PAK Basın ve İletişim Bürosu tarafından yayımlanan açıklama şöyle:
"Corona virüsü tehlikesine karşı bütün tutuklu ve hükümlülerin sağlık ve yaşam haklarını korumak devletin sorumluluğundadır.
Başta Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nde yer alan sağlık hakkı maddesi olmak üzere, birçok uluslararası sözleşme ve ulusal üstü mahkeme kararlarında belirtildiği gibi, ayrımsız hiçbir tutuklu ve hükümlünün yaşam ve sağlık koşullarından yoksun bırakılması hiçbir koşulda kabul edilemez. Hukuki durumları ne olursa olsun cezaevlerinde bulunan herkesin sağlığından ve canından Türkiye Devleti sorumludur.
Bugün 300 bine yakın insan cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak tutulmaktadırlar. AK Parti Hükümeti hapishanelerdeki bu yoğunluğu azaltmak amacıyla bir infaz yasası hazırlamaktadır. Ama çoğunluğu Kürt olan ve siyasi faaliyetleri ile düşüncelerinden dolayı tutuklu ve hükümlü olanlar bu infaz yasası kapsamı dışında bırakılmak istemektedirler.
Elbette ki yasal ve Anayasal tüm güvenceler sağlanarak, düşünce, ifade, siyaset ve örgütlenme özgürlüğünü engelleyen tüm ceza, karar ve uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır.
Ama öncelikle gündemde olan Yargı Reformu Paketi’ndeki infaz indirimi hükümleri , evrensel hukukun eşitlik prensibi esas alınarak yeniden düzenlenmeli, siyasi faaliyetleri ile düşüncelerinden dolayı haksız, hukuk dışı, şaibeli karar ve uygulamalarla tutuklu ve hükümlü tutulanları da kapsamalıdır.
