İktidar kanadı, seçimleri öne çekme hazırlığı yaparken, muhalefet partileri ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarıp çıkarmama konusunda kritik bir sürece girdi. Altılı Masa’nın adayı konuşma kararını açıklamasından birkaç gün sonra, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “Kendi adayımızı çıkaracağız” açıklaması siyasi kulisleri hareketlendirdi.
Eylül 2021’de açıkladığı 11 Maddelik Tutum Belgesi'nde, muhalefetle ortak aday belirlemeye açık olduğunu duyuran HDP’nin tutum değişikliği, seçimi birinci turda alma hesabı yapan Altılı Masa’daki muhalefet partilerin planlarını suya düşürebilir.
Peki HDP’nin “Kendi adayımızı çıkacağız” açıklaması, Altılı Masa’ya karşı bir “el yükseltme” mi, yoksa “ortak aday” konusunda kapıların kapanması anlamına mı geliyor?
HDP’nin aday çıkışının ne anlama geldiği ve olası sonuçlarına ilişkin siyasi kulislerde konuşulanlar şöyle:
Buldan bu açıklamayı neden yaptı?
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın, “Kendi adayımızı çıkarırız” açıklaması aslında ilk değil.
Altılı Masa’nın ilk yuvarlak masa toplantısından bir gün sonra, 13 Ocak 2022'de Buldan, “Bizi yok sayanları, zamanı geldiğinde biz de yok saymasını iyi biliriz. Bunun için biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz Yolumuz üçücü yoldur” dedi.
Ancak HDP yöneticileri daha sonra yaptıkları açıklamada, bu çıkışın esas nedeni olarak, partilerinin ortak adaylık konusunda muhatap alınmasını, “açık ve şeffaf müzakere” talebini göstermişti.
Kulislerde, Buldan’ın son çıkışı, adayı müzakere kararı aldığını duyuran Altılı Masa’ya mesaj olarak yorumlanıyor.
Buldan'ın çıkışının, Altılı Masa’nın aday belirleme sürecinde HDP'yi muhatap almasına yönelik bir çağrı olduğu, HDP’nin Hazine hesaplarına el konulması kararının alındığı gün yapılan toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, bu konuya değinmemesine tepki gösterildiği yorumu yapılıyor.
Buldan’ın çıkışının bir anlamda, “Madem bizi dikkate almıyorlar, neden ortak adaya destek verelim” eleştirisini dile getiren parti tabanına yönelik açıklama olduğuna da işaret ediliyor.
HDP ortak aday konusunda ipleri kopardı mı?”
HDP kaynakları, bu soruya “Hayır” yanıtını veriyor. HDP’nin son aşamaya kadar müzakere kapısını açık tutacağı vurgulanıyor. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da bu görüşü savunanlardan.
BBC’ye Konuşan Paylan, Cumhur İttifakı kanadından gelen “Seçimleri öne çekebiliriz” açıklamalarına dikkat çekiyor ve artık müzakereler için zamanın da daraldığına işaret ediyor:
“Seçimlere 4 ay var, daha fazla beklememizin de anlamı yok. Biz tabii kendi aday çalışmamıza başladık, 'Adayımızı belirleyeceğiz' diyoruz. Hem kendi iddiamızı anlatmak, hem de adaysız kalmamak için elbette bu çalışmayı yapıyoruz. Adayımız çıkıp, nasıl bir Türkiye, nasıl bir demokrasi hayal ettiğini anlatsın, istiyoruz.”
'Adayımızı açıklasak da müzakereye açık oluruz'
Paylan, muhalefetten şimdiye kadar adaylık konusunda resmi bir müzakere talebi gelmediğine işaret ediyor.
Peki HDP, adayını açıklamak için ne kadar bekleyecek?
Paylan, bu konuda belli süre şartı konulmayacağını belirtiyor ve son düzlüğe kadar müzakereye açık olacaklarını belirtiyor:
“Adayımızı açıklasak dahi, açık ve şeffaf müzakereye açığız diyoruz. Yani Altılı Masa aday açıklasa, biz aday açıklasak dahi son düzlüğe kadar müzakere edebiliriz. Adayımız çıkar, çalışmaya başlar. Öbür aday da çıkar iddialarını ortay koyar, yeniden müzakere edilir ve ortak aday çıkarılabilir.”
