Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, AK Parti’nin belediye başkanlarına kendi partilerine geçmeleri için baskı yaptığını öne sürdü.
Gazete Duvar’a konuşan Erbakan “Şimdi de belediye başkanlarımızla ilgili tabii bu oluyor maalesef. İktidar partisine geçmeleri, bizden istifa etmelerine yönelik birtakım görüşmeler, çalışmalar, baskılar…” ifadelerini kullandı.
Erbakan’la gerçekleştirilen röportajdan öne çıkanlar şöyle:
“Konya Doğanşehir Belediye başkanınız istifa etti, bağımsız devam edeceğini açıkladı. Kazandığınız belediyelerde bir baskı var mı ya da bekliyor musunuz?
Tabii var. Seçim döneminde de adaylarımıza yönelik, il başkanlarımıza yönelik ciddi bir çalışma yapıldı. Ya menfaatle ya da tehditle adaylıktan çekilmeleri veya çalışmamalarına yönelik. Ancak bütün bu baskılara rağmen gerçekten bin dört yüz adaya bir elin parmakları kadar bile etki etmedi. Adaylarımız, teşkilatlarımız sağlam durdular. Şimdi de belediye başkanlarımızla ilgili tabii bu oluyor maalesef. İktidar partisine geçmeleri, bizden istifa etmelerine yönelik birtakım görüşmeler, çalışmalar, baskılar…
Siyasette bir yumuşak iklime geçiş yapıldığı yorumları var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la CHP Genel Başkanı Özel görüşmesi bunun işareti olarak değerlendiriliyor. Yeni anayasa turuna çıkılacak. Siz bu gelişmeleri siyasette bir yumuşama olarak okuyor musunuz? Erdoğan-Özel görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii bu görüşmelerin faydalı olacağını umuyoruz. Biz Yeniden Refah Partisi olarak işe başlarken siyasete nezaket, zarafet getireceğiz, centilmen siyaset yapacağız dedik. Diyalog olması, karşılıklı müzakere yapılması faydalı olacaktır. Sonuçta siyasi partiler birbirinin düşmanı değil. Millet bize iş yapılsın diye oy veriyor. Bu diyalog ortamının da faydalı olmasını umuyoruz.
Sayın Özel randevuyu kendi talep etti. Sizin bir talebiniz olur mu?
Olabilir tabii. Türkiye’nin üçüncü partisi olmuşuz. Bizim de öyle bir düşüncemiz var. Hem Sayın Cumhurbaşkanı’yla hem Sayın Özgür Özel ve diğer Mecliste olan partilerle bir görüşme düşüncemiz var. Başkanlık Divanı’mızda değerlendiriyoruz. Hem anayasa hem Türkiye’nin sorunları, ekonomisiyle ilgili olur. Biz de görüşlerimizi, tavsiyelerimizi ifade etmeyi düşünüyoruz.”