Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KRT’de Seçil Özer’in programında önemli açıklamalar yaptı.
T24’ten Candan Yıldız’ın Ahmet Davutoğlu’nun programda yaptığı açıklamaları derlediği yazısı şöyle:
‘’Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KRT’de Seçil Özer’in programında önemli açıklamalar yaptı. Gözden kaçmasın istedim.
Hatırlayalım Davutoğlu, uzun yıllar Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde danışmanlığını yapan bir isim. Eski Dışişleri bakanı ve 2014–2016 yılları arasında başbakanlık yaptı.
Arap Baharı sonrası Türkiye’nin Suriye politikasının mimarlarından biri olarak çok eleştirildi. Türkiye’nin Suriye’de ne işi var itirazlarına muhatap oldu.
Suriye’deki vekalet savaşının yeni bir aşamasında artık yeni bir dönem var. Bu yeni dönemin öne çıkan ülkesi Türkiye…
Ahmet Davutoğlu’nun konuk olduğu programda ben de soru soran gazeteciler arasındaydım, not düşülmesi gereken açıklamalarda bulundu.
Seçil Özer’in Türkiye ne yapmalı, Suriye’de federatif bir yapıyı mı desteklemeli sorusuna Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlerle ilişkisini de ilgilendiren bir yanıtı oldu.
Davutoğlu şöyle dedi:
“Herkesin temsiliyeti üniter bir devlet altın sağlanırsa üniter devlet. Federatif olup olmayacağına Suriyeliler karar vermeli. Irak işgali sonrası federatif yapı zorunluydu. Kürtler ve Araplar Molla Mustafa Barzani’den bu yana savaşmışlar. Kürtler Halepçe’yi yaşamış. Türkiye’de Kürt ve Türk savaşı olmamış. Şimdi niye olsun. Eğer Suriyeliler otonom bir bölge kararı verirse Türkiye paniğe kapılmamalı. Büyük devletler telaşa kapılmaz. Kürtlerin sisteme katılması sağlanmalı. Sanki bütün Kürtler YPG gibi bir algı var. Suriyeli Kürtler de diğer halklar gibi eşit hakka sahip bir topluluk olarak ilan edilmeli. Suriyeli Kürtlere yönelik herhangi bir zulme karşı olduğunu Türkiye’nin duyurması lazım. Dürziler de sisteme dahil edilmeli. İsrail’in Dürzileri istismar etmesi önlenmeli. Türkiye Alevi-Sünni ayrımına asla izin vermemeli.”
Benim Türkiye Rojava bölgesine operasyon yapabilir mi soruma da Davutoğlu şu yanıtı verdi:
“20 Ocak’ta Trump göreve gelene kadar çözüm bulunmalı ve sonrasında ABD ile konuşmalı. Teröre bulaşmışlar uzaklaştırılmalı. Devlet refleksini kaybeden bir güruh var. Herkesi tehdit görüyor. En büyük tehdit de Kürtler. Bu ezberin bozulması gerekiyor. Erbil’i ben niye tehdit göreyim. Onları gözü kulağı Türkiye’de. Türkiye Soğuk Savaş döneminde ölçeğini küçülttü. Türkiye’nin Suriye’deki ölçeği YPG tehdidi olamaz. Herkesi düşman görürseniz nasıl büyüyeceksiniz nasıl ekonomik güçlenecek. ABD’nin himayesinde kurulacak otonom bir yapı ya da devletçik anti emperyalistlerin savunacağı bir şey değildir. Teröre bulaşmışlar uzaklaştırılmalı. Türkiye ABD’den önce Kürtlerin hakkını savunmalı.”
Davutoğlu’na göre Suriye’de risk sürüyor. Ve Türkiye soğukkanlı bir şekilde devreye girmeli. Asla Suriye’yi yönetmek için değil, yardımcı olmak için devreye girmeli.
“Suriye eşit ilişki kurduğumuz komşu bir devlettir. Erdoğan ve Fidan’ın mesafeli durması doğrudur. Orada kardeş bir halk var ve kendi savaşını yaptı onlar kazandı. Biz kazandık demeye gerek yok. Bu genel algı anlamında doğrudur. Rusya ve ABD geriliminin Suriye’de yaşanmamasını sağlamak lazım. Rusya ile yeni yönetim arasında köprüyü Türkiye kurmalı. Esad Rusya’da diye kaybeden Rusya görüntüsü vermemek lazım. İran’ı da,Arap ülkelerini de katmak gerekiyor.”
Hakan Fidan’ın siyasete girişinde etkili bir isim olan Davutoğlu’nun Suriye konusundaki birikimi devletin kurumlarına ulaşıyor mu bilinmez ama Bülent Arınç’ın zikrettiği bir isim olması da tesadüf olmasa gerek.’’