Rusya'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Yardımcısı Dmitry Polyansky, Suriye hükümeti ile Kürtler arasındaki ilişkileri teşvik ettiklerini ifade ederek “Suriye ve Irak'taki Kürtlerle uzun süredir devam eden tarihi bir ilişkimiz var; onlarla iyi ilişkilerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Rusya'da da çok büyük bir Kürt diasporası var, onlar çok önemli bir rol oynuyorlar, onu için ilişkileri güçlendirmeye hazırız. Bu fırsatın şimdiden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
New York'taki BM genel merkezinde Rûdaw New York muhabiri Sinan Tunçdemir'in sorularını yanıtlayn Dmitry Polyansky, Rojava’da Kürtlerin özerklik taleplerine ilişkin olarak bu sorunun Suriye içinde çözülmesi gerektiğini, kimsenin bu konuya müdahale etmemesi ve fikir beyan etmemesi gerektiğini söyledi.
Rusya’nın Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde yapıcı bir rol oynadığını aktaran Dmitry Polyansky “Suriye ile Türkiye arasında uzlaşmayı teşvik ediyoruz, biz bu konuda Türk ve Suriyeli liderlerden çok olumlu işaretler gördük. İlişkilerin normalleşmesinin tüm bölgenin çıkarına olduğunu düşünüyorum; ilişkileri normalleştirip ilerlemek Türkiye ve Suriye'nin de çıkarınadır” diye konuştu.
Rusya'nın Kürtlerle tarihi ve güçlü ilişkilere sahip olduğunu anımsatan Polyansky, “İlişkilerimiz gelişiyor. Biz Irak Kürdistanı'nı Irak'ın bir parçası olarak görüyoruz ve Bağdat'taki merkezi hükümetin bilgisi dâhilinde açık bir şekilde çalışıyoruz. Erbil'de başkonsolosluğumuz var ve çok önemli bir rol oynuyor. Bağdat'ın Irak Kürdistanı ile ilişkilerimizi anladığını görüyoruz. Bir devlet içinde çözülmesi gereken sorunların çözümü için merkezi hükümet ile Kürdistan arasındaki diyaloğu teşvik ediyoruz” ifadeleri kullandı.
Rusya'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Yardımcısı Dmitry Polyansky’in Rûdaw ile gerçekleştirdiği röportajdan öne çıkanlar şöyle:
Suriye’deki gelişmeler hakkında ne söylemek istersiniz? Güvenlik Konseyi Suriye'ye yönelik iki projeyi onayladı ancak bunlar uygulanamıyor. Son proje Suriye'de barışı tesis etmek için yeterli mi yoksa başka bir proje önerisi yapılmalı mı?
Suriye konusunda yeni bir kararın alınmasına ihtiyaç duyulduğunu düşünmüyorum. Örneğin, 2254 sayılı kararın kapsamlı olduğunu düşünüyorum. Bu karar bize, Suriye'ye tüm tarafların kabul edebileceği siyasi bir çözüm bulmamız için gereken şartları sağlıyor. Biliyorsunuz o karar çerçevesinde müzakereler sürüyor ve çok çaba sarf ediliyor. Süreci destekliyoruz; Türkiye ve İran da bunu destekliyor. Biz süreci aktif olarak destekliyoruz. Ama tabi ki Suriye krizi çok zor ve üzücü, çözümü de kolay değil. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğinin korunmasından yanayız. Artık Suriyelilerin birleşip ilerlemeleri gerektiğine inanıyoruz. Ama diğer tarafta çok fazla sabotaj var. Batının Suriye hükümetine yönelik muamelesini görmezden gelemeyiz. Tek taraflı yaptırımlar uyguluyorlar. Suriye'deki durumun iyileşmesini engellediler. Bu gerçeğin dikkate alınması gerekir.
Bir diğer konu ise komşu ülkelerdeki Suriyeli mülteciler. Bizim bilgilerimize göre çoğu geri dönmek istiyor ama bu Batılı ülkeler için kötü bir senaryo olur. Yani oradaki durum mültecilerin dönüşü açısından iyi değilmiş gibi lanse etmeye çalışıyorlar. Gerçekten mültecilerin geri dönüşünü engelliyorlar ve geri dönmelerini engellemek için bir şeyler yapıyorlar. Dolayısıyla konu sanıldığı kadar kolay olmasa da oldukça endişe vericidir. Dolayısıyla bu çabaların Suriye'deki barış sürecini olumsuz etkilediğine inanıyor ve bu tür politikaları kınıyoruz.
