İsrail merkezli İngilizce yayın yapan Jerusalem Post gazetesi, 22 Ekim’de Putin ve Bennett’in yaptığı görüşme ve anlaşma yapmalarıyla ortaya çıkan Rusya-İsrail yakınlaşmasının arkasındaki itici gücün, iki liderin mutabık kaldığı “İran ve vekil gücü Hizbullah’ın Suriye’den çıkarılması” şeklindeki ortak hedef olduğunu yazdı. Jerusalem Post, yayınladığı haberde, sahadaki gerçekliğin, İsrail ordusunun İran ve milislerinin faaliyetlerini titiz bir biçimde izlemek için operasyonlar düzenlediğine ve alanlarını daraltmak için var gücüyle çabaladığına işaret ettiğini belirterek, Rusya’nın ise hem İran’ın hem İsrail’in davranışları karşısında gözlerini kapayan bir seyirci pozisyonu aldığını kaydetti. Haberde, “İsrail, Tahran’ın bölgesel hegemonya kurma ve kendisine karşı bir cephe oluşturma hayallerini yıkmak gibi zor bir görev üzerinde yaklaşık 10 yıldır çalışıyor ve Suriye’de yüzlerce hava saldırısı düzenliyor. İsrail, Suriye savaşında ana güç olması dolayısıyla Rusya ile muhatap oluyor ve onu, Suriye’de hava saldırısı gerçekleştirmek istediğinde iletişime geçmesi gereken taraf olarak görüyor” ifadeleri kullandı.
Jerusalem Post’a konuşan üst düzey kaynaklar, İsrail ve Rusya’nın, istenmeyen olaylardan kaçınmak amacıyla birbirleriyle çatışmayı önleyen bir mekanizma kullandıklarını ve Moskova’nın, Rus güçlerini tehlikeye atmadığı sürece Tel Aviv’e Suriye semalarında hareket özgürlüğü tanıdığını ifade etti.
Aynı kaynaklar, İsrail’in en güçlü müttefiği kabul edilen ABD’nin İsrail-Rusya yakınlaşmasına karşı çıkmadığını aksine bu durumu Suriye’de ABD-Rusya yakınlaşmasının başlangıcı olarak gördüğüne dikkat çekerek, ABD ve İsrail’in Rusya’ya Ortadoğu’nun etkili bir gücü gözüyle baktıklarını ve Moskova ile olan ilişkilerini Tahran’la olan ilişkilerine tercih etmesi için Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i etkileyebileceği kanaatinde olduklarını kaydetti.
Suriye’de çözüme ulaşmayı amaçlayan uluslararası çabalar kapsamında savaşın yıkıma uğrattığı Suriye’nin yeniden inşasına izin çıkabilir. Moskova yeniden imar için öncelikle tüm yabancı güçlerin ve özellikle de İran, vekil güçleri ve geri kalan milislerin Suriye’den çıkması gerektiğinin farkında. Jerusalem Post, haberinde, “Esed Putin’e kulak verip İran nüfuzu yerine Rus nüfuzunu seçecek mi? Yoksa İran tarafında kalarak İsrail ile gelecekteki bir savaşa hazırlık için İran güçlerinin ve silahlarının daha büyük ölçüde artmasına izin verme kararı mı alacak?” sorusuna yer verdi.
Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, Putin ve Bennett’in Soçi’de yaptığı görüşmede birtakım yeni anlaşmalara vardığına işaret ederek, bun anlaşmalardan birinin İsrail’in, İran Devrim Muhafızları ve desteklediği milislerin Suriye’de mevzilendiği noktalara düzenlediği hava saldırılarıyla ilgili anlaşmazlığın çözümü olduğunu kaydetti. Nitekim Rusya İsrail’i “lüzumsuz hava saldırıları düzenlemek ve bunu abartmakla” suçlayarak bundan sonraki saldırıları, gerçekleştirmeden önce uygun bir zamanda kendine bildirmesini talep etti. Rusya, “Suriye rejiminin mevzilerine ve önemli isimlerine yapılan hava saldırılarını, Suriye’de istikrarı sağlama çabalarını baltaladığını” belirtti. Bennett ise bu talebe karşılık olarak “saldırıların yapılmasından daha uzun zaman önce Ruslara daha dikkatli bilgiler aktarma” sözü verdi. Bennett ayrıca bundan sonra hava saldırılarında daha objektif olma ve rejimin önemli isimleriyle altyapıyı hedef almama taahhüdünde bulundu. Putin ve Bennett, Lübnan Hizbullahı ve İran kanadı altında faaliyet gösteren diğer milislerin İsrail sınırından olabildiğince uzaklaştırılması hususunda anlaştı.