Suriye’de savaş sonrası dönemin çerçevesini üç temel başlık belirliyor: acil ekonomik reformlar, ordu yapısının yeniden düzenlenmesi ve İsrail’le yürütülen diplomatik süreç. Geçici hükümet, iç istikrarı sağlamayı ve Suriye’nin bölgesel–uluslararası arenadaki yerini yeniden kazanmasını bu üç alanda ilerlemeye bağlıyor.
1. Maaş artışı: Geçici sosyal sükûnet, enflasyon tehlikesiyle karşı karşıya
Cumhurbaşkanı Ahmed Şara bir dizi kararnameyle maaş ve emekli aylıklarını %200 oranında artırarak en düşük maaşı 750 bin Suriye Lirası olarak belirledi. Bu adım, kamu çalışanları için bir umut ışığı doğursa da, ekonomistler enflasyon uyarısı yapıyor. Maaş artışının karşılıksız para basımıyla finanse edilmesi hâlinde, enflasyonun hızla tüm kazanımları yok edebileceği belirtiliyor.
Mesaj: Hükümet kısa vadeli bir sosyal “ateşkes” sağlamayı hedefliyor, ancak başarı; döviz kuru kontrolü ve temel gıda arzına bağlı.
2. Birleşik ordu ve dijital kimlikli silahlar
Savunma Bakanlığı, tüm birlik ve grupların birleşerek tek bir ulusal orduya dönüştüğünü açıkladı. Her asker ve silah için dijital kimlik kartları hazırlanarak, görev dışı silah taşımanın önüne geçilecek. Ayrıca sivillere yönelik ihlalleri yargılayacak askerî mahkemelerle birlikte bir “davranış ve disiplin sözleşmesi” yürürlüğe girdi.
Mesaj: Komuta birliği ve dijital denetim sayesinde güvenlik merkezileşecek, yatırımcı güveni artacak.
3. Golan üzerinden İsrail’le barış yolu
ABD desteğiyle Şam ve Tel Aviv arasında sessiz diplomatik temaslar hız kazanmış durumda. 2026 sonuna kadar bir barış anlaşması olasılığı konuşuluyor. Taslak maddeler arasında, İsrail’in Golan’dan aşamalı olarak çekilmesi, güvenlik iş birlikleri ve Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması yer alıyor.
Mesaj: Diplomatik ilerleme, yeniden inşa için uluslararası fonların önünü açabilir. Ancak Golan’ın statüsü ve bazı bölgesel aktörlerin İsrail’le yakınlaşmaya karşı duruşu süreci zorlaştırıyor.
Üç yolun kesişimi ve geleceği:

Sonuç:
Sadece maaşları artırmak yeterli değil; enflasyonla mücadele, güvenlik yapısının güçlendirilmesi ve dış yatırımlar için barış sürecinin ilerletilmesi gerekiyor. Her alan diğerine bağlı: güvenliksiz ekonomi çöker, ekonomik sıkışmışlıkta güvenlik bozulur, iç reform olmadan diplomasi zayıf kalır. Bu üçlü dengenin başarıyla kurulması, Suriye’nin önümüzdeki aylarda kaderini belirleyecek.