Rusya'nın Suriye'de çok önemli bir rol oynadığını biliyoruz. Rusya, Kürtler ve Suriye hükümetini bir araya gelip Suriye'de barışı müzakerelerini görüşmelerini istiyor mu?
Suriye hükümeti ile Kürtler arasındaki ilişkileri teşvik ediyoruz. Kürtlerin yararına olacak bir çözüm bulmanın tek yolunun bu süreç olduğuna inanıyoruz. Suriye ve Irak'taki Kürtlerle uzun süredir devam eden tarihi bir ilişkimiz var; onlarla iyi ilişkilerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Rusya'da da çok büyük bir Kürt diasporası var, onlar çok önemli bir rol oynuyorlar, onu için ilişkileri güçlendirmeye hazırız. Bu fırsatın şimdiden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Suriye’deki Kürtler Rojava’da özerklik talep ediyorlar. Rusya bu talebi destekliyor mu?
Bunun Suriye içinde çözülmesi gereken bir sorun olduğunu düşünüyorum. Bu sadece Suriye'yi ilgilendiren bir konu ve kimsenin bu konuya müdahale etmemesi, fikir beyan etmemesi gerektiğini düşünüyorum.
IŞİD'in Irak ve Suriye'de ne kadar tehlike yaratığını düşünüyorsunuz?
Bu konuda çelişkili bilgiler olduğu için karar vermek çok zor. Elbette IŞİD var ve BM Genel Sekreter'in raporlarının IŞİD tehdidi olduğunu gösterdiğini biliyoruz. İlginç bir şekilde, IŞİD tehdidinden bahsettiğimizde, ABD'nin yasadışı olarak işgal ettiği bölgelerden gelen tehdidi daha çok duyuyoruz. Amerikalı meslektaşlarımızın IŞİD ve terörle mücadele adı altında hukuka aykırı bir şekilde orada bulunduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz; aradan uzun yıllar geçti ve tehlike hala devam ediyor. ABD'nin terörle mücadelede pek dürüst olmadığına ve bunu Suriye'de kendi rızası dışında yasa dışı kalmak, doğal kaynaklarını yağmalamak ve ülkeye bütünlüğün geri dönmesini engellemek için bir bahane olarak kullandığına inanıyoruz.
Rusya, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde nasıl bir rol oynuyor?
Suriye ile Türkiye arasında uzlaşmayı teşvik ediyoruz, biz bu konuda Türk ve Suriyeli liderlerden çok olumlu işaretler gördük. İlişkilerin normalleşmesinin tüm bölgenin çıkarına olduğunu düşünüyorum; ilişkileri normalleştirip ilerlemek Türkiye ve Suriye'nin de çıkarınadır, çünkü başka yerlerden gelen birçok tehdit. Her iki devletin (ilişkilerini normalleştirmeleri halinde) bu tehditlere karşı daha güçlü çaba göstereceklerine inanıyorum.
Rusya'nın Kürtlerle iyi ilişkileri olduğunu söylediniz ve Kürdistan Bölgesi'nde Rus şirketlerinin faaliyet gösterdiğini biliyoruz. Şu an ilişkiler ne durumda?
İlişkilerimiz gelişiyor. Biz Irak Kürdistanı'nı Irak'ın bir parçası olarak görüyoruz ve Bağdat'taki merkezi hükümetin bilgisi dahilinde açık bir şekilde çalışıyoruz. Erbil'de başkonsolosluğumuz var ve çok önemli bir rol oynuyor. Bir ülkenin özerk bölgeleriyle ilişkilerimizi geliştirmek, o ülkeyle kurduğumuz güçlü ilişkilere ters kalacağı anlamına gelmiyor. Sanırım Irak Kürdistanı'nda bu şekilde yapıyoruz (yanlışlıkla Türk Kürdistanı - Rûdaw diyor). Bağdat'ın Irak Kürdistanı ile ilişkilerimizi anladığını görüyoruz. Bir devlet içinde çözülmesi gereken sorunların çözümü için merkezi hükümet ile Kürdistan arasındaki diyaloğu teşvik ediyoruz.
Röportajın tamamı...