CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "AB'nin yolu Selahattin Demirtaş'tan, Emine Şenyaşar'dan, tweet attı diye gözaltına alınan gencecik çocuklardan geçiyor. Sen bunların gereğini yapacağını, bu millete söz verdin mi?" dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, vatandaşların zor durumda olduğunu ve "Neden sesiniz daha gür çıkmıyor?" diye kendilerine sitem edildiğini bildiklerini belirterek, "Biz sesimizi çıkaracağız ama 25 milyonu arttırmak kaydıyla" ifadesini kullandı.
"Diyarbakır Anneleri ne ise Cumartesi Anneleri de odur"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, terör örgütü mensuplarını koruduğu ve destek verdiği gerekçesiyle İsveç'in NATO'ya üyeliğine karşı çıktığını, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile telefon görüşmesinden sonra bu kararını değiştirdiğini öne sürdü.
Türkiye'nin, AB'nin demokratik standartlarını yerine getirmediği sürece AB'ye giremeyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "84 milyona, kendi ülkene demokrasiyi getiriyor musun? Getirirsen tamam. Demokrasinin, yani AB'nin yolu, Can Atalay, Osman Kavala, Merdan Yanardağ, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay'dan geçiyor. Sen bunları içeri tıktın. Bunları serbest bırakacak mısın? O zaman kim seni AB'ye alacak? Yine AB'nin yolu Selahattin Demirtaş'tan, Emine Şenyaşar'dan, 'tweet attı' diye gözaltına alınan gencecik çocuklardan geçiyor. Sen bunların gereğini yapacağını, bu millete söz verdin mi? AB'nin yolu, Diyarbakır'da tutuklu gazetecilerden, Galatasaray Meydanı'nda evladının, annesinin, babasının, çocuğunun hakkını arayan Cumartesi Anneleri'nden geçiyor. Sen bunların haklarını teslim edecek misin? Devletsin. Bu annelerin çocuklarını katledenleri yakalayıp adalete teslim edecek misin? Cumartesi Anneleri'nin yolunu hepimiz gözlemek zorundayız. Hiç kimse böyle bir felaketle karşılaşmak istemez. Hangi anne ister? Benim gözümde Diyarbakır Anneleri ne ise Cumartesi Anneleri de odur. Anneler annedir. Bütün annelerin, başımın üstünde yeri vardır."