Hafter Libya’ya çare olur mu?

Libya’da geçen hafta patlak veren şiddetli çatışmalar ülkeyi parçalanmaya ve kaosa doğru sürüklüyor.

26.05.2014, Pts - 05:44

Hafter Libya’ya çare olur mu?
Haberi Paylaş
Libya’da geçen hafta patlak veren şiddetli çatışmalar ülkeyi parçalanmaya ve kaosa doğru sürüklüyor. General Halife Hafter, “terörist İslamcı grupların” temizlenmesi için 16 Mayıs’ta “Libya’nın Onuru” adı altında bir askeri operasyon başlattı ve Libya Ulusal Kongresi’ni (parlamento) “yasa dışı meclis” olarak ilan etti. Hafta sonu Bingazi, Al Bayda, Al Marj ve Şahat’ta yaşanan çatışmalarda 75 ölü ve 141 yaralı olduğu iddia edildi. 18 Mayıs Pazar günü çatışmalar, batıya Libya’nın Başkentine doğru yayıldı. Hafter güçleri parlamento binasını kuşattı. Parlamento çevresi dahil Başkentin çeşitli yerlerinde yaşanan çatışmaların ilk 24 saatinde, en az 4 kişinin öldüğü ve 66’dan fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.

BÖLÜNME DERİNLEŞİYOR

Lübnan’da yayımlanan The Daily Star gazetesi gelişmeleri, “Libya kaosa sürükleniyor” başlıklı başyazısında “Libya’daki kaotik durum yakın bir gelecekte hiçbir iyileşme belirtisi göstermiyor” diye yazdı. Gözlemciler, 12 aydan daha kısa bir süre zarfında başbakanlarından biri pijaması ile kaçırılan, başbakanlarından ikisi devrilen, parlamentosu (Genel Ulusal Kongre) defalarca milisler tarafından saldırıya uğrayan ülkenin daha deri bölünmeye ve parçalanmaya sürükleneceği uyarısında bulundu.

Middle East Online Haber sitesi, bazı Libyalı milletvekillerinin Hafter’i durdurmak için “şeriat yanlılarının” silahlandırılmasını talep ettiklerini yazdı. Libya Kültür Bakanı ve hükümetin Gayrıresmi Sözcüsü Habib Lamine, bazı milletvekillerinin Hafter’i yok etmek için hükümetten şeriat yanlısı İslamcı militanların silahlandırılmasını istediklerini söyledi.

The Daily Star “İslamcı milisler; yöneticilerin, diplomatların ve ordu birliklerinin desteğini alan isyancı generale sadık savaşçıların uzaklaştırılması amacıyla Libya’nın başkentine aktı” diye yazdı.

ABD DESTEKLİYOR

Gözlemciler, ABD dışişleri bakanlığının açıklamaları ve Kuzey Atlantik Paktı NATO’ya ait bir savaş gemisinin önümüzdeki hafta “rutin” olarak tarif edilen bir ziyaret için Tunus’a geleceğinin bildirilmesini Hafter’e destek olarak yorumladılar.

Arap Birliği Konseyi de, Libya krizini görüşmek üzere Perşembe günü Kahire’de düzenlediği acil toplantıda uzlaşma ve diyalog çabalarının devam etmesi için çağrı yaptı.

Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf Kardavi, Hafter’i işaret ederek Libya halkına, “kim meşruiyeti yıkmak istiyorsa” ona karşı mücadele etme çağrısında bulundu.

YEMEN YENİDEN AYRILIĞA DOĞRU MU?

Coğrafyanın diğer hareketli ülkesi ise Yemen. Aden kentinde, güney vilayetlerinden on binlerce kişi 21 Mayıs’ta ayrılığın 20. yılını andılar. Arabalar salı gününden itibaren gösteri için kenar mahallelerden binlerce kişiyi taşımaya başladılar. Gösteriler, “Milyonlar ayrılık istiyor” adıyla ayrılığın yıl dönümünü canlandırmak için yapıldı.

Güney Yemen’in Son Cumhurbaşkanı Ali Salim Bayda, Yemendeki durumun birleşmeden önceki duruma dönmesini talep etti. Güney yemenin kuzeyden ayrıldığının ilan edildiği savaşın 20 yıl dönümünde Bayda Yemen’in 22 Mayıs 1990 birleşmeden önceki durumuna dönmesini talep etti. Başkent Sana’da ve diğer illerde ortaya çıkan terörist bombalamalar, bireysel ve toplu suikastların devletin böyle kalamayacağının göstergesi olduğunu ekledi.

İSLAMCI MİLİSLER LİBYA’NIN BAŞKENTİNDE HAREKETE GEÇTİ

The Daily Star

İSslamcı milisler, yöneticilerin, diplomatların ve ordu birliklerinin desteğini alan isyancı generale sadık savaşçıların uzaklaştırılması amacıyla Libya’nın başkentine aktı.