HDP'de adaylık için kimlerin adı geçiyor?
HDP’de olası cumhurbaşkanı adayı için netleşmiş bir isim yok.
Sol ve sosyalist partilerle parlamento seçimi için ittifak yapma kararı alan HDP, olası cumhurbaşkanı adayını da yine ittifak ortakları ile belirleyecek.
Kulislerde, kadın aday seçeneği öne çıkıyor ve halen tutuklu olan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın adı ön plana çıkmış görünüyor. Ancak parti kurulları henüz bu konuda somut bir adım atmış değil.
HDP’nin kendi adayını çıkarması, seçim sonuçlarını nasıl etkiler?
2018 seçimlerinde yüzde 10 barajını aşan parlamentodaki üçüncü büyük siyasi parti olan HDP’nin, kendi adayını çıkarması, seçimlerin ikinci tura kalması veya Altılı Masa’nın adayının seçim kaybetmesi sonucunu doğurabilir.
Cumhurbaşkanı adayını çıkarma potansiyeli yüksek görülen CHP, seçimlerin ilk turda kazanılması gerektiğini, aksi taktirde iktidarın, devlet olanaklarını da kullanarak, seçimlere müdahale edebileceği endişesini taşıyor. O nedenle de CHP, HDP desteğinin alınması gerektiği görüşünü savunuyor.
HDP’de de benzer görüş savunuluyor ve ortak aday konusunda Altılı Masa’nın müzakereye açık olması gerektiği dile getiriliyor.
Kendi adayını çıkarması halinde bunun Cumhur İttifakı'na yarayacağı ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçimi alabileceği eleştirilerine ise HDP’liler, “İlk turda Erdoğan yüzde 40’ı aşamaz. Bizim adayımız ve Altılı Masa’nın adayı yüksek oy alırsa, ikinci turda güçler birleştirilir ve farkla cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılır” görüşünü dile getiriyorlar.
Altılı Masa, adaylık için HDP’nin kapısını çalacak mı?
Adayın kim veya hangi partiden olacağı önem taşımakla birlikte, İYİ Parti dışında, masada yer alan muhalefet partileri, HDP ile diyalog sorunu yaşanmayacağı görüşünde.
Masada yer alan siyasi partilerin parti kapatmaya karşı tutumlarının net olduğu ifade edilirken, şimdiye kadar HDP’yle diyalog kurulmamasının nedeni olarak da “adaylık konusunun masada konuşulmuş olması” gösteriliyor.
Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, CHP’den bir ismin aday çıkması halinde HDP’nin desteğini almak için de görüşmeler yapacağı, “muhatap alınmaması veya yok sayılması” gibi bir tutumun söz konusu olmadığı ifade ediliyor.
Altılı Masa, HDP’nin hesaplarına blokaj konulmasına neden tepki göstermedi?
Altılı Masa’nın son toplantısının yapıldığı gün, Anayasa Mahkemesi HDP’nin Hazine yardımı hesaplarına “geçici blokaj konulması” kararı verdi.
Kulislerde, Buldan’ın, “Kendi adayımızı çıkaracağız” açıklamasının altında, aslında Altılı Masa’nın bildirisinde bu karara yönelik bir ifadenin yer almamasından duyulan rahatsızlığın yattığı yorumları yapıldı.
Altılı Masa’da yer alan siyasi partilerin kulislerinden yansıyan bilgiye göre, bu konuda değinilmemesinin en önemli nedeni, toplantıda bu konunun kapsamlı olarak değerlendirilmesi için zamanın olmaması.
Kararın akşam saatlerinde çıktığına işaret eden bir kaynak, kasıtlı bir bir tutum olmadığını ifade etti:
“Toplantı sürerken karar geldi ve artık toplantıda sona yaklaşılmıştı. Sadece, kararla ilgili bilgi notu gönderildi. Ancak kapsamlı bir değerlendirme yapılamadı. Ancak masadaki partiler, her fırsatta parti kapatmalara karşı olunduğunu dil getiriyor: Bildirilerde de iktidarın yargı eliyle siyasete baskı yaptığı sık sık vurgulanıyor.”