İsrail hükümetinden yapılan yazılı açıklamaya göre Lapid, İran’ın nükleer programına ilişkin uluslararası aktörlerin müzakere ettiği anlaşma için müttefiki ABD’ye seslendi.
ABD yönetiminden “İran’ın nükleer programına ilişkin anlaşmayı son dakikada bile olsa imzalamamasını” talep eden Lapid, “Bu anlaşma İran terör yönetimi ve bölgedeki uzantılarının ceplerine çeyrek trilyon koyacak. Aynı zamanda, İran’ın sadece iki yıl içinde santrifüj geliştirip, kurması ve çalıştırmasına imkan sağlayacak.” ifadelerini kullandı.
Lapid, son bir yıl boyunca “anlaşma çok yakınken bile” Beyaz Saray’daki muhataplarını İran’ın taleplerine “boyun eğmemeye ikna ettiklerini” ve durumun bu şekilde devam etmesini umduklarını belirtti.
İsrail’in bu anlaşmaya taraf olmadığını vurgulayan Lapid, ülkesinin anlaşmadan doğan hiçbir kısıtlamaya muhatap olmadığını ve “İran’ın nükleer programının engellenmesi için her türlü aracı devreye sokacaklarını” kaydetti.
İran’ın nükleer programını en yüksek ulusal güvenlik tehditleri arasında sayan İsrail, 2015’te olduğu gibi Tahran’ın nükleer programına ilişkin anlaşmaya başından itibaren karşı çıkıyor.
Nükleer Anlaşma Ve Müzakere Süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD,Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
Washington, eski Başkan Donald Trump döneminde, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran’a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran da anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmuş ve yeniden yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme dahil bir dizi adım atmıştı.
Anlaşmanın yeniden uygulanmasını sağlama ve ABD’nin anlaşmaya dönüşü için Nisan 2021’den beri Avrupa Birliğinin (AB) koordinatörlüğünde Viyana’da yapılan müzakereler 8 Ağustos’ta sona ererken, müzakerelerin koordinatörlüğünü üstlenen AB’nin sunduğu taslak anlaşma metni sonrasında taraflar nihai anlaşmaya varma konusunda önceki aylara nazaran çok daha olumlu işaretler vermişti.
İran Dışişleri Bakanlığı, AB tarafından sunulan ve nükleer müzakerelerde nihai yol haritası olarak kabul edilen anlaşma taslağına ilişkin görüşlerini 15 Ağustos’ta AB’ye iletmiş ve taslak metne verdikleri yanıta karşılık ABD’nin cevabını beklediklerini açıklamıştı.
İran’ın yanıtını “makul” olarak niteleyen AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, bugün konuyla ilgili açıklamasında, ABD’den olumlu yanıt gelmesi halinde bu hafta sonu İran ile nükleer anlaşmaya varılabileceğini söylemişti.