Medyascope'a açıklamalarda bulunan Brookings Enstitüsü’nden Ömer Taşpınar, daha önce de ABD’den bir kötü bir de iyi haber geleceğini söylediğini ifade ederek Biden’ın 23 Nisan akşamı yaptığı telefon görüşmesinde iyi haber olarak “Türkiye ile ilişkileri düzeltmek ve konuşmak istiyoruz” dediğini aktardı.
Bir bakıma da iyi bir konuşma oldu diyen Taşpınar, iki tarafın da çok iyi geçtiğini dediğini hatırlatarak, “Haziran ayında NATO zirvesinde görüşmeye karar verdiler” ifadelerini kullandı.
Taşpınar, devamla şunları söyledi:
“Aynı zamanda Biden bir de kötü haberim var dedi: ‘Ben bunu kabul ediyorum, bu mesele Amerika açısından kapanıyor. Ben bunu ‘soykırım’ olarak kabul ediyorum’ dedi.
Zaten o gün telefon trafiği içinde İbrahim Kalın ve Jake Sullivan ile Çavuşoğlu ile Blinken konuştular. Burada bir pazarlık döndü zannediliyor ama pazarlık filan dönmedi.
Aslında Türkiye şunu söyledi: ‘Bunu yapacaksanız ve yapmaya kararlıysanız, en azından Türkiye’yi suçlayıcı bir dil kullanmayın.’
Bu şu nedenle önemli, Türkiye her zaman olduğu gibi ekonomiden korkuyor. Davalardan korkuyor. Amerikan sigorta şirketleri var o dönem Ziraat Bankası ile çalışan.
Toprak tazminatı çıkmaz ama oradaki mal mülklerin geri ödenmesi için bazı tazminatlar çıkabilir.
Toprak tazminatı çıkmaz ama bazı mali tazminat talep edebilirler.
Bu nedenle Türkiye’nin kendisini korumaya alması gerekiyordu. Metine baktığımızda bir 'garp kurnazlığı' yaparak Osmanlı’yı işin içine yedirdiler ve ‘Kostantinapol’ gibi komik bir şey kullandılar.
Asıl önemli cümle metne baktığımızda suçlayıcı bir dil kullanmıyoruz diyor kimseyi suçlamıyoruz diyor metin. Bu nedenle belirli açılardan Türkiye’yi rahatlatan bir metin de çıktı diyebiliriz.”