ekim 2023’te başlayan "Aksa Tufanı" operasyonu ile birlikte ABD, İsrail’e askeri destek sağlarken, bir yandan da Suudi Arabistan’ı İsrail’e yaklaştırma arayışına girdi.

Bu haber toplam: 1351 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:35:45
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x