Şarku’l Avsat gazetesi, Soçi konferansının sonuç belgesinin ayrıntılarını yayımladı.
Habere göre söz konusu belge, Suriye’de anayasaya göre hareket etmesi gereken bir ulusal ordu; anayasaya, insan haklarına ve ulusal birlik hükümetine bağlı olan bir emniyet teşkilatı ve “özerk bölgelerden” söz ediyor.
Moskova’nın Mısır, Irak ve Lübnan gibi bölge ülkelerinin yanı sıra BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerini Soçi konferansına katılmaya davet ettiğinin belirtildiği habere göre ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da İngiltere, Fransa, Ürdün ve diğer bazı müttefikleriyle birlikte Suriye konusunda bir belge taslağı hazırlamaya çalışıyor.
5 Dışişleri bakan yardımcısı Washington’da iki hafta önce hazırlamaya başladığı belgede, anayasanın ıslahı; cumhurbaşkanının, başbakanın, yerel idarelerin yetkileri ve BM gözetiminde meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılacak ön çalışmalar yer alıyor.
Habere göre dikkate değer olan şu ki Rusya, BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’nın siyasi çözüm ilkeleri adı altında muhaliflere ve Suriye hükümetine önerdiği 12 madde, Soçi belgesinde de yer alıyor.
Suriye hükümeti, teröre karşı savaş bitmeden önce bu ilkelerin ele alınmasına karşı çıkmıştı. Batılı bir yetkili ise Şam’ın bu ilkeleri reddetmesinin zor olacağını söyledi.
Rusya, Steffan De Mistura’nın 12 maddesini Soçi belgesine alarak BM’yi Soçi konferansına katılmaya zorlamak istiyor.
Ancak BM Genel Sekreteri, BM’nin bu konferansa katılımı için kriterler belirlemişti bu kriterlerden biri de bu konferansın yalnızca bir kez yapılması ve sonucunun Cenevre sürecinin bir parçası haline getirilmesiydi.
Soçi belgesi taslağında neler var?
Habere göre konferansa katılan yaklaşık 1600 kişi, Suriye toplumunun tüm kesimlerinin temsilcisi olarak gören Soçi belgesi taslağında şunlar yer alıyor.
Suriye halkının sorunlarının tek çözüm yolu, 12 ilkeye dayalı siyasi çözümdür: Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne bağlılık ve saygı.
Suriye topraklarının herhangi bir parsasının pazarlık konusu yapılmaması, Golan’ın geri alınması için BM sözleşmesi ve uluslararası yasalar çerçevesinde tüm yasal yollara başvurulması; Suriye’nin ulusal egemenliğine saygı ve bağlılık ve onun iç işlerine müdahale edilmemesi.
Suriye, BM sözleşmesi çerçevesinde dünyadaki ve bölgedeki rolüne yeniden kavuşmalıdır.
Üçüncü madde, Suriye halkının demokratik süreçler ve seçimler yoluyla kendi geleceğini belirleme ve hiçbir dış müdahale olmaksızın kendi siyasi, ekonomik ve toplumsal düzenini tayin etme hakkına sahip olduğunu vurgulamaktadır.
Dördüncü maddeye göre; Suriye, demokratik ve taifeci olmayan bir devlettir, çoğulculuk ilkesini vatandaşlarının eşitliğini vurgular. Hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı prensibi, yargı bağımsızlığı ve kamu özgürlüğü korunmuş bir ilkedir.
Soçi belgesi ve De Mistura’nın ilkelerinin büyük ölçüde uyumlu olduğuna dikkat çekilen habere göre Rusya, “Suriye Arap Cumhuriyeti” yerine Suriye ifadesini kullanıyor. Ayrıca Rus tarafının belgesinde Kürtlere değinilmiyor; ancak De Mistura’ya sunulan muhaliflerin belgesinde Kürt adı geçiyor.
Soçi belgesinin beşinci maddesi, devletin ulusal birliği, toplumsal uzlaşmayı, sürdürülebilir ve dengeli kalkınmayı özerk makamların adil temsiliyle birlikte gerçekleştirmeye bağlı olduğunu vurguluyor. Ama De Mistura belgesi, “özerk yönetimlerden” değil “yerel idareler”den bahsediyor. Habere göre bu farklılık, Rus tarafının Soçi belgesini hazırlarken yazılı metinde Rusçayı esas almasından kaynaklanıyor.
Soçi belgesinin altıncı maddesi, devletin reformlar yoluyla kurumları güçlendirmesini öngörüyor.
Yedinci madde tüm sorumluluklarını yerine getiren bir ulusal ordudan söz ediyor. Orduya, sınırların ve halkın dış tehditlere ve teröre karşı korunması görevi veriliyor. Emniyet ve istihbarat teşkilatının milli olması, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına bağlılık çerçevesinde hareket etmesi ve sadece ilgili kurumların izniyle sınırlı düzeyde güç kullanması vurgulanıyor.
Belgede orduda reformdan ya da bazı güvenlik kurumlarının feshedilmesinden söz edilmiyor.
Sekizinci maddede terörizme ve bölgeler arasında dini veya etnik ayrımcılık yapılmasına karşıtlık, insan haklarına ve özgürlüklere saygı vurgulanıyor.
Geri kalan 4 maddede ise Suriye halkına, ulusal kimliğe ve ülkenin tarihsel mirasına saygı, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele ve gelecek nesiller için ulusal mirasın ve çevrenin korunması ifade ediliyor.