Washington Enstitüsü, Kürdistan ve Irak’ın petrol ve gaz sektörüyle ilgili iki senaryo yayınladı

Washington Enstitüsü gelecek birkaç yıl içinde Irak’ın petrol ve gaz sektörüyle ilgili iki senaryo yayınladı.

28.03.2018, Çar - 18:11

Washington Enstitüsü, Kürdistan ve Irak’ın petrol ve gaz sektörüyle ilgili iki senaryo yayınladı
Haberi Paylaş

Washington Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda Irak’ın enerji geleceğinin Kürdistan Bölgesi’ne bağlı olduğu belirtildi.

Raporda, Irak’ta enerji sektörünün son 15 yılda devamlı bir şekilde gelişme gösterdiği yazıldı.

Birinci senaryoda Irak petrolünün İran’a teslim edileceği belirtildi.

İkinci senaryoda ise Irak’ın Körfez ülkeleri, Türkiye ve Avrupa ile yakınlaşacağını ve bu senaryonun ABD’nin menfaatlerine olacağı ifade edildi.

Geçen ay Berlin’de düzenlenen “Irak Petrolü Konferansı”nda Irak’ın 2017 yılında günlük petrol üretiminin 5 milyon varile çıktığı belirtilmişti.

Irak petrol arama ve üretim arttırma planı kapsamında önce günlük petrol üretimini 7 milyon ilerleyen dönemlerde de 9 milyon varile çıkarmayı hedefliyor.

Irak’ın çok fazla gaz rezervi var ve bu rezerv tam anlamıyla işletilemediği için günlük 16 milyar metreküp su akıntısına kapılıyor.

Plan kapsamında 2021 yılına kadar boşa akan gaz probleminin çözülmesi ve kullanılmak üzere piyasaya sunulması gerekiyor.

Washington Enstitüsü raportörleri, Irak’ın gaz üretimini arttırması halinde Türkiye, İran, Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan arasında bir enerji koridoru görevini üstelenebileceğini ifade etti.

Raporu hazırlayan ABD’nin eski Irak ve Türkiye Büyükelçisi James Jeffery ile Irak İşleri Uzmanı Michael Knights, planın önüdeki en büyük engelin Bağdat ile Kürdistan Bölgesi’ndeki sorunlar olduğunu söylüyorlar.

Doğalgaz rezervlerinin tartışmalı bölgelerde yer aldığını belirten raportörler, Türkiye ve İran’ın da soruna dahil olabileceğini kaydetti.

Enerji sorunlarının kaynağının 2005 yılında onaylanan Irak Anayasası olduğunun belirtildiği raportda, şu ifadeler yer aldı:

“Kürdistan Bölgesi’nin kontrolü altındaki bölgelerde yeni petrol yataklarının bulunması ve geliştirilmesi konusunda çok önemli bir rolü var. Ancak Irak Anayasası petrolün bulunması ve satılmasına ilişkin yetkiyi sadece Milli Petrol Şirketi’ne (SOMO) vermiş. Kürdistan Bölgesi ve Irak arasındaki Kerkük ve diğer bölgelerdeki petrol üretimi ve satışı ile ilgili problemler Kürdistan Bölgesi’nin bütçesini etkiliyor.

IŞİD saldırılarından sonra Kerkük ve petrol üretimi Kürdistan Bölgesi’nin kontrolü altındaydı. IŞİD’in yenilgiye uğratılmasından sonra uluslararası tolumun sessizliğini bir fırsat olarak kullanan Iraklı güçler, 25 Eylül referandumunu gerekçe göstererek Kerkük’e saldırdılar.”

Raporda, Şimdi de Kürdistan Bölgesi ile Irak arasındaki en büyük problemin Kerkük petrolünün üretilmesi ve Ceyhan üzerinden ihraç edilmesi olduğu kaydedilmiş.

Washington Enstitüsü’nün hazırladığı raporda Rusya, İran ve Türkiye’nin Kerkük petrolüyle ilgili menfaatlerini Kürdistan Bölgesi ile Irak arasındaki sorunların var olmasına bağladıkları ifade edildi.

Raporda Rusya, Türkiye ve İran’ın beklentileri başlıklar halinde yazıldı:

Rusya: Rosneft petrol şirketi araclığıyla Kürdistan Bölgesi ile üç milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Rusya Kürdistan Bölgesi topraklarından geçen Kerkük - Ceyhan boru hattında pay sahibi olmuş.

Türkiye: Bağımsızlık referandumu döneminde bile Kürdistan petrolünün ihracını durdurmadı ve Kürdistan petrolünün ihracını Irak’a teslim etmek istemiyor. Türkiye Irak’ın Kürdistan Bölgesi’nin borçlarını ödemesini ve Kürdistan Bölgesi’nin Türkiye üzerinden ihrac ettiği petrole ilişkin açtığı davadan vazgeçmesini istiyor.

Güvenliğini sağlandığı bir Irak Türkiye için çok önemli bir Pazar olabilir. Kuveyt’te düzenlenen Irak’ın İmarı Kongresi’nde Türkiye 5 milyar dolar ayırdığını açıklamıştı.

İran: Irak’a piyasanın çok üstünde bir fiyat ile elektrik ve doğalgaz satıyor. Ayrıca Kerkük petrolünü boru hattıyla İran’a taşımayı amaçlıyor.

Irak hükümeti tankerler aracılığıyla Kerkük petrolünü İran’a ihrac etmek istiyor. Ancak IŞİD’in son kalıntıları bunun önünde engel oluyor.

Irak hükümetinin Kerkük petrolüne ilişkin kararının jeostratejik bir öneme sahip olduğu vurgulanan raporda, “Şii yoğunlukta olan Irak hükümeti Kerkük petrolünü İran’a gönderme kararı alırsa bu bölgede Şii-Sünni çatışmasının baş göstermesine ve Irak’tan büyük beklentileri olan Türkiye’ye bir darbe olur” ifadeleri yer aldı.

Raporda ABD’nin alması gereken tutuma ilişkin şu ifadeler yer aldı:

“ABD’nin başını çektiği koalisyon güçleri İran’ın bir başarı daha kazanmasına izin vermemelidir. ABD ve ortakları bu amaçla Mayıs seçimlerinden sonra Erbil ile Bağdat arasında petrolün ihracı ve paylaştırılmasına ilişkin anlşmanın detaylarını hazırlamaları gerekir.

İran, Irak üzerinden Suriye’ye doğalgaz ihraç etmek istiyor. Irak ile İran arasındaki ikili enerji ilişkileri Irak’ın uluslaarası sermaye ve serbest pazarda ilşikilerinin zayıflamasına neden oluyor.

ABD nüfusunu kullanarak ‘Kuzey- Güney Koridoru’nu açması gerekir. Irak Körfez ülkeleri, Türkiye ve Avrupa arasında bir enerji koridorunun merkezi olur. Bu proje umudunu İran ve Hürmüz adasına bağlayan Irak’ın bir çeşit bağımsızlığını geri getirir.

Bunun dışında ABD Irak petrol ve doğalgazı’nın ‘Basra-Hadise-Akabe’ projesi kapsamında Ürdün üzerinden ihraç edilmesini destekleyebilir.”

Rudaw
Bu haber toplam: 4173 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:19:04:58
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x