Pakette avukatlarla ilgili sınav, temyizin istinafla sınırlandırılmasının kaldırılması ve denetimli serbestlik koşullarının kapsamının genişletilmesinin yer alabileceği kaydediliyor.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, MHP’nin ‘af’ düzenlemesine karşı çıkan AKP’nin doğrudan değil ama dolaylı olarak tahliyeleri sağlayabilecek bir düzenlemeyi seçim öncesi gündeme getirebileceği ifade ediliyor. Ancak pakette hangi düzenlemelerin yer alacağına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yapılacak sunumun ardından karar verileceği vurgulanıyor.
Buna göre AKP yöneticileri, “Bayram tatili süresince bununla ilgili çalışmalar yapılacak. Bu sürede netleştirilebilirse askerlik yasa önerisinin görüşmelerinin hemen ardından yargı paketi gündeme gelebilir. Askerlik ve yargı paketi çıkarılabilirse 23 Haziran’a bir hafta kala TBMM Genel Kurulu çalışmalarına seçim nedeniyle ara verilir” görüşünü dile getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 Bin Hatim, 100 Bin Dua” Konseptiyle Geleneksel Kadir Gecesi programında af konusuna da değinerek, ''Adalet Bakanlığımızın bu konuda bir çalışması var. Herkesi serbest bırakmak mümkün olmaz. Bu çalışma neticesinde bırakılabilecek olanlar, seçimlerden sonra meclis açıldığında görüşülecek'' dedi.
Yargı paketinin yetiştirilememesi durumunda 23 Haziran seçimleri sonrasında mutlaka TBMM gündemine getirileceği, Meclis’in yaz tatiline girmeden önce temmuz ayında yasalaştırılacağı belirtiliyor.
Yargı paketinde yer alması beklenen düzenlemeler arasında ise gazetemizin eski yazar ve yöneticilerinin cezaevine girmesiyle tartışma konusu olan 5 yıla kadar hapis cezalarında temyiz için Yargıtay’a gidelemeyeceğine ilişkin yasa hükmünün değiştirilmesi sayılıyor.
Yargı reformu strateji belgesinde, konuyla ilgili olarak şunlar kaydediliyor:
“İfade özgürlüğünü etkileyen mevzuat üzerinde öngörülen değişiklikler, haber verme sınırları içerisinde yer alan, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağına ilişkin düzenlemelerin ceza mevzuatının bütününün değerlendirilmesi suretiyle etkin biçimde uygulanmasına yönelik olacaktır. Bölge adliye mahkemelerince istinaf incelemesi sonucunda verilen kararların kesinlik sınırının ifade özgürlüğünü ilgilendiren maddeler açısından yeniden belirlenmesi öngörülmektedir. Böylelikle, kararların Yargıtay tarafından da incelenmesi sağlanarak bireylere ek bir güvence getirilmesi amaçlanmaktadır."