Ortagus, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Savunma Bakanı ve Başkan CAATSA kapsamındaki bütün seçenekleri değerlendiriyor. Buradan Türkiye'nin S-400 alımının olası sonuçlarını daha önce defalarca buradan dile getirmiştik" ifadelerini kullandı.
Sürecin devam ettiğini belirten Ortagus, "Hangi yaptırımların olacağına ilişkin önceden bilgi vermiyoruz. Bakan Başkanla birlikte bunun üzerinde çalışıyor. Yeni bir durum olduğunda sizi bilgilendiririz" açıklamasında bulundu.
CAATSA NEDİR?
Türkiye'nin Rusya ile yaptığı S-400 anlaşmasının, ABD Kongresi'nin Ağustos 2017'de çıkardığı ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamına girdiği ifade edildi.
Kongre'nin önceki açıklamalarında, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 satın almasının CAATSA'nın 231'inci maddesini ihlal edeceği ve yaptırımların gündeme gelmesi gerektiği belirtilmişti.
Bu madde, Rusya'nın istihbarat veya savunma sektörleri ile alışveriş yapan kişi veya kurumlara yönelik yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
S-400’LERİN TÜRKİYE’YE SEVKİYATI
Türkiye Savunma Bakanlığı cuma günü, ilk parçaların Türkiye'ye ulaştığını açıklamıştı. Bakanlık'tan Cumartesi günü yapılan açıklamada, sevkiyatın devam ettiği bildirilmişti.
İnternet sitesinden bir duyuru yayımlayan bakanlık, "Sözleşme kapsamında S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sisteminin birinci grup malzemelerinin Mürted Hava Meydanı / Ankara'ya intikali 12 Temmuz 2019 tarihinden itibaren başlamıştır" ifadelerini kullanmıştı.
S-400 SİSTEMİNİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ NELER?
Şu anda dünyada kullanımda olan en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak gösterilen S-400, Rusya'nın Soğuk Savaş döneminde geliştirmeye başladığı füze savunma sisteminin dördüncü neslini temsil ediyor.
S-400'ün geliştirilmesine 1993 yılında başlandı. Ancak, özellikle Soğuk Savaş sonrası savunma sanayine uygulanan bütçe kesintileri nedeniyle tamamlanması oldukça uzun zaman aldı ve ancak yeni bir teknoloji olarak değil, eski sistemin devamı olarak geliştirilebildi.
Bu nedenle mevcut sistemde kullanılan teknolojinin yüzde 70 ile 80'i bir önceki model olan S-300'den alındı. Bunlar arasında füze depolama sandıkları, fırlatma rampaları ve radarlar bulunuyor.
Testlerine 1999 sonunda başlanan sistem 2007 yılında faaliyete alındı.
Bu sistem, insanlı ya da insansız her türlü hava aracının yanı sıra hem seyir (cruise) hem de balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip. Azami menzili 400 kilometre, ulaşabildiği en yüksek irtifa da 30 kilometre.
Ayrıca, her hedefe iki füze kilitleyerek, eşzamanlı olarak 80 hedefi vurabiliyor.
En fazla 3 bin 500 kilometre uzaklıktan fırlatılan orta menzilli balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip.
Sistemin içinde yer alan bir füzenin ağırlığı 1,8 ton, uzunluğu sekiz metre ve çapı da yaklaşık 50 santimetre. Ayrıca 145 kilograma kadar savaş başlığı taşıyabiliyor.