Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi.
Toplantının ardından 9 maddelik bildiri yayınlandı. Bildiri şöyle:Â
"Millî Güvenlik Kurulu, 25 Temmuz 2024 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanmıştır.
Toplantıda;
1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar ile son dönemde meydana gelen uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulmuştur.
2. 15 Temmuz ihanetinin faili FETÖ ile mücadelede gelinen aÅŸama ve önümüzdeki süreçte atılacak adımlar deÄŸerlendirilmiÅŸ; Türkiye’ye hasım odakların güdümünde her türlü menfur eyleme tevessül eden ve maÄŸduriyet kisvesiyle kendisini aklamaya çalışan terör örgütünün tamamen çökertilmesine yönelik sarsılmaz kararlılık vurgulanmıştır.Â
3. Terörle mücadelede artan gayretlerimizin, bölge ülkelerinin samimi iÅŸ birliÄŸi ile müşterek güvenlik meselelerinin çözümüne saÄŸlam bir zemin teÅŸkil ederek komÅŸularımız Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliÄŸine ve refahına kalıcı katkıda bulunacağına iÅŸaret edilmiÅŸtir. Â
4. Meselelerin çözüme kavuşturulması sürecinde, Suriye’de tüm tarafları kapsayan gerçek bir toplumsal mutabakata ulaşılmasına yönelik desteğin sürdürüleceği ve nifak girişimleri ile iki halkın kadim dostluğunu hedef alan kışkırtmalara müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; Suriye topraklarının bölücü terörden arındırılmasının, öncelikle Suriye’nin menfaatlerini ve bekasını teminat altına alacağının altı çizilmiştir.
5. Uluslararası toplumun artan tepkisine rağmen gerçekleştirdiği katliamlarla hiçbir hukuk kuralı ve insani değerle ilişkisi kalmadığını açıkça ilan eden İsrail yönetiminin gecikmeksizin durdurulması gerektiği belirtilmiş; aksi hâlde, önce mücavir alanlara müteakiben tüm bölgeye yayılacak bir şiddet sarmalının tetiklenebileceği tekrar hatırlatılmıştır.
6. Türkiye’nin uluslararası antlaşmalar çerçevesinde ve garantör ülke sıfatıyla icra ettiği Kıbrıs Barış Harekâtı sayesinde, yarım asırdır Ada’nın tamamında hâkim kılınan barış, huzur ve güven ortamının; harekâtın meşruiyetini ve başarısını tarih önünde tartışmasız bir şekilde teyit ettiği kaydedilmiştir.
Millî davamız olan Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının egemen eÅŸitliÄŸi ve eÅŸit uluslararası statüsü temelinde iki devletli çözüm esasına göre neticelenmesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumun eÅŸit bir üyesi olarak tanınması istikametindeki kararlı tutumumuzun muhafaza edileceÄŸi vurgulanmıştır.Â
7. Ege ve Akdeniz’deki meselelerde diyaloÄŸa öncelik veren ve yapıcı yaklaşımımızın istismarına fırsat verilmeyeceÄŸi belirtilmiÅŸ; hak, alaka ve menfaatlerimizin müdaafasına yönelik tavizsiz uygulamaların sürdürüleceÄŸi ifade edilmiÅŸtir.Â
8. Ukrayna’daki savaÅŸa iliÅŸkin geliÅŸmeler ve son dönemdeki diplomatik çabalar ele alınmış; savaşın daha fazla tırmanmadan ve bölgeye yayılmadan adil ve kalıcı bir barışın tesisine yönelik çok taraflı samimi gayretlerin artırılmasına ihtiyaç duyulduÄŸu belirtilmiÅŸtir.Â
9. Somali, Libya, Sudan ve Nijer başta olmak üzere Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında uzun vadeli bir yaklaşımla geliştirilen ilişkiler değerlendirilmiş; Türkiye’nin, güven ve istikrarın tesisi hususunda üzerine düşen sorumluluğun gereklerini yerine getirerek kardeş Afrika halklarının huzur ve refahına katkıda bulunmaya devam edeceği kaydedilmiştir. "