Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ne ABD ile müttefiklikten ne Rusya ile enerjiden güvenliğe kurduğumuz ilişkilerden ne de İran ile ilişkilerimizden vazgeçmeyiz.” dediğini Hatırlatan Karar yazarı Etyen Mahçupyan, “Gerçekçi olmak gerekirse, PYD ile Esad arasına sıkıştığımızı ve kendi ideolojik handikaplarımızın bizi ister istemez Esad’ı seçmeye yönelttiğini görmekte yarar var.” dedi.
Türkiye’nin, kendisini Sünni Araplar için mücadele hâlinde görebileceğini ifade eden Mahçupyan, “Savaş çıkmaz, Esad kalır” başlığıyla (15 Nisan 2018) yayımladığı yazısında şu ifadeye de yer verdi:
***
İşin ilginç kısmı Türkiye’nin uğruna uğraştığını söylediği Sünni Araplar’ın aktörleşmesi için de PYD’nin ya da alternatif bir Kürt oluşumunun varlığı gerekiyor. Çünkü Kürtlerin aktörleşmediği bir Suriye’de federatif yapı kurulamayacak ve Sünni Araplar Esad’ın insafına terk edilecek… ABD inisiyatifindeki ‘Suriye’nin Geleceği’ partisinin işlevi de bu ve nitekim Rusya’nın bu gelişmeye herhangi bir itirazı bulunmuyor.
***
“Ancak genelde Kürtleri yanımıza alamadığımız sürece Suriye’yi Esad’a teslim eden dinamiğe hizmet ederiz ve bunun bizi nerelere sürükleyeceğini de bilemeyiz.”