İslamcıların hakim olduğu parlamento Hafter’in eylemini bir darbe olarak tanımlamaktadır. Ancak hükümetin, parlamentonun milisleri görevlendirme eylemini, bunun sadece “şehrin ve sakinlerinin güvenliğini tehlikeye sokacağını” söyleyerek kınaması Libya’nın derin bölünmesini yansıtmaktadır. Hükümet ayrıca tüm milisleri Başkent Trablus’u terk etmeye çağırdı.

Trablus’taki görgü tanıkları perşembe sabahı erken saatlerde, kentin güney kesiminde havaalanı yolu yakınlarındaki askeri kışlada milislerin pozisyon aldıklarını gördüklerini söylediler. Kent sakinleri kendi güvenlikleri için duydukları korku nedeniyle isimlerini vermek istemiyorlar.

Uzun yıllar iktidarda kalan Diktatör Muammer Kaddafi’nin devrilmesi ve öldürülmesi ile sonuçlanan 2011’deki sekiz aylık iç savaşın ardından Kuzey Afrika’nın petrol zengini ülkenin yaklaşık 6 milyon vatandaşı hukuksuzluk içine sürüklendi.

Çatışmalar ülkeyi düzenli ordu ve güçlü bir polis gücünden yoksun bıraktı. Kaddafi’ye karşı savaşan isyancılar daha sonra seçilmiş hükümet üzerinde baskı oluşturan ve ülkeyi derebeyliklere dönüştüren silahlı milisler oluşturdular. Günlük suikastlar, adam kaçırmalar, kundaklamalar ve kontrol dışı kalan milisler hükümetin istikrar sağlama çabalarını daha da zayıflattı.

Hükümet ayrıca Hafter’in saldırısını kınayanlarla onu destekleyenler arasında bölünmüş görünüyor. Hükümet perşembe günü bir açıklama yapmak için toplandığında, aynı zamanda ülkenin savunma bakanı olan Geçici Başbakan Abdullah Tinni ortalıkta yoktu.

En son Hafter’ın safına geçen aynı zamanda bir hükümet sözcüsü gibi hareket eden Kültür Bakanı Habib Amin oldu. Amin, geçen çarşamba günü birçok televizyonda kendisi ile yapılan röportajlarda Libyalıları ülkenin “son nefesini kurtarmaya” çağırdı.

HALİFE ZEYDAN HAFTER KİMDİR?

Bingazi\'nin yerlisi olan Halife Zeydan Hafter eski Libya monarşisi altında askeri kariyerine başladı. 1969 yılında, Kral İdris’i devirerek iktidara gelen ve sonraki 42 yıl iktidarda kalan Kaddafi tarafından önderlik edilen küçük bir grup subaydan biriydi. 1978-1987 yılları arasında Libya - Çad savaşına katıldı. Savaşın son yılında Hafter ve onun komutasındaki Libya ordusundan bir birim Çad güçleri tarafından esir alındı. Bundan sonra olanlar belirsiz. Bazı kaynaklar, Haftar’ın birkaç yıl hapishanede geçirdiğini söylüyor. Diğer bazı kaynaklar da Libya - Çad savaşı sırasında Çad’a esir düşen Haftar’ın, ABD tarafından kurtarıldığı ve kendisine sığınma hakkı verildiği iddia ediliyor. 1991’de Newyork Times’da çıkan bir habere göre, sonraki yıllarda Hafter CIA tarafından finanse edildi ve eğitildi. Hafter Kaddafi’nin devrildiği ve öldürüldüğü 2011 yılı öncesindeki 20 yılını Virjinya’da CIA merkezine yakın bir evde görünüşte sakin olarak geçirdi. 2011’de ülkesine dönerek kara kuvvetleri komutanlığına atandı.

90’DA BİRLEŞMİŞ, 94’TE AYRILMAK İSTEMİŞLERDİ

Kuzey ve Güney Yemen 21 Mayıs 1990’da iki parlamentonun aldığı karar ile birleşmişti. Ancak kısa bir süre sonra anlaşmazlıklar baş gösterdi. Güney Yemen ayrılıktan yana siyasi hareketler, kaynaklardan yararlandırılmadıklarını ve kendilerine karşı ayırım yapıldığı söylüyor. Birleşmeden 4 yıl sonra 20 Şubat 1994 yılında kuzey ile güneyliler arasındaki gerginlik çatışmaya dönüştü. Üç ay süren çatışmaların ardından birleşmenin yıl dönümünde Yemen cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih tek taraflı olarak 3 günlük ateşkes ilan ederken Ali Salim el Bayda, Demokratik (Güney) Yemen Cumhuriyeti’ni ilan etti. Abdullah Salih ise bunun yasal olmadığını gerekçesiyle karşı çıktı. Hareket bastırıldı ve liderleri yurt dışına kaçmak zorunda kaldı.

COĞRAFYA’DAN KISA… KISA..

SURİYE:

- 10 Arap devleti, Suriye devlet başkanlığı seçimlerinin kendi topraklarında yapılmasına izin vermeyecek.

