Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Fırat kalkanı operasyonuna tepki gösteren PYD lideri Salih Müslim\'e, \"Bataklıktan bahsediyor... Sen burada Türkiye’nin ne yapacağını değil sana ne olacağını düşünmelisin. Türkiye’nin hedefi bataklığı kurutmaktır. Senin ajandan buysa sen de korkabilirsin\" cevabını verdi.
TSK\'nın Suriye\'nin Cerablus şehrinde başlatılan Fırat Kalkanı operasyonu hakkında açıklama yapan Çavuşoğlu \"Demokratik güçlerin içindeki YPG unsurları da Fırat\'ın doğusuna geçmezse gereğini yaparız. Sen de bir terör örgütüsün. Bizim acımız bataklıktaki sivri sinekler değil bataklığı kurutmaktır\" dedi.
Çavuşoğlu\'nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:
\"DAEŞ bu silahları nereden buluyor? Kim veriyor? Nereden geliyor bu silahlar? Bu operasyonun amacı DAEŞ terör örgütünü sınırımızın diğer tarafından temizlemektir. Tüm elimizdeki imkanlarla bu mücadeleyi sürdürüyoruz. ÖSO da buraya girdi. TSK\'nın faaliyetleri planlandığı gibi devam ediyor. Hava desteğiyle ilgili koalisyonla birlikte çalışıyoruz. Mücadelemizi sürdüreceğiz.\"
\"Ankara\'daki son iki saldırının sorumluları Suriye\'deki PYD kamplarından geldi. Bu operasyonun amacı DAEŞ. Salih Müslim ya da PYD neden rahatsız oldu? Onlar DAEŞ\'le mücadele ettiğini iddia etmiyor muydu? Kendilerine teşekkür ediyoruz müttefiklerimizi anlattıklarımızı itiraf ediyor: Benim ajandam var burada kanton oluşturmak istiyorum. Amacı DAEŞ\'le mücadele olsa bu operasyona destek verir. Demokratik güçlerin içindeki YPG unsurları da Fırat\'ın doğusuna geçmezse gereğini yaparız. Sen de bir terör örgütüsün. Bizim acımız bataklıktaki sivri sinekler değil bataklığı kurutmaktır. Senin ajandan farklıysa, terörizmi bırakacaksan, Suriye\'nin bütünlüğünü savunuyorsan bu operasyondan rahatsız olmamalısın.\"
YPG\'den açıklama
YPG Sözcüsü Redur Halil, Türkiye’nin Cerablus’a başlattığı operasyonu ‘küstah saldırı’ olarak niteledi. Halil ayrıca Ankara’nın “YPG Fırat’ın doğusuna geçmezse gereken cevabı veririz” sözleri için de “Bu isteğe ancak Demokratik Suriye Güçleri yanıt verebilir” dedi.
