Araştırmacı Bekir Ağırdır, yerel seçimlerde ilgi ve gerilimin odağının İstanbul olacağını belirterek, “Son iki aydır yayınlanan araştırmalar hâlâ iktidar yandaşı ve karşıtı bloklar arası seçmen geçişinin olmadığını, iktidar blokunun ülkede yüzde 42-44, İstanbul’da yüzde 40-42 aralığında olduğunu gösteriyor. Aynı araştırmalarda İmamoğlu önde ve CHP’nin 10-12 puan üstünde görünüyordu. Şimdi iki ay önceki avantajının kaybolduğunu ve yarışın başa baş başladığını söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Ağırdır, İstanbul’daki seçimleri değerlendirdiği Oksijen’deki yazısında, “İmamoğlu yarışa önde ve neredeyse CHP oyundan 10-12 puan daha yüksekten başlıyor gibi görünüyordu. Fakat şimdi İyi Parti adayı Buğra Kavuncu, Zafer Partisi adayı Azmi Karamahmutoğlu, Saadet Partisi adayı Birol Aydın’ın partilerinin oylarından İmamoğlu’na gidecek oyları en aza indireceği muhakkak. DEM Parti’nin de oldukça yüksek profilli bir aday çıkarması bekleniyor. CHP’nin adaylık sürecindeki umutsuzluk çoğaltan tutumu ve tercihleri de dikkate alındığında CHP oyunun artmasını beklemek gerçekçi değil” analizi yaptı.
Ağırdır, “Muhalefetteki bu dağılmaya ve yıkıcı karşılıklı söylemlere bakılınca İmamoğlu’nun iki ay önceki kağıt üzerindeki avantajının kaybolduğunu ve İmamoğlu-Kurum yarışının baş başa yakın bir noktadan başladığını söyleyebiliriz” dedi.
Ağırdır buna karşılık AKP kanadındaki durumu da şöyle değerlendirdi:
“Erdoğan ve iktidar blokunun oyun planı net. İktidarın, devletin, kamu bütçesinin, medyanın ve teknolojiyi kullanma maharetinin tüm gücüyle seçimlere ve özellikle de İstanbul seçimlerine yüklenecek. Bu uğurda yapabileceği her şeyi, hukuka uygun-değil, ahlaka uygun-değil bakmaksızın yapmaktan kaçınmayacak. İktidar ülke genelindeki yüzde 52-48’lik dengeyi kendi lehine daha da açmak istiyor. Bunu başarırsa hem Can Atalay kararında görüldüğü gibi önündeki tüm kurumsal ve toplumsal barajları aşmak konusunda daha cüretkâr davranacak hem de arzuladığı büyük sağ koalisyonu-konsolidasyonu sağlamak için bugünün muhalefette görünen sağ partilerine karşı psikolojik baskı gücünü elde edecek.” (Kaynak)