Taşçıer, 31 Mart 2019 yılında yapılacak olan yerel seçime, HDP'li 104 belediyenin 97’sine kayyum ataması tablosuyla girdiklerini söyledi.
HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, kendisi aday olmayacağını Twitter'dan duyursa da, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için ismi geçen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili "Siyasetçidir, bizim değerimizdir, bugüne kadar parlamentoda olsun sivil siyasette olsun tanınan bir figürdür. AİHM kararına rağmen tutuyorlarsa ben Demirtaş’ın bırakılacağını düşünmüyorum" dedi.
Taşçıer, 31 Mart 2019 yılında yapılacak olan yerel seçime, HDP'li 104 belediyenin 97’sine kayyum ataması tablosuyla girdiklerini söyledi.
Kayyum yönetimindeki belediye binalar ile halk arasına 4 metre yükseklikte beton duvar örüldüğünü ifade eden Taşçıer, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde şu an valilikten 3 katı 5 katından daha fazla güvenlik tedbirleri var. Diyarbakır’da kayyum olan kişi büyükşehir belediye başkan adayı gösterildi. Bu duruma baktığınız zaman demokrasi yok, hukuk yok hukuk devleti yok orada” dedi.
HDP'li Taşçıer, partisinin yerel seçim hazırlıklarıyla ilgili T24'e şu değerlendirmelerde bulundu:
Taşçıer, HDP’nin yerel seçim hazırlıklarından ve bölgedeki durumu T24’e değerlendirdi:
“Erdoğan, Diyarbakır’ı tanıtırken Diyarbakır kayyumı ifadesini kullandı”
HDP’nin toplam 104 belediyesi var bunlardan 97’sine kayyum atanmış. Bu kayyumların hemen hepsi de oranın mülke amirleri. Kaymakamlar, vali yardımcıları ya da valiler. Mardin valisi aynı zamanda büyükşehir belediye başkanı kayyum. Van’ın ve diğer iller de bu şekilde. Bir ilin belediye başkanı görevden alındıktan sonra belediye meclisi üyeleri içinden birisi seçilmesi gerekirken devletin memuru atandı. Yani AKP devletin memurlarını atadı buna da kayyum diyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’ı tanıtırken Diyarbakır kayyumu ifadesini kullandı.
“Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde, valilikten 5 kat daha fazla güvenlik tedbirleri var”
Halkın iradesi gasp ediliyor seçimle gelen birisi iş başına gelen bir kişi gelmiyor devlet memurları oraya atanıyor ve belediye meclisi lav ediliyor ve bir kişi tarafından diktatoryal biçimde orası yönetiliyor. Diyarbakır ve diğer illerin durumu bu. Kayyumlar onlarca yüzlerce korumayla araçla geziyor. Diyarbakır’da ve diğer kayyum atanan yerlerde belediyenin etrafı 4 metre yükseklikte duvarlarla çevrilmiş vaziyette. Halkın oraya gitmesi engelleniyor. Halk o duvarları görünce onlarca arama noktasından geçerce belediyeye girebiliyor. Diyarbakır şu an valilikten 3 katı 5 katından daha fazla güvenlik tedbirleri var. Diyarbakır’da kayyum olan kişi Büyükşehir Belediye başkan adayı gösterildi. Buna baktığınız zaman demokrasi yok, hukuk yok hukuk devleti yok orada.
“Şimdi AKP’li MHP’lileşerek eski verdiği sözleri bıraktı”
AKP daha önce söylemlerinde Kürt sorunu benim sorunumdur, ben çözerim diyordu. Hatta, okullarda seçmeli Kürtçe dersini getirdi ama MHP her zaman Kürtlerin karşısında politika yapan bir siyasi partiydi. Şimdi AKP, MHP’lileşerek eski verdiği sözleri bıraktı. Kürt halkının gözünde artık AKP artı MHP’dir. MHP’nin orada teşkilatları bile yok. AKP şimdi iktidar olduğu için iktidar nimetlerinden yararlanan belirli bir kitle tarafından bir şekilde temsil ediliyor. HDP, 7 Haziran seçimlerde Diyarbakır’da yüzde 80 oy aldı yani 10 kişiden 8’i oy verdi.
Kayyumlar bu süre içinde ne yaptılar; devletin diğer kurumların da imkanlarını kullanarak rotüş yaptı. Asfalt döktüler, kaldırımları söküp yeniden yaptılar aynı malzemeyle, park alanı olan yerlerde park yaptılar orta refrüjda çiçek koydular başka bir şey yok. İki yıldan fazladır kayyumlar, gelsin desinler ki yeni şu projeyi yaptılar yok öyle bir şey .“Diyarbakır belediyesini kazanmama diye bir sorunumuz yok”
Biz 104 olan belediye sayımızı 150’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Yerel seçimlerde aday profili önemlidir. Profilin iyisini yakalamak için çalışmalar devam ediyor. Diyarbakır Belediyesini kazanmama diye bir sorunumuz yok. Yüksek profil olduğu zaman oylarımız 60-70 ise 90’a çıkarız. Diyarbakır’daki profil bütün bölgenin profilini belirliyor. Demirtaş şu anda hapiste, AİHM kararına rağmen de bırakılmıyor bir de ceza verdiler o da onanabilir. Bu nedenle varsayımlar üzerinden hareket etmek doğru değil. Demirtaş siyasetçidir, bizim değerimizdir, bugüne kadar parlamentoda olsun sivil siyasette olsun tanınan bir figürdür. AİHM kararına rağmen tutuyorlarsa ben Demirtaş’ın bırakılacağını düşünmüyorum. Daha zamanımız var ve bu süreç devam ediyor. Belirleyeceğimiz adaylar dönemin ruhuna uygun ve yapıcı olacak.