Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 'Derhal serbest bırakılmalı' kararına rağmen tutuklu bulunan HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatları, 26 Nisan'da görüşülecek Kobanê olaylarına ilişkin davanın duruşması öncesi, yaşanan hukuki sürece ilişkin bir kitapçık hazırladı.
Kitapçık gazeteciler, köşe yazarları, televizyon programcıları ve yorumcuları, YouTube kanalı yayıncıları, araştırma ve danışmanlık şirketleri, HDP ve CHP TBMM grupları, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık, DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ve baro başkanlarının bulunduğu yaklaşık 800 kişiye gönderildi
Edirne Cezaevi'nde tutulan Demirtaş'ın önsözünün yer aldığı kitapçıkta 31 fezlekenin birleşmesiyle oluşan ana dava, AİHM kararı ve 6-8 Ekim Kobanê olaylarına ilişkin iddianame hakkındaki önemli detaylar yer aldı.
'3.500 sayfalık 6-8 Ekim Kobani iddianamesindeki Selahattin Demirtaş'a yönelik suçlamalar ve gerçekler' adlı kitapçığın önsözünde Demirtaş şunları yazdı:
"Hakikatleri Anlatacağız"
"Bu satırları, 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunduğum ve AİHM'nin kararına rağmen, hukuksuz bir şekilde tutulmaya devam ettiğim Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden yazıyorum.
Size, değerli avukatlarımın hazırladığı bir kitapçığı sunuyorum. Bu kitapçıkta hukuki durumumun yanı sıra, 6-8 Ekim Kobani davası olarak bilinen davanın iddianamesinde bulunan hakkımdaki iddialara ilişkin çarpıcı gerçekleri bulacaksınız.
Söz konusu davanın ilk duruşması, 26 Nisan 2021 tarihinde Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek Her zaman olduğu gibi, bu duruşmada da arkadaşlarımla birlikte, hakikatleri anlatacağız.
Duruşmayı takip edeceğinizi umuyor, sevdiklerinizle birlikte güzel ve sağlıklı günler geçirmenizi diliyorum."
Suça Konu Edilen Konuşma ile Açık ve Gizli Tanık Beyanlarına Dair Çelişkiler
Kitapçıkta, olaylardan 6 yıl 3 ay sonra 7 Ocak 2021 tarihinde kabul edilen Kobanê iddianamesinin üç temel noktaya dayandığı anlatıldı. Bunlar Demirtaş'ın 30 Eylül 2014 tarihindeki konuşması, açık ve gizli tanık beyanları ile Twitter paylaşımları olarak sıralandı. Demirtaş'ın "Bu bir yalvarma değildir. Bu bir minnet değildir. Tarihi direnişe hep birlikte katılalım: tarihi direnişi hep birlikte yapalım ki, tarih ittifakı da tarih birliği de oluşturma fırsatımız olsun" sözlerinin örgütten aldığı talimat doğrultusunda söylendiğinin iddia edildiği hatırlatıldı. Söz konusu açıklamada bu sözlerin yer aldığı bölüme yer verilen kitapçıkta, çağrının Türkiye Cumhuriyeti hükümetine ve uluslararası topluma ve yabancı devletlere yönelik olduğu vurgulanarak "Sadece bu gerçek bile, açık ve gizli tanık beyanlarını tek başına çürütmektedir" denildi.
Bu sözlerin hiçbir zaman bir soruşturma konu edilmediğine de dikkat çekilen kitapçıkta, Demirtaş hakkında açılan ve halen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemes'nde devam eden davanın iddianamesindeki 7-8 Ekim olaylarıyla ilgili suçlamalarda da bu konuşmaya yer verilmediğinin altı çizildi.
Demirtaş'ın konuşmasından alıntı yapılan söz konusu dört cümleyi talimatla söylediği iddiasının açık ve gizli tanık beyanlarına dayandırıldığı belirtildi. Bu tanık beyanlarının Demirtaş tutuklandıktan sonra alındığına da dikkat çekildi. Bu tanıkların beyanlarındaki çelişkilere, tahmin ve yorum yapmalarına değinilen kitapçıkta, Demirtaş'ın 20 Eylül 204 tarihinde Kobanê'ye İçişleri Bakanlığı'nın bilgisi, Şanlırufa Valiliği ve Suruç Kaymakamlığı'nın resmi izniyle aleni ziyarette bulunduğu hatırlatıldı.
Kronolojik Anlatım
Kitapçıkta Demirtaş'ın cezaevinde tutulmasının temel nedenlerinin daya iyi görülebilmesi için bir kronolojiye de yer verildi.
7 Mart 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "400 milletvekilini verin ve bu işi huzur içinde çözülsün" sözüyle başlayan kronoloji 22 Mart 2021 tarihinde Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adının geçmediği bir konuşması nedeniyle Cumhurbaşkanı'na hakaret gerekçesiyle en üst sınırdan 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla bitti.