BM: Türkiye’de işkence iddiaları acilen soruşturulmalı

BM İşkence Raportörü Melzer, 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra başlayan ve OHAL uygulamasıyla daha da artan gözaltı ile tutuklama işlemlerinde işkencelerin arttığına ilişkin iddiaları araştırmak için Türkiye’de temaslarda bulund

03.12.2016, Cts - 09:30

BM: Türkiye’de işkence iddiaları acilen soruşturulmalı
Haberi Paylaş

Melzer, 27 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirdiği temasları süresince Ankara, İstanbul, Kürt illeri Diyarbakır ve Urfa’ya gitti. Ankara’da Adalet, Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları yetkilileriyle görüşen, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’da da temaslarda bulunan Melzer, İstanbul Adli Tıp Kurumu yetkilileri, insan hakları örgütleri temsilcileriyle de bir araya geldi. Melzer, Sincan F tipi cezaevi ile Kadın Ceza İnfaz Kurumu’nu, Diyarbakır D ve E tipi cezaevlerini, İstanbul Silivri cezaevini, Urfa ve İstanbul’daki polis karakollarını da ziyaret etti.

Temaslarımız boyunca hem resmi yetkililerle, hem de tutuklularla görüşebildik” dedi. Türkiye’nin 90’lı yıllar sonrasında işkenceye karşı sıfır tolerans politikasını tutarlıkla uyguladığını hatırlatan Melzer, bu politikanın 15 Temmuz darbe girişimi ve arkasından yürürlüğe giren OHAL uygulamasıyla zayıfladığını tespit ettiklerini anlattı. 15 Temmuz’un hemen ardından ‘toplumda genel bir korku ve güvensizlik hissiyatı’ oluştuğunu, işkence ve kötü muamele iddialarının araştırılamadığını belirten Melzer, “Gözaltı süresini yargı denetimi olmadan 30 güne çıkaran ve 5 güne kadar avukatı ile görüşmesine izin vermeyen kanun hükmünde kararnameler endişe verici. Avukata ve yargı denetimine hızlı bir şekilde erişim; işkence ve kötü muamelenin ortaya çıkmasına katkı yapacak bir ortamın gerçekleşmesinin önlenmesi açısından vazgeçilmezdir” diye konuştu.

“Yargıya güven yok”

Raportör Nils Melzer, 15 Temmuz’un hemen ardından başlayan gözaltı ve tutuklamalarda kolluk kuvvetlerinin keyfi olarak hareket ettiğini ve işkence-kötü muamele uygulamalarından çekinmediğini tespit ettiklerini söyledi. Melzer, ilk günlerdeki karmaşanın ardından kolluk kuvvetlerinin daha dikkatli davrandığını anlatırken, tutuklu ve hükümlülerle yaptıkları görüşmelerde ‘derin ve uzun süreli bir travmaya’ tanık olduklarını vurguladı. Melzer, tutuklu, avukat ve sivil toplum kuruluşu yetkililerinin ifadelerine atıfta bulunarak “İşkence ve kötü muamele 15 Temmuz sonrası günlerde ve haftalarda, özellikle de yakalama sırasında, polis veya jandarma nezarethanelerinde yaygın olarak uygulanmış gibi görünüyor” diye konuştu. Bu tür iddialara yönelik adli müdahalenin yetersiz kaldığına dair güvenilir raporlar aldığını belirten Melzer, yetkili makamlara iletilen birçok işkence şikayetinin de etkin bir şekilde takip edilemediğinden yakındı. Melzer, “Adli sistemdeki yıldırma ve güvensizlik iklimi; vatandaşların, avukatların, doktorların ve insan hakları temsilcilerinin şikayette bulunma cesaretlerini kırıyor” dedi ve Türk makamlarına işkence iddialarına yönelik ‘acil, tarafsız ve kapsamlı soruşturma başlatılması’ çağrısında bulundu.

Cezaevleri kapasitelerinin üstünde dolu

Melzer, cezaevlerindeki genel koşulların ‘tatminkar’ olduğunu ancak cezaevlerinin gerçek kapasitelerinin yüzde 125 ve yüzde 200’den fazla oranında dolu olduğunu gördüklerini söyledi. Melzer, “Bu durum tıbbi bakım, çalışma, eğitim faaliyetleri ve aile ziyaretlerinin sıklığını olumsuz etkiliyor. Cezaevlerinde hükümlüler en mahrem ihtiyaçlarını bile gidermekte zorluk çekiyorlar” dedi.

Hükümlülerin temiz hava olmadan, gün ışığından yoksun bırakıldığını, zaman mevhumunu yitirdiklerini anlatan Melzer, \"Hükümlüler 48 saatten fazla nezarethanelerde tutulmamalı” uyarısında bulundu.Kürt illerinde PKK ile yaşanan çatışma ortamının hem de OHAL koşullarının cezaevlerindeki durumu daha da ağırlaştırdığından yakınan Nils Melzer, “Türkiye’deki güvenlik ortamı değişken ve hükümet de yeni darbe girişimlerine karşı önlem almakta haklı ancak işkenceyle mücadeleden de taviz verilmemeli. İşkenceye karşı sıfır tolerans ısrarla uygulanmalı ve tüm iddialar araştırılmalı” dedi. Türk makamlarının işkence iddialarına ilişkin kendilerine istatistiki bilgiler de verdiklerini ancak bu bilgileri henüz analiz edemediklerini söyleyen Melzer, kapsamlı raporlarını 2018 Mart’ında BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunacaklarını dile getirdi.

DWTürkçe
Bu haber toplam: 3206 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:44:14
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x