Alev dilimi=Flame-over

Gerçekleşen yerel seçimlerin ardından ilgili çevreler kendi görüşleri doğrultusunda değerlendirmelerde bulunuyorlar.

Hıdır Sarıkaya

31.03.2014, Pts | 22:31

 Alev dilimi=Flame-over
Makaleyi Paylaş
Gerçekleşen yerel seçimlerin ardından ilgili çevreler kendi görüşleri doğrultusunda değerlendirmelerde bulunuyorlar.Elbetteki yapılan analizlerin birbirleriyle örtüştüğü yanları kadar ayrışan yönlerde olmaktadır. Buda son derece doğal bir durumdur. Kasıtlı ve manipüle amaçlı değerlendirmeler ayıklandığında diğer yorumların az veya çok birbirini desteklediği görülüyor. Buda sonuçları okumanın hiçte zor olmadığını gösteriyor. Öyle karmaşık ve çok yönlü cevaplara muhatap olmadığımız bir seçim sonucu alındı. Yüzeysel bir şekilde bakıldığında resim böyle görülüyor.O zaman değerlendirmenin kendisi bu kadar kolay olurken tartışmaların kendisi neden şiddetlenerek devam ediyor. Âdeta fırtına öncesi duruma benzer bir huzursuzluk ve rahatsızlık yaşanıyor. Bunun içerisinde bulunulan konjonktürle doğrudan orantılı bir özelliği bulunmakta ve bunun içindir ki daha uzun bir süre bu tartışmalar devam edeceğe benzemektedir.Kendiminde genel olarak katıldığım bu seçim sonuçlarının yüzeysel bir şekilde değerlendirilmesinin ötesinde bir yorumlamayı önemli gördüğümden farklı bir bakış açısın da dile getirmeyi gerekli buluyorum.

Toplumda yaşanan bu huzursuzluk eğer seçimlerle sınırlı bir durum arz etmiş olsaydı bugünkü seçim sonuçlarına bakarak aslında bir sürprizin yaşanmadığını görür ve seçimde bittiğine göre bir rahatlama yaşanırdı. Oysa görünen hiçte öyle değil, acaba bu tuhaf ruh hali sonradan yaşanacakların gaipten bir işareti gibimi okunmalı o zaman biraz beyin jimnastiği. Önce genel olarak Türkiye diyelim.

Her şeyden önce seçim startı yeni başladı ve daha uzun bir süre devam edecek. Sırada cumhurbaşkanlığı ve sonrasında da genel seçimler var. Bir süreden beri ısınan siyaset kurumu genel olarak topluma sirayet etmiş bulunuyor.Hergeçen gün hava biraz daha gerginleşmekte ve tehlikeli bir rotaya doğru evrilmektedir.Bunun hiç şüphesiz bölgedeki gelişmelerle de doğrudan bir bağı var. Genel teorik belirlemelere ve uzun uzadıya analizlere girmek istemediğimden örnekleme yoluyla kısa tutmak istiyorum. Bir süre önce öylesine rastgele okuduğum zamanlardan birinde tesadüfen baktığım bir yangın broşürü vardı. Bilgisayara girip yeniden bir gözattım.Bugüne ve önümüzdeki döneme ilişkin benzerlikler gösteriyordu.Yangının başlangıcına alev dilimi biçiminde tercüme edilen flame-over deniyor. Özetle yangın yerinde oksijen yeterli ama ısı yetersiz olarak değerlendiriliyor. Bugünkü Türkiye gerçeğinde bunu bir süredir görmekteyiz. Gezi ile başlayan 17 aralık ve sonrasında devam eden ve Suriye ye doğrudan müdahale senaryolarıyla süren ve bugünkü seçim sonuçlarıyla noktalanan birinci aşama. Yani alevler var, ufak ufak parlıyor ama ısı yetersiz. İşte seçim sonuçlarıyla bu ısı artıyor.Erdoğanın balkon konuşması, Ankara başta olmak üzere birçok yerde birbirine yakın sonuçlarla karşıt tarafların açıklamaları görünürdeki AKP başarısının kolay hazmedilemeyeceğine işaret ediyor. Her taraftan ısı arttırılmaya çalışılıyor zaten daha birincisi bitmeden ikinci bir seçim atmosferine de girildiği görülüyor. Buda ikinci aşama olarak tabir edilen flash-over özetle denge safhası diye tabir ediliyor. Özelliği ısı yeterli-oksijen yeterli yani çevre tutuşmaya başlıyor. Bu safha kaçınılmaz gözüküyor. Öyle anlaşılıyor ki ağustosa kadar yazın sıcağını daha etkili bir şekilde hissedeceğiz.Kaçınılabilirmi? bu şartlarda çok zor. Taraflara bakıldığında sağduyunun yerini, şiddetli bir iktidar mücadelesi büyük bir açgözlülükle, kin ve öç alma duygusuna bırakmış. İçerideki ve dışarıdaki gelişmelerde böyle bir olasılığa imkan vermiyor. Son safha olarak back draft yani patlama aşamasına ise hiç girme gereği görmüyorum. Zaten yazılacaklarda anlamsız kalacaktır. Çünkü sözün bittiği yerde olacağız. Bu bir felaket senaryosumu?öyle görünüyor,telalı ben değilim. Amacım önümüzdeki karanlık gelecekten kurtulmanın yollarını aramak, olmadı buna hazırlıklı olmak endişesidir.

Türkiye genelinde böylesi bir tablodan kaçmanın oldukça zor olduğunu kabul ediyorum. Bu “yangını” söndürmenin oldukça maharet istediğini ve birçok fedakarlığı beraberinde dayattığını ve tamamen demokratik kültür ve kişiliğin yanı sıra hoşgörü ve toplumsal barışı gerekli kıldığını biliyorum. Peki gerçekleşebilir mi ? zayıf ihtimal. Çünkü yaşanan hava çok farklı zaten adı önceden konmuş “istiklal savaşı”.

Devam edecek

31 mart 2014 Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

8602 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:00:45
x