Alev dilimi=Flame-over-2-

Açıkçası Türkiye’nin bir istiklal sorunu olduğunu düşünmüyorum.

Hıdır Sarıkaya

05.04.2014, Cts | 08:02

 Alev dilimi=Flame-over-2-
Makaleyi Paylaş
Açıkçası Türkiye’nin bir istiklal sorunu olduğunu düşünmüyorum. Özelliklede kendi içinde bir iktidar mücadelesi olarak süren bu mücadeleyi bir savaş olarak değerlendirmek abartılı olacaktır. Ancak bu iktidar çatışmasının keskinliği ve dışarıdan bazı müdahalelerin varlığı dikkate alındığında bir sıcak savaşa dönüşebileceği ihtimalide güçlüdür. Türkiye de ki bu kutuplaşma ve saflaşmanın giderek belirginleştiği görülmektedir ve her nedense bu çıkar çatışmasının ve güç hegemonyasının merkezine Kürtler yerleştirilmek istenmektedir. Bu ise hiçbir şekilde masum bir tutum olarak görülemez. Bu nedenle son sözü baştan söyleyeyim. Bu ‘yangını’ söndürmeye Kürtlerin suyu yetmez iyisi mi tedbirlerimizi alalım ve ateşle birde biz oynamayalım. Bilinmelidir ki, Kürtler sadece bu ateşi tutacak maşa olarak değerlendirilmek istenmektedir.20.yy. başlarında Türkiye bir istiklal savaşını yaşadı ve o zaman Kürtler kader tayin edici bir rolde oynadılar. Kürtlerin tamamen aldatıldığı ve kullanıldığı zor dönemin ardından ‘düzlüğe’ çıktıklarında hiç vakit kaybetmeden Kürtleri katliam ve soykırıma uğratarak bu vefa borcunu ödediler. İyi niyet ve yapılan onca fedakârlığa karşın Kürtlerin kaderi değişmedi aksine büyük trajediler yaşadık. Bir asır sonra yeniden bir savaşta ‘kurtarıcı ‘olmak ve kullanılmak istemiyoruz. Tekrar tekrar aynı hatalara düşülmemelidir. Bilinmelidir ki Türkiye’nin değil ama Kürtlerin mutlak bir istiklal ve istikbal sorunu vardır. Dolayısıyla her düşünce ve davranış bunun üzerine oturtulmak zorundadır. Yaşananlara bu açıdan bakmak doğru olanıdır.

Özel olarak seçimlerle bağlantılı bir değerlendirme gerekecekse bu genel tablonun içerisinde son seçimleri değerlendirmek daha doğru olacaktır. Bu sonuçlardan hareketle söylenebilecek birkaç söz.
BDP nin oylarında bir değişiklik olmamıştır. Bu seçimlerdeki katılım oranının yüksekliği ve yeni seçmenlerle birlikte kullanılan oy sayısı dikkate alındığında bir başarı durumu görülmemektedir. Önemli merkezlerde Amed, Batman, Hakkâri ve Bingöl de bir azalma söz konusudur. Yeni kazanılan iller ise başa baş geçmiştir. Urfa ise tam bir fiyaskodur. Erzurum a bağlı ilçeler destek vermiştir, hakkı verilmelidir. Mardin de olması gerektiği gibi iyi bir netice elde edilmiştir, serhildan şehrine yakışanda budur. Dersimi ise biraz daha özel değerlendirmek gerekecektir.

Kürtlere dayatılan HDP projesi kabul görmemiştir. Bunu önemsiyorum Kürtlerdeki ulusal bilincin ve uyanışın somut bir göstergesidir.

BDP ile sınırlı bir siyasal oluşum Kürt ulusunun temsilini zayıflatmaktadır. Kürt seçmen seçeneksizliğe ve zorunluluklara mecbur bırakılmıştır. Buda gerçek gücünün dışa vurumu nu engellemektedir.

