Uzun bir zamandır Kürdistan’a Rojava’da Kürtlerle çatışma içinde olan İŞID çeteleri, Güney Kürdistan’da uğradıkları ağır hezimetin acısıyla Kürdistan’a Rojava’da büyük bir saldırı başlattı.
Kobani’de yoğunlaşan bu insanlık dışı vahşi saldırılar Şengal’de olduğu gibi büyük bir katliamı yaratarak sonuç almak istiyor. Kürtlerin özgürleşmesi ve kendi kaderine hükmetmesini engellemeye dönük bu saldırılar sonucu Kobani çevresindeki halk yerlerini terk ederek Kuzey Kürdistan sınırına doğru göç etmek zorunda kalmıştır.
Kürt halkı Kürdistan’a Rojava’da başlayan bu vahşi İŞID saldırılarına dur demek, halka ve Kürdistan’ a sahip çıkmak için her yerde harekete geçmeli ve seferberlik ruhu içerisinde direnişe katkı sunmalıdır. Yıllardır Kürdistan’a Rojava’da “küçük olsun benim olsun” anlayışı ile kendi dışındaki Kürtlerin örgütlenmesi ve direniş güçlerini oluşturmasına fırsat vermeyen anlayışa rağmen Kürdistan’a Rojava’ya sahip çıkmak ve savunmak her Kürdün yurtseverlik görevidir.
Türk devletinin saldırılardan kaçarak sınıra doğru gelen Kürtlerin yolunu askeri birliklerle keserek Kuzey Kürdistan’a geçişini önleme çabaları kabul edilemez. Bu tutum Kürtleri İŞID saldırıları karşısında kalkan olarak kullanma ve ölüme mahkûm etmek demektir. Türk devletini, olumlu bir katkı sunmuyorsa bile engel olma tutumundan vazgeçmeye çağırıyoruz.
Uluslararası toplumun G.Kürdistan’a yönelik İŞID saldırıla karşısında gösterdiği duyarlılığı Kürdistan’a Rojava’da halkımıza yönelik bu vahşi saldırılar karşısında da göstermesini ve yeni Şengal’ lerin yaratılmasının önüne geçilmesinde rolünü oynamasını istiyoruz. Kürdistan’a Rojava’da vahşi bir saldırıya maruz kalan halkımızın savunulması uluslararası güçlerin Esad rejimi ve bölgede etkili olan bazı Kürt gruplarıyla yaşadığı çelişkilere feda edilemez.
Tüm Kürtler İŞID vahşetine ve düşmanlarına karşı omuz omuza ve birlikte direnmelidir. Geleceğimiz ulusal bir ruh ve bilinçle ve birlikte direnerek belirlenecektir.
PWD-K
19 Eylül 2014
