Gardner analizlerinde, Türkiye\'nin Suriye politikasının başarısız olduğunu ve hava operasyonunun Erdoğan\'ın parlamentoda çoğunluk kazanma umutlarını yeniden canlandırabileceğini yazıyor.
Yazar \"Türkiye\'nin bombaları başarısız Suriye politikasını ifşa ediyor\" başlıklı yazısına, Türkiye\'nin hava operasyonlarıyla \"sonunda IŞİD\'e karşı adım atmaktaki isteksizliğinden vazgeçmiş gibi görünmesini sağladığını\" belirterek başlıyor.
Ancak Gardner\'a göre, Türk hükümeti dışında hiç kimse Ankara\'nın IŞİD\'e karşı 180 derece yön değiştirdiğine inanmıyor.
Yazı şöyle devam ediyor: \"Türkiye\'nin politikası açıkça değişti. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan da değişti. Geçen ay yapılan seçimde Türk seçmen AKP\'nin parlamentoda çoğunluğu kazanmasını engelledikten sonra, Erdoğan ülkeyi erken seçime götürmekte kararlı görünüyordu. Erdoğan milliyetçi oyları avlamaya ve seçim zaferi onu başkanlık planlarından alıkoyan Kürt yanlısı koalisyonu terörist olarak karalamaya çalışıyor.\"
Gardner son gelişmelerle birlikte, Türkiye\'nin Suriye ve Kürtlere yönelik stratejisinin \"artık çözüldüğü\" değerlendirmesinde bulunuyor.
\"Erdoğan, reddedilmiş bir aşık öfkesiyle tepki verdi\"
Suriye\'deki savaşın başladığı 2011\'den bu yana yaşananları hatırlatan Gardner, Esad\'ın giriştiği savaşa, Erdoğan\'ın \"reddedilmiş bir aşık\" öfkesiyle tepki verdiğini belirtiyor ve yazısını şöyle sürdürüyor:
\"Güney sınırını Esad\'a karşı savaşmak isteyenlere açtı. Ülkenin istihbarat servisi MİT, Suriyeli muhaliflere silah gönderdi. Ahrar el Şam örgütüne gitmesi planlanan bu yardımlar, El Nusra ve IŞİD gibi örgütlerin eline de geçti. [...] IŞİD geçen sonbaharda Kobani\'yi işgal ettiğinde Erdoğan IŞİD ile PYD\'nin (Kürt Demokratik Birlik Partisi) bir farkı olmadığını söyledi. Diğer taraftansa PKK ile müzakerelere başladı. Kürtlerin çoğu kendileriyle oyun oynandığını düşündü\".
Erdoğan\'ın Kürtlerin desteğini kaybetmesiyle başkanlık hayallerinden olduğunu vurgulayan Gardner, AKP\'ye karşı olan Kürtler ve Türklerin partiyi IŞİD\'in \"suç ortağı\" olarak görmeye başladığını ifade ediyor:
\"\"AKP\'nin cihatçıların topraklarından geçişine yönelik yarattığı \'izin verici ortam\' Türkiye\'de IŞİD sempatizanları için yer açtı. Polisin, savcıların ve istihbarat servisin bağışıklık sistemi zarar gördü\".
Gardner Türkiye\'de IŞİD destekçileri ve cihatçıların rahat hareket edip gösteriler düzenleyebildiğine dair verdiği örneklerin ardından, hükümetin her zamanki gibi bu kişileri değil, bunları haberleştirenleri cezalandırdığını yazıyor:
\"MİT\'in silah dolu tırlarını haberleştiren Cumhuriyet Gazetesi Editörü Can Dündar casuslukla suçlanıyor. Silah naklini durdurmak isteyen polis ve savcılar cezaevinde. Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel de, Türkiye\'deki IŞİD saldırılarından Erdoğan\'ın sorumlu olduğunu yazdığı için geçen hafta işten çıkarıldı.\"
\"Türkiye IŞİD\'in PYD ile savaştığı yerleri vurmuyor\"
Gardner yazısında Türkiye\'nin hava operasyonu düzenlediği noktalara da dikkat çekiyor ve vurulan yerlerin Suriye\'nin kuzey batısında, Ahrar el Şam örgütüne yardım gönderilen rota üstünde olduğunu belirtiyor:
\"Ancak Türkiye daha doğuyu, yani IŞİD\'in PYD ile savaştığı yerleri vurmuyor. Bu da hükümetin gözünde bir \'kötü IŞİD\', bir de PYD\'nin ilerleyip Fırat\'ı geçmesini engelleyen \'iyi, daha doğrusu yararlı\' IŞİD olduğunu gösteriyor.\"
Gazetenin uluslararası ilişkiler editörüne göre \"Bu bariz çelişkiler çok fazla dayanamaz. Öncelikle PYD sahada IŞİD\'e karşı en etkili mücadeleyi veren örgüt. IŞİD ise ufak ayrıntıları önemsemeden, geri saldırıda bulunacaktır. Türkiye beğense de beğenmese de gerçek bir savaşa doğru gidiyor.\"
\"Erdoğan\'ın parlamentoda yeniden çoğunluk kazanma umutları alevlendi\"
Gardner Türkiye\'nin hava operasyonlarıyla ilgili bir diğer yazısında, saldırıların iç politikadaki olası etkilerini yorumluyor.
Operasyonun genel seçim sonrası geçici AKP hükümeti döneminde başlatıldığını hatırlatan yazar, \"geçiş sürecindeki Türkiye\'nin bir pusulası olmadığı\" değerlendirmesinde bulunuyor.
Gardner koalisyon görüşmeleri sürse de Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın ülkeyi sonbaharda erken seçime götürüp, burada başkanlık için yeterli desteği kazanmayı umut ettiğini belirtiyor.
Yazıda görüşüne yer verilen, Washington\'daki Brooking Enstitüsü\'nden Hakan Altınay, \"Erken seçim çok riskli: AKP\'nin yenilmezlik imajı kayboldu ve artık herkes ne kadar kırılgan olduklarını biliyor\" diyor.
Türkiye\'nin IŞİD ile mücadeleye ne kadar sadık kalacağına dair endişelerin olduğunu belirten Gardner, yurt içi ve dışındaki operasyonlarda daha çok Kürtlerin hedef alındığını yazıyor.
Haberde gazeteci Mustafa Akyol\'un görüşlerine de yer veriliyor: \"Kürtlerle barış süreci hiç bir zaman bu kadar kırılgan olmamıştı. İki ucu keskin bir bıçak üstünde yürüyoruz\".