- El Meyadin televizyonunun haberine göre iki gün önce Deyr ez-Zor’da el-Kaide’nin Suriye kolu olarak nitelenen el Nusra Cephesi ile girdiği çatışmada yaralanan IŞİD Komutanı Ebu Ömer Şişani öldü.

- SUK başkanı Ahmet Carba, Şark el Awsat gazetesine verdiği özel mülakatta batının önümüzdeki haftalarda Suriye muhalefeti silahlandırma vaadinde bulunduğunu söyledi. Carba, ABD, İngiltere ve Fransa’ya düzenledi turda liderle görüşmelerinin iyi sonuçlandığını ifade etti.

- Suriye ordusu Halep hapishanesine girdi. Hapishane yaklaşık bir yıldır muhaliflerin kuşatma altındaydı. Hapishane krizin başlangıcından bu yana muhaliflerin bütün girişimlerine rağmen ayakta durmayı başardı. Hapishane Halep’in stratejik bir bölgesinde yer alıyor.

LÜBNAN:

Parlamento beşinci kez cumhurbaşkanını seçmekte başarısız oldu. Hizbullah’ın milletvekillerinin boykot ettiği oturuma, Meclis Başkanı Nebi Berra’nın önderliğini yaptığı Berra bloku ve Sait Hariri’nin önderliğini yaptığı 14 mart hareketine bağlı 75 milletvekili katıldı.

FİLİSTİN:

Filistin esirler bakanlığı 5200 mahkumun, esirlerle ilgili İsrail’in üzerinde baskı oluşturmak için uyarı grevine başladı. Grevin bir diğer amacı 29 gündür grevde olan esir yöneticilerle dayanışma içerisinde olmak.

TUNUS:

Tunuslular, Tunus hava alanında 5 günden beri bekletilen 30 tane Filistinlinin ülkeye girişinin yasaklanmasını protesto ettiler.

IRAK:

IŞİD’e operasyon düzenleyen Irak ordusu Felluce’ye doğru ilerliyor.

MISIR:

Ensar Beyt el Mukaddesin lideri, örgütün üç önde gelen kişisi ile birlikte Sina’da güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Örgüt, Muhammed Mursi’nin devrilmesinden bu yana orduya karşı birçok kanlı saldırı düzenlemişti.

COĞRAFYA’DAN GÖRÜŞLER… GÖRÜŞLER…

Abdelbari Atwan/Alrai: Sisi’nin Mısır’ı Suriye ile yakınlaşır mı?

Atwan makalesinde Sisinin cumhurbaşkanlığında Mısır’ın “İhvanla savaş” başlığı altında Esat rejimi ile yakınlaşabileceğine dikkat çekti. Bunun delili olarak ta Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerden kısa bir süre önce bağımsız 11 Suriyeli muhalifle görüşmesini gösterdi.

Telal Selman/Assafir: Lübnan; Arap demokrasisinin modeli!

Arap coğrafyasında son dönemde gerçekleşen ve önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan seçimleri değerlendiren makale Mısır dışında seçim ile herhangi bir değişim olmayacağına dikkat çekiyor. Selman; Cezayir’de ve Irak yapılan seçimlerden sonra Lübnan ve Suriye’de gerçekleşecek seçimlerin fiilen rejimin özünde hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini yazdı. Yazar; Arap kardeşlerinin model aldığı Lübnan’ın Mezhep çatışması bataklığına battığını mezheplerin siyasi ve mahalli hayatı belirlediğini ekledi. Yazıda “Uzun zamandan beri seçimler Lübnanlılara karşı oynanan bir oyun. Bize düşen sahnede oynanan “demokrasi oyununun” bitmesi” cümleleri yer aldı.

Başyazı/Al Kuds al Arabi: İslam’ı Müslümanlardan kim kurtaracak?

Nijerya’da Boko Haram örgütü tarafından kız çocuklarının kaçırılmasını gündeme alan gazete baş yazıda İslam ülkelerinin bu eyleme tepki göstermemesine dikkat çekiyor. Makaleden bazı çarpıcı cümleler şöyle; “Garip olan aralarında “İslam’ın koruyucusu” sıfatını da kullanan İslam ülkelerinin çoğunluğu parmaklarını bile oynatmadılar. Ağızlarından bir söz bile çıkmadı. Nijeryalı kız çocuklarından önce İslam’a karşı bir saldırganlık olan bu eyleme, şüpheli bir sessizlik içinde oldular. İslam ülkelerinden beklenen ciddi bir duruş sergilemek ve İslam’ı, dünyanın dört bir yanında konumlanan ve “kendilerine İslamcı olarak” anılan hareketlerden kurtarmak. Burada sorun insanlığa karşı suçları engellemek için kendilerine İslam uleması ve hukukunun koruyucusu iddiasında olanların aciz, komplocu ve tembel duruşudur.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 10401 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:07:14:39
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x