İlk defa seçimlere katılmış olan Huda par bir karşılık bulmuştur ve özelliklede belirtmek gerekir ki çeşitli nedenlerden ötürü oy potansiyelinin gerçek karşılığı değildir. Geçmişi göz önüne alındığında henüz kendini ispatlamadan kısa sürede aldıkları bu oy oranı dikkate alınmalıdır. Bu sonuçlarda dayatılan tekçi anlayışın yarattığı tepkiselliğin hatırı sayılır katkısı vardır.

Hak Par oylarını ikiye katlamıştır. Ancak bu çok yetersizdir Varto’da kazandıkları bir belde hiç değilse sarf ettikleri emeğin karşılığında bir teselli ödülüdür. Azim ve kararlılıkları takdir edilmelidir. Bu arada seçim öncesinde kendilerine yapılmış olan saldırı ve engellemeleri de kınıyorum.

Genel olarak seçilmiş Kadın belediye başkanları olumlu bir gelişmedir. Özelliklede Kürdistan da elde ettikleri başarı önemlidir. Özgürlük davasında verdikleri mücadelenin küçük bir karşılığıdır ve sonuna kadar hak etmişlerdir, kendilerine başarılar diliyorum.

Çıkartmamız gereken bir diğer sonuçta bundan sonrasında kimlik mücadelesini hizmet mücadelesi ile birlikte yürütmeyi bilmektir. Geçmişte silahlı mücadele ve siyasal mücadele arasındaki bağlantıya dengesiz yaklaşım bu alanda tekrarlanmamalıdır. Önemli gördüğüm bir diğer husus ise hemen bütün parçalardaki Kürtlerin yaşadıkları genel heyecandır. Özelliklede Güney Kürdistan çok yakinen takip etmiştir ve memnuniyetini ifade etmiştir. Rudaw tv ye yapılan yersiz saldırılarında anlamsızlığı açığa çıkmıştır. Ortak ruha katkı anlamında bu seçim özel bir rol oynamıştır. Kürtlerin ilgili olmaları diğer parçalardaki gelişmeleri izlemeleri önemlidir. Silahlı mücadeleden daha fazla siyasal mücadelenin bir ulusal birliğe katkı sağlayabileceği potansiyeli açığa çıkmıştır.

Özgün olarak Dersimi ayrı ele almak istememin nedeni tamamen buradaki seçim sonuçlarıyla ilgilidir. Çıkartılabilecek çok özel sonuçlar vardır. Dersim bir demokrasi modeli olarak üzerinde durmayı hak ediyor. Merkezde yapılan ittifak doğruydu ve iyi sonuç vermiştir. Bunun neden ilçelerde yapılamamış olması ciddi bir eksikliktir. Diğer ilçelerde de ortak aday belirlenmiş olsaydı hem daha iyi bir sonuç alınmış olacaktı hem de gerçek anlamda ittifaklar anlayışının hangi temele oturtulması gerektiği açıklık kazanacaktı. Neden HDP olarak değil de, Kürdistan da farklılıklarla ittifaktan yana olduğumuz daha iyi anlaşılacaktı. Birlikteliğe ve dayanışmaya karşı değiliz aksine bunun kararlı bir savunucusuyuz. Ötekileştirme ve ret tutumuna karşıyız. Olacaksa bir ittifak ve birliktelik bunun kendi topraklarımız üzerinde ve kendi insanlarımızla, onların farklı yanlarını kabullenerek ve bunu da en önemli zenginliğimiz olarak görmemiz gerektiğinden destekliyoruz. Eğer ki bu tutum benimsenmiş olsaydı ve dışarıda HDP olarak zorlama bir projeye gösterilen enerjinin sadece bir kısmı, Kürtler arası birlik ve Kürdistan da yaşayan topluluk ve kültürlere karşı gösterilmiş olsaydı bugün daha farklı bir noktada bulunacaktık. Bu nedenle önce Kürdistan ve Kürtler arası dayanışma diyoruz.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
13005 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:02:25
x