‘Kürd İdol’unu Bulabilecek mi?

Kürd müziği yeni idolünü arıyor! Uydu üzerinden yayın yapan Kurdsat televizyon kanalında izleyici ile buluşan ‘Kurd İdol’ müzik yarışma programı, Kürd televizyon ve müzik tarihinin lisanslı ilk yarışma programı olma özelliğine de sahip.

Hatice Özhan

30.05.2017, Sal | 20:04

‘Kürd İdol’unu Bulabilecek mi?
Makaleyi Paylaş

Sanat nedir ?sorusu, insan elinde sanat kavramının anlamını belirleyecek nesnel ölçütler olmadığından, binyıllardan beridir cevaplanmak üzere peşinden gidilen bir sorudur. 20. yy sanatının önemli isimlerinden İspanyol ressam ve heykeltıraş Pablo Picasso’ya (1881- 1973) da “Sanat nedir?” diye sorulduğunda şu yanıtı vermişti; “ Benden sanatın ne olduğunu söylememi bekliyorsunuz, bunu bilseydim kendime saklardım!”.

“Kendimde saklardım” diyen biri gibi davranmayarak sanatını tüm insanlıkla paylaşan Picasso’nun bile tıkandığı bu soru karşısında güçlü çıkmanın bir yolu da var doğrusu. Bu yol, sanatın öncelikli işlevinin ne olduğunu yanıtlamaktan geçer. Sanatın öncelikli işlevi; dünyayı, insan yaşamına dair her şeyi yeni bir açıdan görme, idrak etme, yorumlama ve değerlendirme biçimi sunmaktır. İnsanı anlamak ve anlatmaya çalışmaktır… Sanatın bu çok yönlü işlevini yerine getiren ve bu işlevin yerine getirildiği alanlardan biri de müziktir, müzik sanatıdır doğrusu.

İnsan yaşamına dair her şeyi resmetme yetisini insan türüne bahşeden müzik sanatı, doğuştan gelmeyen ve kültüre bağlı olarak gelişen sistematik bir yapıya sahiptir. Yapısı içerisinde bireyler arası bir iletişim amacı taşıyan müziğin, aynı zamanda çok güçlü toplumsal bir boyuta, toplumsal bir işleve de sahiptir. Bu yönüyle müzik; toplumun diğer üyeleri ile aramızdaki bazı ortak kodların, toplumsal değerlerin ve genel geçer kabul gören yazılı olmayan kuralların işlediği büyük ve karmaşık bir değerler sisteminin birinci dereceden yürütücülüğünü üstlenerek, bireyin toplumsal kimliğini oluşturmasının da işlevini görür. Böylelikle de sanatsal üretim faaliyetinde bulunan birey, toplumsal yaşamın her anına damgasını vuran sessel simgeler, anlamlar ve anılar mozaiği gibidir. Bu “mozaiğin” daha da renkli örneklerinin doğu toplumlarındaki sayısı çok çeşitlidir, müzik semasının gökkuşağı misali rengârenktirler. Melodik olarak çok daha geniş imkânlar sunan çok daha küçük aralıklı ses sistemlerine yüzyıllardan bu yana sahip olan Doğu Müzik kültürü melodik ve üstelik çok da zengin bir anlatım dünyasına sahiptir. Tını, stil, form ve yaratıcılıklarla çevrili özellikleriyle Kürd müziğinin ise, Doğu Müzik kültürü içerisindeki yeri ayrıca önemlidir. Dengbêjlik gibi köklü bir geçmişe dayanan bir sanat yorumuyla sayısız önemli dengbêji bünyesinde barındıran Kürd müziğinin, bir Kürd ulus-devletine sahip olmadan modern dönemler içerisinde yeni ve çağdaş temsiller ile gelişimini sürdürüyor olması muazzam bir şeydir. Geçen zaman içerisinde yeniliklerle karşılaştığımız Kürd müziğinde değişik sanatsal üretim faaliyetleri, projelere tanık olunuyor. Bu bağlamda ‘Kurd İdol’e değinilememezlik edilemez. Sesleri ve sanatsal performansları keşfedilerek Kürd müziğine kazandırılan yeni “mozaiklerin” buluştuğu yerin adı olan Kurd İdol, Kürd gençlerini bir araya getirerek sanatın öncelikli işlevini de yerine getirmeleri yönünde onlara imkân sağlıyor.

