ABD'nin Irak'taki varlığının ülkesinin çıkarına olmadığını savunan Hazali, Bağdat'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, "ABD'nin buradaki varlığı gizli gündemlerini uygulamak içindir. ABD Başkanı, bunu açıkça söylüyor. ABD, İsrail'in güvenliğini kendi ulusal güvenliğinin bir parçası olarak görüyor. Irak'taki varlığı da İsrail'in güvenliğini korumak içindir ve İran'ın buna zarar vereceğini düşünüyor" şeklinde konuştu.
Hazali, ABD askerlerinin Irak'tan çıkarılması için parlamentonun karar almasının önemli olduğunu söyledi.
Hükümetin içişleri ve savunma gibi bakanlıklardan yoksun olmasının ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması çabaları karşısında zayıf kalabileceği tartışmalarına ilişkin ise, "22 sandalyeli hükümet kabinesinde 19 bakanlık bulunuyor. Bu da, azımsanacak bir sayı değil. Bu, büyük bir sorun sayılmaz. Önceki hükümetlerde 6 bakanın bir anda istifa ettiğini görmüştük" cevabını verdi.
Hazali, ABD'nin parlamento kararı ve anayasaya rağmen varlığını zorla sürdürmesi halinde buna "silahlı olarak" karşı çıkacaklarını şu sözlerle dile getirdi:
"IŞİD'e karşı cihat çağrısına kulak verdiğimiz gibi, parlamento kararına rağmen varlığını zorla empoze eden ABD güçlerine karşı egemenliğimizi koruma ve onlara karşı koyma (silahlı olarak) görevine hazırız ve böyle bir görevi de şerefle yürütürüz. Irak, siyasi ve askeri olarak iradesini ortaya koyabilir. IŞİD sonrası dengeler büyük ölçüde değişti ve Irak artık eskisi gibi mezhepsel olarak bölünmüş, askeri ve siyasi olarak zayıf bir ülke değil. Trump, 6 bin ya da 9 bin askeriyle, ordusu, polisi ve Haşdi Şabi’siyle 1 milyonu bulan askere sahip 38 milyonluk Irak halkına karşı iradesini empoze edemez."