Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın 1915'de yaşananlarla ilgili "büyük felaket" ifadesini kullanmasına tepki gösterdi.
Bakanlık konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
"ABD Başkanı Trump'ın '1915 olayları' hakkında 24 Nisan 2017 günü yaptığı yazılı açıklamadaki yanlış bilgi ve tanımlamaların, bazı radikal Ermeni çevrelerin yıllar içinde bu ülkede propaganda metotlarıyla oluşturdukları bilgi kirliliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Yeni ABD yönetiminden şiddet eğilimleri ve nefret söylemleriyle tanınan bu çevrelerin tek taraflı tarih anlatılarına itibar etmemesini ve tüm tarafların acılarını dikkate alan bir yaklaşım benimsemesini bekliyoruz. Birinci Dünya Savaşı döneminde hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerinin bu yıl da, 24 Nisan günü, İstanbul Ermeni Patrikhanesi'nde düzenlenen törenle hak ettikleri saygıya uygun biçimde anıldıklarını ABD yönetimine hatırlatıyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın söz konusu törene ilettiği mesaj Türkiye'nin konuya ilişkin yaklaşımını yansıtmaktadır."
Trump ne demişti?
ABD Başkanı Donald Trump Ermenilerin 1915 olaylarında kaybettiklerini ve çekilen acıları andığı 24 Nisan için yaptığı yazılı açıklamada ‘soykırım’ ifadesini kullanmadı. 24 Nisan için başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ilk açıklamasını yapan Trump, selefi Barack Obama’nın açtığı yoldan giderek ‘soykırım’ yerine ‘Meds Yeghern’ (Ermenicede "Büyük Felaket) ifadesini kullandı.
Türkiye ve Ermenistan’ın tarihle yüzleşme için attığı adımların adil ve hoşgörülü bir gelecek için önemine de vurgu yapan Trump, kritik ifadeyi ise açıklamasının ilk cümlesinde kullandı. Açıklamanın tam metni şöyle:
"Bugün 20. yüzyılın en büyük kıyımlarından ‘Meds Yeghern’ (Büyük Felaket) sırasında acı çekenleri hatırlıyor ve hatıraları önünde eğiliyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında, 1915’te başlayan süreçte 1.5 milyon Ermeni yerlerinden edildi, katledildi ya da ölüm yürüyüşlerine zorlandı. Hayatının kaybeden masum insanlar ve çekilen acılar için Amerika’daki ve tüm dünyadaki Ermeni topluluğunun yasını paylaşıyorum.
Tarihin bu karanlık sayfasını hatırlarken Ermeni toplumunun yaralarını sarma konusundaki kabiliyetini de teslim ediyoruz. Pek çoğu, eski çağların en büyük medeniyetlerinden biri olan tarihi anavatanlarını kuran atalarının hatırlarını muhafaza ederken Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni hayatlar kurdu ve ülkemize unutulmaz katkılar yaptı.
Tekrar gerçekleşmelerini önlemek için kıyımları hatırlamamız gerekiyor. Türklerin ve Ermenilerin bu acılı tarihle yüzleşme konusundaki çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu çabalar daha adil ve hoşgörülü bir geleceğin temellerinin atılması için kritik adımlardır.’