Evet, Kürd müziği yeni idolünü arıyor! Uydu üzerinden yayın yapan Kurdsat televizyon kanalında izleyici ile buluşan ‘Kurd İdol’ müzik yarışma programı, Kürd televizyon ve müzik tarihinin lisanslı ilk yarışma programı olma özelliğine de sahip. Fremantle Media’nın ünlü yarışma programı serisi Idols’In yeni uyarlaması olan Kurd Idol’un jüri üyeleri Adnan Karim, Nizamettin Ariç, Bejan Kamkar ve Kani. Amerika’da ‘American Idol’ adıyla seyirciyle buluşan ‘American Idol’ birçok önemli sesin kendilerini ifade etmelerinin yolunu araladı. Bu idollerin birçoğu çıkardıkları albümlerle Grammy ödülüne de layık görüldü. Aynı yarışma formatı Arap coğrafyasında ise ‘Arab Idol’ olarak Arap müziğinin ‘Idol’unu bulmak için yola çıkmıştı. Hal böyleyken de Kürdler’in neden bir ‘Kurd İdol’u olmasın?

Çekimleri Süleymaniye’de gerçekleştirilen yarışmanın sonunda birinci gelecek kişi Kürd müziğinin ilk ‘Kurd Idol’u unvanının yanı sıra para ödülü ile ödüllendirilecek. Finalistlere müzik albümü yapılacak ve ilk 5’e girenler ‘Sîbera Deng’ adlı müzik belgeseli programının özel bölümünde yer alma şansı yakalayacak.

Burada yarışacak bireyleri sanatsal üretim faaliyetinde sessel bir simgeler, anlamlar ve anılar etrafında bir “mozaik” kılacak yarışma programının, benzerlerinden ayrılan başka bir özelliği de var. Yarışmanın Kürd versiyonu en öncelikle dört parçada yaşayan Kürdler arasında yaşanan Kürd kültür ve sanatlarını icra biçimlerindeki kopukluklar müzikle tamamlanmaya çalışılacak ve yarışma bu bağlamda Kürdler arası birleştirici bir rol oynamayı da hedefliyor. Netice itibariyle jüri üyelerinin yüksek temsil güçleri ve zengin çalışma portföyleri ve katılımcıların Kürd müziğine kendi isimlerini yazdırma heyecanlarına bakıldığında bu hedefin yakalandığı rahatlıkla gözlemlenebilir.

“Sanat nedir?” sorusuna sanatçı kimlikleri ile yanıt olabilmeyi başarmış her dört jüri üyesinin varlıkları ile programa toplumsal ve sanatsal anlam yükledikleri görülür. Bu da programın bir popüler kültür unsuru olarak yorumlanamayacağını iyice anlaşılır kılar. Çünkü bu türden programlara sanatsal kaygı ve kalıcılık kaygısı yönünden bakan müzik sanatçıları/otoriteleri popüler kültür tehlikesine dikkat çekmişlerdir hep. Özellikle de günümüzde müzik, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar çok dinlenilen bir olgu olarak sanat kimliğinin yanı sıra tüketim ürünü kimliği de kazanmışken. Bilhassa da popüler müzikler ile gündelik hayatın her anında ve hemen her yerinde karşı karşıyayken biz. Teknoloji ise bu karmaşık yapıyı daha da karmaşık hale getirerek müzik sanatını ikiye bölmüştür. Sanatsal kaygıyla yapılan müzik ve bir tüketim ürünü şeklinde müzik gibi iki keskin ayrımla önümüzde beliren bu tehlikeli durum, müzik sanatçılarının kaygılarını haklı çıkarır nitelikte. Tüketim ürününün en başat örneklerinden birini oluşturan şov programı grubuna girdikleri için müzikal endişe taşınmadan gerçekleştirilen yapımlar oldukları, sanatsal kalite yönünün toplum tarafından popülarite daha ağır bastığından es geçildiği bu mevcut kaygılar arasında sıralanabilir. Katılımcılar açısından çeşitli tarz, yorum ve kültürel anlamda kapsayıcılığı olsa da sonuç itibariyle bu türden programlar tüketim ürünü olduklarından ve işin şov kısmına odaklanıldığından uzun ömürlülüğü yoktur gibi endişeli yorumlar haklılık taşıyor elbette ki. Ancak sanat nedir sorusuna Kürd’lerin de verebilecekleri bir yanıtları olmalı illa ki..Kürd müziğinin farklı bölgelerde, parçalarda yaşayan Kürd gençlerince benimsenerek, akademik ve profesyonel bir şekilde icrasını bulması adına Kurd İdol önemli bir basamaktır. Yarışmanın bir tüketim ürünü, gençlerin ise bir tüketim ikonu olmayacağına dair inancım ve beğenim sonsuzdur. bakalım ‘Kürd İdol’unu bulabilecek mi?

(*Yararlanılan kişi Müzik öğretmeni Rojda Özhan)

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
9280 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:20:57:05
x