Dün beraberindeki askeri heyetle Libya’ya giden Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Trablus’taki Görev Grubu Komutanlığı'nı ziyaret etti.
Burada, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı personellerle görüşen Akar, “Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumak için faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüklerini” ifade etti.
Türkiye ve Libya arasında 500 yıllık ortak tarih ve kültür bağlarının bulunduğunu belirten Akar, Türkiye tarafından desteklenen Milli Mutabakat Hükümeti'nin BM tarafından tanınan Libya’nın meşru hükümeti olduğunu söyledi.
Akar, "Libya’daki temel sorun darbeci Hafter grubu ve onu destekleyenlerdir, problem buradan kaynaklanıyor" diye konuştu.
Türk ordusunun Libya’da yapılan anlaşma kapsamında askeri eğitim, iş birliği, danışmanlık faaliyetini yerine getirdiğini belirten Akar, çalışmalar sonucunda yaklaşık 3 bin Libyalının eğitim aldığını söyledi.
Akar, Libya’da siyasi sürece ilişkin, "Zamanında ortada olmayanlar, kendilerince bir rol, parsa kapmaya, kendilerine yer edinmeye çalışıyorlar. Bunun gözden kaçmaması lazım. Biz Türkiye olarak her zaman 'Libya Libyalılarındır' diyor, bu anlayışla hareket ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
İrini Operasyonu’na yönelik eleştirilerini de dile getiren Akar, "Libya’nın meşru hükümeti ile herhangi bir koordinasyon yapılmadan, iş birliğine gidilmeden ve BM’nin bu konuda açık ve net bir kararı olmadan bir harekat başlattılar. Bu, taraflı, yanlı ve meşruiyeti tartışmalı bir harekat. Dolayısıyla bunun kabul edilmesi mümkün değil" diye konuştu.
Milli Mutabakat Hükümeti’nin siyasi çözümlere destek verdiğini belirten Akar, şunları söyledi:
"Darbeci ve dış mihrakların piyonu, başkalarının oyuncağı Hafter, BM tarafından tanınan meşru Milli Mutabakat Hükümeti’nin daveti ve ikili anlaşmalar çerçevesinde bölgeye gelmiş, askeri eğitim iş birliği, yardım, danışmanlık desteği sağlayan Türk askerini, TSK unsurlarını doğrudan hedef alan hezeyanlar içinde görülmeye başlanmıştır. Sıkıştığından, evinden dışarı çıkacak hali kalmadığından, kendince bir şeyler yapmak uğruna TSK unsurlarını hedef alan hezeyanlar içine girmiştir. Libya’da darbeci Hafter tarafından katliama uğrayan mazlum ve mağdurların yardım çığlığına sadece Türkiye’nin olumlu cevap verdiğini, zulme ve zalime sessiz kalmadığını unutturmak istiyorlar. Kendi zulümlerini, katliamlarını kapatmak için her türlü yaygarayı koparıyorlar. Bunlar beyhude gayret, bir yere varmaları mümkün değil. Bu sözde mareşal, çarşıdan üniforma almakla veya aldığınız rütbeleri takmakla mareşal olunmuyor. Bu bir tahsil, tecrübe, yürek, bilek meselesi. Her aklına gelen parasını verip elbisesini giyip mareşal olamaz. Bu kifayetsiz muhteris bizzat kendisi görüşmeleri, konuşmaları, siyasi çözümleri birilerinin adına çıkmaza sokmak, kendi katliamlarını, caniliklerini, suçlarını örtmek için elinden gelen gayreti gösteriyor."
Hafter’in Türkiye’ye yönelik sözlerine de değinen Akar, şöyle konuştu:
"Bu savaş suçlusu, cani, yani katil Hafter ve destekçileri bilmelidirler ki Türk unsurlarına yapılacak herhangi bir saldırı girişiminde katil Hafter unsurları her yerde meşru hedef olarak görülecektir. Bunu akıllarına soksunlar. Böyle bir hareketi yaptıktan sonra kaçacak yer bulamazlar. Dolayısıyla herkes aklını başına toplasın. Burada bir ateşkes sağlanmış, bu ateşkes çerçevesinde siyasi görüşmeler yapılıyor. Bu siyasi görüşmelerle bir çözüm bulunmaya çalışılıyor. Dolayısıyla buradaki mesele herkesin bu siyasi çözümün bulunmasına katkı sağlamaktır. Bunun dışında yapılacak her türlü hareket yanlıştır. Libya’nın birliği, bütünlüğü ve Libya’nın Libyalılara ait olduğu esastır."
Hulusi Akar, "Bunu herkes bilsin, elimizden gelen her türlü gayreti göstermek suretiyle Milli Mutabakat Hükümeti’nin Libya’nın birliğini, bütünlüğünü sağlaması için onlara elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz, buradan dönmek yok" diye konuştu.